20. Hukuk Dairesi 2016/7790 E. , 2018/1701 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 9. maddesi ile eklenen), geçici madde 8. gereğince yapılan kadastro sırasında Babaköy köyü, 264 ada 2 parsel sayılı 1777,62 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, pazar yeri niteliğiyle belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Babaköy köy tüzel kişiliği adına tesbit edilmiştir.
Davacılar vekili, taşınmazın yaklaşık 900 m2"lik kısmının 264 ada 1 parsel sayılı taşınmazla zeminde bir bütün olarak 50 yılı aşkındır müvekkilleri tarafından kullanıldığını, kalan kısmın köye ait olduğunu iddia ederek bu kısmın tespitinin iptali ile 1/2 hissesinin ..., 1/2 hissesinin Numan, Osman, Remziye, Sezer, Sezgin, ... adına tescilini talep etmiştir. Birleşen dosya davacısı Hazine ise 264 ada 2 parsel sayılı taşınmazın öncesi orman iken, 23.11.1991 tarihinde kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırları dışında bırakıldığını, ancak, taşınmazın tahdit dışında bırakılma tarihi ile kadastro tesbit tarihi arasında 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresi dolmadığını ileri sürerek, davalı köy tüzel kişiliği adına yapılan tesbitin iptali ile taşınmazın Hazine adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, Hazinenin açtığı davanın reddine, davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... nin açtığı davanın kabulü ile 264 ada 2 sayılı parselin kadastro tespitinin iptali ile 10.4.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 937,16 m²"lik kısmın yeni parsel numarası ile 6 payının davacı ... adına, 6 payının ise 1"er pay olmak üzere davacı ..., ..., ..., ..., ... ve ... adına tapuda kayıt ve tesciline, parselin geri kalan 840,46 m2"lik kısmının tespit maliki adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08/04/2015 tarih ve 2015/3304 - 2782 E.K. sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan kararında özetle; ” 06.12.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi ile; büyükşehir statüsündeki illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Aynı Kanunun geçici 1. maddesinin 13. fıkrasında, 1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesinin taraf olacağı belirtilmektedir. Somut olaya gelince; karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen ilgili maddeleri uyarınca davalı Babaköy köyünün mahalle olarak, bağlı bulunduğu İlçe Belediyesine katıldığı ve tüzel kişiliğinin son bulduğu, başka bir deyişle davada aktif husumet ehliyetinin kalmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda; mahkemece, 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 13. fıkrası gereğince, davalı köyün bağlı bulunduğu Kandıra Belediye Başkanlığının davaya katılımı sağlanarak taraf teşkili sağlanmalı, delilleri toplanmalı, ondan sonra, davanın esası hakkında bir karar verilmelidir.
......
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, taraf teşkili sağlanmadan yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. "" denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak, davacı Hazinenin açtığı davanın reddine, davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... tarafından açılan davanın kabulüne, dava konusu.... köyü 264 ada 2 nolu parselin kadastro tespitinin iptali ile 10/04/2012 tarihli fen bilirkişi raporunda; (A) harfi ile gösterilen 937,16 m2"lik kısma yeni parsel numarası verilerek ve tamamı 12 pay kabul edilerek; 6 payının davacı ... adına, 6 payının ise 1"er pay olmak üzere davacı ..., ..., ..., ..., ... ve ... adına tapuda kayıt ve tesciline, farselin geri kalan 840,46 m²"lik kısmının tespit gibi tespit malikleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1957 tarihinde 766 sayılı Kanun uyarınca yapılan kadastro çalışmalarında dava konusu taşınmaz ormanlık alan olarak tesbit harici bırakılmış, tesbit tarihinden önce 22.05.1991 tarihinde ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulama çalışmalarında da çekişmeli taşınmaz, orman sınırları dışında bırakılmıştır. Ayrıca, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde; 2859 sayılı Kanun ve 590 sayılı KHK gereği yapılan yenileme çalışmaları 21.02.2005 tarihinde kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu ayrıca çekişmeli parselin komşusu 264 ada 1 parsel sayılı taşınmazında gezici kadastro mahkemesinin 1958/217 E. 1959 / 76 K. sayılı ilamı ile kişiler adına tescil edilmiş olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 12/03/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.