22. Hukuk Dairesi 2016/23963 E. , 2019/23297 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette 16 yıla yakın çalışmış olduğunu, iş akdinin ihbarsız olarak sonlandırıldığını, brüt 1.071,00 - TL üzerinden 16.938,96 - TL kıdem tazminatının müvekkilinin hesabına yatırıldığını ancak müvekkilinin son aldığı net aylığın 1.350,00 - TL olmasından dolayı kıdem tazminatının eksik hesaplanarak ödeme yapıldığını belirterek kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacaklarına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller, tanık anlatımları ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davacının fazla mesai yapıp yapmadığı ve fazla mesai süresinin hesaplanması noktasındadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut olayda, davacı, tüm çalışma dönemi içerisinde mevsim ayrımı yapmadan haftanın 7 günü 08:00 – 19:00 saatleri arasında çalıştığını, günde bir buçuk saat yemek ve çay molası olduğunu beyan etmiş; davalı vekili ise işin niteliği gereği kış mevsiminde çalışma olmadığını, fazla mesai alacağının yanlış hesaplandığını ifade etmiştir. Dinlenen davacı tanıkları ortak beyanlarında işyerinde 08:00 – 17:00 arası çalışma olduğu, bir buçuk saat yemek ve çay molası bulunduğunu, yaz dönemlerinde iki saat fazla mesai olduğunu, kış mevsiminde ise mesaiye kalınmadığını, yaz mevsiminde ise işin durumuna göre 18:00 – 19:00 " a kadar çalışıldığını ancak bunun ne sıklıkla olduğunu kesin olarak bilmediklerini beyan etmişlerdir.
Dinlenen davacı tanıklarının beyanları ile davacının yaz mevsiminde haftanın 7 günü 18:00 – 19:00 " a kadar çalışabildiği ancak bunun ne sıklıkla olduğu netleştirilememiştir. Davacı çalıştığı tüm süre boyunca 08:00 – 19:00 saatleri arası çalıştığını net olarak ispat edememiştir. Bu durumda davacının 08:00 – 17:00 saatleri arasında çalıştığı, bir buçuk saat ara dinlenmesi olduğu kabul edilerek fazla mesai ücreti alacağı hesaplanması gerekirken bu hususun gözetilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.