(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2020/1248 E. , 2020/1446 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Sarıkamış ilçesi 415 ada 1 sayılı parsel, 25.335,00 m2 yüzölçümü ile arsa vasfıyla imar sonucu Hazine ve ... adına tapuda kayıtlı olup üzerinde ""taşınmazın tamamı kesinleşmiş orman tahdidi içinde kalmaktadır"" şerhi bulunmaktadır.
Davacı ... Yönetimi dava konusu taşınmazın orman tahdit sınırları içerisinde kaldığını ayrıca taşınmazın öncesinde imar sonucu 391 ada 1 sayılı parsel içerisinde kaldığını ve Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/76-1997/91 E.K. sayılı kararı ile hükmen orman yapıldığını ancak aynı taşınmazın yine imar uygulamasına tabi tutulduğu iddiasıyla tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 415 ada 1 sayılı parselin davalı ... adına olan tapu kaydının 28/11/2013 havale tarihli orman bilirkişi raporunda (B) bölümü olarak gösterilen 3101 m2"sinin tapu kaydının iptali ile Hazine adına orman vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın geriye kalan kısmının arsa vasfı ile davalı ... ve Hazine adına hisseleri oranında bırakılmasına, davalı ... Müdürlüğünün 28/11/2013 havale tarihli orman bilirkişi raporunda (B) bölümü olarak gösterilen kısmı üzerinde müdahalesinin men"ine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1969 yılında orman kadastrosu yapılmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; davaya konu taşınmaz imar ile oluşmuş 415 ada 1 sayılı parsel olup, 391 ada 1, 11 ve 23 sayılı parsellerin birleşmesi ile oluştuğu ancak imar parselinin ilk tesisinden itibaren geldi gittileri ve tüm tedavülleri dosya içine alınmamış, her bir parselin ayrı ayrı kadastro paftaları dosya içine alınmadığı gibi Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/76 - 1997/91 E.K. sayılı dava dosyasında 391 ada 1 sayılı parselin hükmen orman olduğu ancak imarla oluşan 415 ada 1 sayılı parsel üzerinde nereye denk geldiği belirlenmemiş, kesin hüküm oluşturup oluşturmayacağı değerlendirilmemiş yine tahdit tutanakları usulünce uygulanmadığından taşınmazın hangi kısımlarının tahdit içinde kaldığı belirlenmemiştir. Bu nedenle mahkemece imar ve kadastro paftaları ve mahkeme kararı çakıştırılarak tahdide göre durumları belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
O halde mahkemece, orman kadastrosuna ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile dava konusu taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örnekleri; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/76 - 1997/91 E.K. sayılı dava dosyası; 415 ada 1 sayılı parselin ve 391 ada 1, 11 ve 23 sayılı parsellerin ayrı ayrı harita ve kadastro paftaları ile dava konusu taşınmazı kapsar şekilde yapılan tüm imar çalışmalarına ilişkin bilgi belgeler dosya içine alındıktan sonra önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak iki kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve varsa 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6 - 7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon, 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde çalışma haritalarına göre konumu; imar ile oluşan parsel üzerinde, 391 ada 1, 11 ve 23 sayılı parsellerin genel kadastro paftası ve Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/76 - 1997/91 E.K. sayılı dava dosyasındaki sınırlarının her biri ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve varsa 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek dava konusu taşınmazın tahdit içinde kalan kısımları varsa belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.