Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6640
Karar No: 2018/1712
Karar Tarihi: 12.03.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/6640 Esas 2018/1712 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/6640 E.  ,  2018/1712 K.

    "İçtihat Metni"

    .....
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, yörede 1991 yılında yapılan kadastro sırasında davacı adına tespit edilen ..... köyü 1408 parselden ifraz edilen 2997 (.....) parsel sayılı taşınmazın ..... Mahkemesinin 1991/366 - 1994/74 sayılı ilâmıyla “1942 yılında yapılan orman tahdidi ile orman sınırları içine alındığı, 1976 yılında yapılan 2. madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığı” gerekçesiyle tapulama tespitinin iptaliyle Hazine adına tesciline karar verildiği halde, taşınmazın tapu kaydında 2/B şerhi bulunmaması nedeniyle kullanım kadastrosu ve satış işlemi yapılmadığını, bu nedenle dava açmak zorunda kaldıklarını belirterek dava konusu taşınmazın 2/B niteliğiyle orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğunun ve davacının zilyet olduğunun tapuya şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır.
    Davalı Hazine, 6292 sayılı Kanunda öngörülen idarî prosedürün gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; çekişmeli taşınmazın 2/B niteliğiyle orman sınırları dışına çıkarıldığı ..... Kadastro Mahkemesinin 1991/366 - 1994/74 sayılı kararının kesin hüküm niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, taşınmazın 2/B madde uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan yer olduğunun ve davacının zilyetliğinde olduğunun tapuya şerh verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş, hüküm dairece bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 14/05/2015 gün ve 2014/9987 - 4185 sayılı kararında:” 1)Çekişmeli ..... köyü 1408 sayılı parselin kadastroca ... adına tespiti üzerine, davacılar .... .... ve arkadaşları tarafından çekişmeli taşınmazın kök muristen kaldığı iddiasıyla tespite itiraz edildiği, birleşen dosyada Vakıflar Yönetimi tarafından açılan davaya Hazinenin de, taşınmazın kesinleşmiş orman kadastro sınırları içindeyken yine kesinleşmiş 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı iddiasıyla katıldığı, kadastro mahkemesinin 03.02.1994 gün ve 1991/366 – 1994/74 E.K. sayılı kararıyla, çekişmeli parselin 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içindeyken, 1976 yılında yapılan orman kadastro işleminde, 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı gerekçesiyle gerçek kişiler ve Vakıflar Yönetiminin davasının reddine, katılan Hazinenin davasının kabulüyle 1408 parselin kadastro tespitinin iptaliyle Hazine adına tesciline, parsel içerisindeki subasman, cam sera ve kütüphanenin Ali oğlu ...’a ait olduğunun tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verildiği, hükmün 16. Hukuk
    .....
    Dairesi tarafından onanarak kesinleşmesi üzerine hükmen Hazine adına tapu kaydı oluştuğu ancak beyanlar hanesine 6831 sayılı Kanunun 2. maddesiyle orman sınırları dışına çıkarıldığına ilişkin şerh konulmadığı, 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi uyarınca Hazine adına tescilli taşınmazlar üzerinde kullanım kadastrosu yapılabilmesi ve daha sonra 6292 sayılı Kanun uyarınca hak sahibine tanınan hakların kullanılabilmesi için taşınmazın nitelik kaybı nedeniyle orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhinin tapunun beyanlar hanesinde bulunması gerektiği, bu nedenle çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2. maddesi ile orman sınırları dışına çıkarılan yerden olduğunun tapunun beyanlar hanesine şerhine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının reddiyle taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2. maddesi gereği orman sınırı dışına çıkarılmasına ilişkin tapu kaydının beyanlar hanesine şerh verilmesine ilişkin hükmün onanmasına
    2) Hazinenin, davacının zilyet olduğu yönünde tapu kaydına şerh verilmesine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; çekişmeli taşınmazın 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek-4. maddesi kapsamında 2/B alanlarında yapılan kullanım veya güncelleme kadastrosuna konu olmadığı anlaşılmaktadır. Bu çalışma yapılmadan 2/B alanlarında zilyetlik şerhi verilmesi de mümkün değildir. Hal böyle olunca; zilyetlik şerhi verilmesine yönelik istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün zilyetlik şerhi verilmesine ilişkin kısmının bozulmasına” karar verilmiş, davacı vekilinin kararın düzeltilmesi istemi Dairenin 16/11/2015 gün ve 2015/13130 – 11238 E.K. sayılı ilamı ile reddedilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, dava konusu......408 parselden ifrazen oluşan 2997 parsel iken yenileme ile .....mah. 28125 ada 66 parselin 6831 sayılı Kanunun 2. maddesi gereği orman sınırı dışına çıkarılmasına ilişkin tapu kaydının beyanlar hanesine şerh verilmesine ilişkin hükmün onandığı ve kesinleştiği gözetilerek bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, ancak davacının davacının zilyed olduğu yönünde tapu kaydına şerh verilmesine ilişkin talebinin bozma ilamı doğrultusunda reddine, davacının yaptığı posta ve pul gideri 151,80 TL, keşif ve bilirkişi gideri 1.002,50 TL ki toplam 1.154,30 TL"nin davalı Hazineden alınıp davacı tarafa ödenmesine, Taraflarca yatırılan peşin gider ve delil avansından dosyada kalan bakiyelerin karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine, AAÜT gereğince 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalı Hazineden alınarak davacı tarafa ödenmesine, 6292 sayılı Kanunun 9/5. bendine göre davalı Hazine lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava, tapunun beyanlar hanesine 2/B ve kullanıcı şerhi konulması istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra aplikasyon ve sınırlandırması Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanının hakem sıfatıyla verdiği karar ile iptal edilen ormanların kadastrosu 1976 yılında yapılıp, ekip çalışmaları 15.09.1976 tarihinde, itirazları inceleyen 7 numaralı Orman Kadastro Komisyonu işlemleri ise 09.12.1976 tarihinde ilân edilmiştir. Daha sonra 36 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 1988 yılında aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması yapılıp 15.06.1989 tarihinde ilân edilmiştir.
    Çekişmeli taşınmaz 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sonucunda 28125 ada 66 parsel numarasını almıştır.
    İncelenen dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçeye göre mahkemece kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı, tapunun beyanlar hanesine 2/B ve kullanıcı şerhi konulması istemiyle dava açmış olup, mahkemece, taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2. maddesi gereği orman sınırı dışına çıkarılmasına ilişkin tapu kaydının beyanlar hanesine şerh verilmesine ilişkin hükmün onandığı ve kesinleştiği gözetilerek bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına ancak davacının taşınmazın zilyetliğinde olduğunun tapuya şerh verilmesine ilişkin talebinin bozma ilamı doğrultusunda reddine karar verilmiştir. Bu hali ile
    -3-
    2016/6640 - 2018/1712

    davacının davası kısmen kabul edilmiştir. Somut olayda 6292 sayılı Kanunun "Davalar" başlıklı 9. maddesinin bir, iki ve üçüncü bentlerinde gösterilen hallerin bulunmadığı ve bu nedenle aynı kanunun beşinci fıkrasında; “Hak sahipleri veya ilgilileri tarafından taşınmazın satın veya devralınması hâlinde; satışa veya devre konu taşınmazlar hakkında bu kişiler tarafından Hazine aleyhine ya da Hazine tarafından bu kişiler aleyhine açılan ve durdurulan davalarda mahkemelerce verilecek kararlarda yargılama giderlerinin tarafların üzerlerine bırakılmasına karar verilir ve Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmez, verilmiş olan kararlardan henüz infaz edilmeyenlerle Hazine lehine hüküm altına alınan bu alacaklar tahsil edilemez.” hükmünün eldeki dosyada uygulanmasının söz konusu olmadığına dikkat edilmeksizin hüküm kurulmuş olması ve davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesine rağmen yargılama giderlerinin kabul-red oranında taraflar arasında paylaştırılmaması doğru değil ise de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün üç ve altıncı bentlerinin hükümden çıkarılarak yerine “3- Davacının yaptığı posta ve pul gideri 151,80 TL, keşif ve bilirkişi gideri 1.002,50 TL ki toplam 1.154,30 TL yargılama giderinden kabul red oranına göre 577,15 TL’nin davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6- Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ye göre 1800-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı hazineye verilmesine,” ibaresinin eklenmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesi gereğince düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 12/03/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi