Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4826
Karar No: 2022/8218
Karar Tarihi: 31.05.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4826 Esas 2022/8218 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2022/4826 E.  ,  2022/8218 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
    İlk DereceMahkemesi :Safranbolu 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi



    Dava aksi Kurum işleminin iptali ile 12/12/2012-21/01/2013 tarihleri arasındaki hizmetlerin tespitine, yersiz ödeme adı altında tahakkuk ettirilen borcun iptaline, iptal edilen yaşlılık aylığının yeniden bağlanmasına ve ödenmeyen aylıkların faizi ile tahsili istemlerine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı SGK vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı SGK vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, davacının dava dışı ...'e ait işyerinde 12/12/2012-21/01/2013 tarihleri arasında çalışıp sonrasında emekli olduğunu, davacı hakkında yapılan şikayet neticesinde ... Karabük Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından 10/01/2017 tarih ve 2017/HU/001 Sayılı Sosyal Güvenlik Denetmen raporu dikkate alınarak davacının 12/12/2012-21/01/2013 tarihleri arasında sigorta primlerinin geçersiz olduğuna karar verilerek emekli maaşının iptaline ve yapılan ödemelerin yersiz ödeme kapsamında iadesine karar verildiğini, denetmen incelemesi sırasında sadece 6 çalışanın beyanının alındığını, işyerinde o dönemde 27 çalışan daha bulunduğunu, bu kişilerin beyanları alındığı takdirde davacının anılan işyerinde fiilen çalıştığının ispatlanacağını ileri sürerek, Kurum işleminin iptali ile davacının 12/12/2012- 21/01/2013 tarihleri arasındaki sigortalılık süresinin geçerliliğine, yersiz ödeme adı altında talep edilen 43.604,93 TL borcun iptaline, 17/03/2017 tarihi itibariyle durdurulan aylığının bu tarih itibariyle yeniden bağlanmasına ve biriken aylıkların yasal faizi ile davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın süresinde açılmadığını, bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için çalışma ilişkisinin hizmet akdine dayanması ile birlikte işverenin denetimi ve gözetimi altında fiilen çalışma olmasının gerektiğini, davacının sigorta bildiriminin gerçeğe uygun olup olmadığı hususunda denetmen tarafından yürütülen inceleme sırasında bordro tanıklarının beyanlarına başvurulduğunu, bordro tanıklarının davacıyı tanımadıklarını beyan ettiklerini, davacıyla birlikte çalışan 17 kişinin bulunması, işyerinin fason üretim yapan küçük bir işyeri olması nedeniyle çalışanların davacıyı tanımama ihtimallerinin bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, 1- Davanın kabulü ile; ...'nın davacının 12/12/2012 ile 21/01/2013 tarihleri arasında sigorta primlerinin geçersiz olduğuna ilişkin yaptığı işlemler ile davacının davalı kuruma yapmış olduğu itirazın reddine dair 23/05/2017 tarih ve 2832698 sayılı kurum işleminin iptaline,
    2- 12/12/2012 ile 21/01/2013 tarihleri arasında sigorta primlerinin ve hizmet belgelerinin geçerliliğine ve hizmetten sayılmasına,
    3- 24/03/2017 tarih ve 4.010.777 sayılı işlem emekli maaşının ödenmesinin durdurulmasına ve yersiz ödeme kapsamında talep edilen 43.604,93.-TL'lik kurum işleminin iptaline,
    4- Davacının emekli maaşının 17/03/2017 tarihi itibariyle yeniden bağlanmasına,
    5- Biriken maaşın toplu olarak faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen ilk kararın, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 11/02/2021 tarih ve 2019/2302-2021/302 E.K. sayılı ilamı ile; "...davacının birlikte çalıştığını ileri sürdüğü kişiler tanık sıfatıyla dinlenilmeli, çalışmanın geçtiği iddia edilen işyerlerinden bildirimi bulunan bordro tanıklarının yeteri kadarının beyanlarına başvurulmalı, işyerinden davacının özlük dosyası getirtilmeli, dinlenmeyen bordro tanıklarından ..., ..., ..., ... ve ... dinlenmeli, müfettiş tarafından dinlenen ancak yargılamada dinlenmeyen ... ve ...'ın ifadesi alınmalı, tanıklardan işyerinin kapsam ve kapasitesi gözetilerek çalışanlarının birbirini görmemesinin mümkün olup olmadığı sorulmalı, önceki tanık ifadeleri ile çelişki oluşursa tanıklar yeniden dinlenmeli, işverenin kabul beyanının hizmet tespiti içerikli davada etkisi olmadığının değerlendirilmesi" gereğine işaret edilerek ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
    İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen davanın kabulüne dair verilen ikinci karar hakkında; ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık olmadığı anlaşıldığından, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
    Davalı SGK vekili, davanın süresinde açılmadığını, bordro tanıklarının ifadelerinde davacıyı tanımadıklarını beyan ettiklerini, davanın reddi gerekirken usul ve yasaya aykırı olarak kabulüne karar verildiğini belirterek, temyizen bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
    Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
    Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır.
    Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    Yukarıdaki yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığı altında eldeki davada, ihbar üzerine Kurum Denetmenince düzenlenen denetmen raporu ile işyeri sahte olmamakla birlikte davacı ...’nın çalışmasının fiili çalışmaya dayanmaması nedeniyle iptal edildiği, işyeri bordro tanıklarından bir kısmının denetmene verdikleri ifadelerinde davacıyı tanımadıklarını beyan ettikleri, mahkemece beyanı alınmayan diğer bordro tanıkları ile müfettiş tarafından ifadesi alınan tanıkların dinlendiği, mahkemece dinlenen bir kısım bordro tanıklarının davacının kısa bir süre işyerinde ortacı olarak çalıştığını ve kendisini Hacı Abla olarak hatırladıklarını beyan ettikleri, mahkemece tanıklar ... ve ... dışındaki diğer tanıkların birbiriyle ve önceki beyanlarıyla uyumlu ifadeleri değerlendirildiğinde, davacının kısa süreli ortacı olarak çalışmasının bulunduğu kanaatiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, hüküm eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır.
    Yapılması gereken iş; gerek denetmence beyanları alınan gerekse mahkemece dinlenen tanıkların, davacının da hazır olduğu celsede yeniden beyanlarına başvurulmalı, keza davacının işyerinde ne iş yaptığı ve hangi aralıklarla çalıştığının tespiti açısından ifadeler arasındaki çelişkiler giderilmeli, davacıyı “hacı abla” olarak tanıdığını beyan eden tanıklarca davacı teşhis edilmeli ve çalışmanın fiili olup olmadığı hususu, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir
    Açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı SGK vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 31/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi