Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3722
Karar No: 2018/7936
Karar Tarihi: 05.11.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/3722 Esas 2018/7936 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, 1990-2000 yılları arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunu belirterek tespit kararı istemiştir. Mahkeme, davacının Bağ-Kur sigortalısı sayılacağı tarihleri belirleyerek kısmen işlemin kabulüne karar vermiştir. Ancak, davacının diş hekimliği mesleği ile ilgili kaydı olduğu tarihi göz önünde bulundurulmadığı için hüküm bozulmuştur. Kanunlar arasında yapılan değişikliklerin detaylı açıklamaları verilerek durumun daha iyi anlaşılması sağlanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 1479 sayılı Yasanın 24. Maddesi (ilk şekli)
- 2229 sayılı kanun
- 2654 sayılı kanun
- 3165 sayılı kanun
21. Hukuk Dairesi         2017/3722 E.  ,  2018/7936 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, 1990-2000 tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı kurum vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine
    2-Davacı temyizine gelince; dava, davacının 1990-2000 yılları arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun tespitine ilişkindir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 8.2.1990-24.7.1990 ve 01.02.1995- 03.10.2000 tarihleri arasında davacının Bağ-Kur sigortalısı sayılması gerektiğinin tespitine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
    1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren, 1479 sayılı Yasanın 24.maddesi ilk şekliyle ,sigortalılığın oluşumu için, kendi ad ve hesabına bağımsız çalışma olgusunun gerçekleşmesi yanında,ayrıca,kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulunu da aramıştır. Bu kuruluşlara kayıt tarihi ise, sigortalılığın başlangıcı yönünden ,yasa karine kabul edilmiştir.4.5.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı yasa, Bağ-Kur’lu olabilme yönünden ,sözkonusu 24.maddenin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulunu kaldırmış, sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulunun gerçekleşmesi durumunda ,sigortalılığın oluşacağını yeterli görmüştür.Buna karşın, 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı yasa bağımsız çalışanların sigortalı olabilmeleri yönünden vergi yükümlülüğünü öngörmüş,vergiden muaf olanların da kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olmaları durumunda yine sigortalı sayılacaklarını kabul etmiştir. Nihayet 22.3.1985 yürürlük tarihli 3165 sayılı yasa, sigortalılığa karine yönünden vergi kaydının, bu kaydın bulunmaması veya vergiden muaf olunması halinde ,esnaf ve sanatkar sicil veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kayıtlarının esas alınacağını belirtmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 04.09.2001 tarihli Bağ-Kur giriş bildirgesine istinaden Kurum tarafından 04.10.2000 tarihinden itibaren sigortalılığının başlatıldığı, 8.2.1990-24.7.1990 tarihleri arasında diş hekimliğinden dolayı vergi mükellefiyetinin bulunduğu,... Diş Hekimleri Odası’na 26.08.1989 tarihi itibariyle kaydının bulunduğu, 01.02.1995 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nin incelenmesinden Simtaş Sağlık Hizmetleri ve Tic.Ltd.Şti’nde şirket ortaklığının bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Somut olayda,3165 sayılı yasa ile değişik 1479 sayılı yasanın 24.maddesi uyarınca “kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olanlar kendiliğinden sigortalı sayılırlar” düzenlemesi gözönünde bulundurulduğunda; davacı Diş Hekimleri Odasına kayıt tarihi olan 26.9.1989 tarihi itibariyle sigortalı kabul edilmelidir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde bulundurulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi