20. Hukuk Dairesi 2016/6555 E. , 2018/1720 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Tapuda davalı ... kayıtlı olan......eski 873 sayılı 1277 m² yüzölçümündeki parsel, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde, 28103 ada 9 parsel sayısı ve 1281,35 m² yüzölçümüyle yeni haritası ile malik hanesi “tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilerek 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 28.09.2010 ilâ 27.10.2010 tarihleri arasında ilân edilmiştir.
Orman Yönetimi vekili 26.10.2010 tarihli dilekçesi ile; çekişmeli parselin yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidinde kısmen orman tahdit sınırları içinde bırakıldığını belirterek, bu bölümün tespitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın reddine ilişkin verilen karar, Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10.06.2013 gün ve 2012/15522-6401 E.K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında sair hususların incelenmediği belirtilerek özetle; “...yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı son oturumda oluşturulan kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olduğu”na değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 03.06.2008 gün ve 2005/489-180 E.K. sayılı kararının taraflar arasında HMK"nın 303. maddesi uyarınca kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle davanın reddine; eski 873 parsel sayılı taşınmazın yeni 28103 ada 9 parsel sayısı ve 1281,35 m² yüzölçümüyle tapu kütüğüne aynen aktarılmasına, sınırlarının ve yüzölçümünün düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 17/06/2014 gün ve 2014/747-6553 E.K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “davacı ... İdaresi vekilinden, davasının, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca tespite itiraz mı; yoksa sadece mülkiyete ilişkin mi olduğu veya her iki istemi de birlikte içerip içermediği hususu açıklattırılmalı, davanın, sadece mülkiyete ilişkin olması halinde, mülkiyete ilişkin olarak kesin hüküm bulunup bulunmadığının da görevli mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden başkaca araştırma yapılmadan görevsizlik kararı verilmeli; yalnızca paftaların yenilenmesi işlemine itiraz veya her iki isteme de yönelik olduğu belirlendiği takdirde ise, çekişmeli parselin yenilemeden önceki ilk tesisinden itibaren, miktar, cins ve malik değişikliklerini, ifraz ve tevhitleri gösteren tapu
-2-
2016/6555 - 2018/1720
kayıtları, tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı haritası ve tutanağı, davalı tarafın dayandığı mahkeme kararlarına ilişkin dosya asılları getirtilerek, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişi yardımıyla keşif ve inceleme yapılarak, yapılan çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesiyle Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin 29.11.2006 gün ve 26361 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı saptanmalı, bu konuda bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınmalı ve toplanan delillere göre 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan kadastro işlemine yönelik davanın esasına ilişkin bir karar verilmeli; davacı ... Yönetiminin çekişmeli taşınmazın kısmen orman tahdidinin içinde kaldığı iddiasıyla bu bölümün tesbitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemi, dava konusu parselin mülkiyeti ve mülkiyetine yönelik bir hakka ilişkin olduğundan, bu talep yönünden görevsizliğe karar verilmeli” denilerek direnme kararı bozulmuştur.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davacının 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uygulanmasına ilişkin itirazları yönünden davasının reddine, ....., eski 873 parsel, yeni 28103 ada 9 parselde kayıtlı taşınmaz yönünden 3402 sayılı Kanunun 22/A maddesi uyarınca düzenlenen uygulama tutanağında belirtilen yüzölçümü ile tapu kütüğünün mülkiyet ve taşınmaz üzerindeki tescilli haklar korunarak tapuya tesciline, davacı ... idaresinin dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine, dosyanın, karar kesinleştiğinde ve süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkemeye başvurulması durumunda görevli.....Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan, kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra ilk tahdidin aplikasyonu ve sınırlandırması Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanının hakem sıfatıyla verdiği karar ile iptal edilen ormanların kadastrosu 1976 yılında yapılıp ekip çalışmaları 15.09.1976 tarihinde, itirazları inceleyen 7 numaralı Orman Kadastro Komisyonu işlemleri ise, 09.12.1976 tarihinde ilan edilmiştir. 36 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 1988 yılında aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması yapılıp 15.06.1989 tarihinde ilan edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 12/03/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.