Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/13782
Karar No: 2020/9495
Karar Tarihi: 23.12.2020

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/13782 Esas 2020/9495 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2020/13782 E.  ,  2020/9495 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Büyükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 08/03/2017 tarihli ve 2015/372 esas, 2017/113 sayılı kararı ile İstanbul Anadolu 70. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 14/11/2017 tarihli ve 2017/184 esas, 2017/274 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 16/06/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
    1-Şüpheli ... hakkında, 31/08/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 11/11/2014 tarihli ve 2014/36616 soruşturma, 2014/306 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, bu süre içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına, karar verildiği, kararda itiraz kanun yolu, başvuru süresi ve merciinin gösterildiği, kararın şüpheliye 26/11/2014 tarihinde MERNİS adresinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1.maddesine göre tebliğ edildiği, 25/12/2014 tarihinde infazı için Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
    2- Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 06/01/2015 tarihli ve 2014/19037 DS sayılı çağrı yazısının MERNIS adresinde 05/02/2015 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1.maddesine göre tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 18/03/2015 tarihli kararı ile dosyanın kapatılmasına karar verilerek 30/03/2015 tarihinde Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
    3- Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak 18/05/2015 tarihli, 2014/36616 soruşturma, 2015/5009 esas ve 2015/4967 sayılı iddianame ile ; sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 58 ve 53.maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Büyükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    4- Büyükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesi"nin kanun yararına bozma istemine konu 08/03/2017 tarihli ve 2015/372 esas, 2017/113 sayılı kararı ile; ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle, kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceği anlaşıldığından kamu davasının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddesi gereğince düşürülmesine ve gereği için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verildiği, kararın 21/03/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    5- Şüphelinin 30/04/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 29/03/2017 tarihli, 2017/27956 soruşturma, 2017/11495 esas ve 2017/9736 sayılı iddianamesi ile; sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/6. maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 191/1 ve 53.maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle İstanbul Anadolu 70. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    6- İstanbul Anadolu 70. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 14/11/2017 tarihli ve 2017/184 esas, 2017/274 sayılı kararı ile; Büyükçekmece 8.Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/372 esas sayılı dosyasında düşme kararı verildiği,kararın kesinleştiği, 30/04/2016 tarihli suçun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/4-b maddesindeki ihlali oluşturduğu ve ayrı bir suç olarak değerlendirilemeyeceği, kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle kamu davasının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddesi gereğince düşürülmesine, karar verildiği, kararın 12/12/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu madde satın almak ve bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 11/11/2014 tarihli ve 2014/36616 soruşturma, 2014/306 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesinleşmesini müteakip, şüphelinin yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar ettiğinden bahisle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonunda kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının düşürülmesine dair Büyükçekmece 8. Asliye Mahkemesinin 08/03/2017 tarihli ve 2015/372 esas, 2017/113 sayılı kararı ile anılan kararı mütekaip şüphelinin 30/04/2016 tarihinde işlediği benzer nitelikteki eyleminden dolayı yapılan yargılama sonucunda kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının düşürülmesine dair ilişkin İstanbul Anadolu 70. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/11/2017 tarihli ve 2017/184 esas, 2017/274 sayılı kararını kapsayan dosyalar incelendi.
    1-Büyükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/03/2017 tarihli ve 2015/372 esas, 2017/113 sayılı kararına yönelik yapılan incelemede;
    5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu’nun 5. maddesinde, “(1) Hakkında herhangi bir tedbire hükmedilen kişi, karara uygun olarak müdürlüğün hazırladığı programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymak ve katlanmak zorundadır. (2) Denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından yapılan çağrılara veya hazırlanan denetim planına uyarıya rağmen uyulmaması, denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülük ihlali sayılır.” şeklinde, 40. Maddesinde; “(1) Denetimli serbestlik kararlarının kaydedilmesinden itibaren şüpheli, sanık veya hükümlülere üç iş günü içerisinde yapılacak yazılı veya elektronik tebligatta, tebliğden itibaren on gün içerisinde müdürlüğe başvurulması gerektiği belirtilir...3) Düzenlenen tebligatta, yükümlünün haklı, geçerli ve gerektiğinde belgelendirilebilen bir mazereti olmadan müdürlüğe gelmemesi veya hakkında belirlenen yükümlülüklerin gereğini yerine getirmemesi halinde, denetimli serbestlik kararının niteliğine göre kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebileceği, seçenek yaptırım veya tedbirin hapse çevrilebileceği ya da koşullu salıverilme kararının geri alınabileceği gibi gelmemenin hukuki sonuçları yükümlüye bildirilir. (4) Usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen yükümlü on gün içerisinde müdürlüğe müracaat etmezse komisyonun onayından sonra kayıt kapatılarak infaz dosyası Cumhuriyet başsavcılığına geri gönderilir.” şeklinde düzenlemeler ve benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 20. Ceza Dairesi"nin 08/01/2020 tarihli ve 2019/1720 esas, 2020/179 karar sayılı ilamında ""sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirine başlanabilmesi için 10 gün içinde başvurmasına ilişkin Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nün 09/06/2015 tarihli ve 2015/9833 DS sayılı çağrı yazısı 22/06/2015 tarihinde
    Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre şüpheliye tebliğ edilmiş, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunca dosyanın kapatılmasına karar verilerek sanık hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianame düzenlenmiş ise de; müdürlüğe başvurmamasının tek başına ısrar olarak değerlendirilemeyeceği, ısrar şartının gerçekleşmediği, bu nedenle kamu davası hakkında durma kararı verilerek, hükmolunan denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla işin esasına girilerek sanığın beraatine karar verilmesi, kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür."" şeklinde belirtildiği üzere, somut olayda ise Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından 06/01/2015 tarihli ve 2014/19037 DS sayılı yazıyı içeren çağrı kağıdının 05/02/2015 tarihinde tebliğ edilmesini müteakip sanığın yasal süre içerisinde anılan Müdürlüğe müracaat etmediğinden bahisle denetimli serbestlik dosyasının kapatılarak sanık hakkında Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianame düzenlenmiş ise de, çağrı yazısının tebliğine rağmen görüşmeye gitmeyen sanığa bu kez de uyarı yazısının tebliğ edilmesi gerektiği, uyarı yazısına rağmen de görüşmeye gitmediği takdirde hakkında ilgili Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianame düzenlenebileceği, bu kapsamda sanığın fiilinin ısrar olarak değerlendirilebilmesi için en az 1 kez daha yazılı ihtar yapılmış olması ve sanığın usulüne uygun ihtara rağmen davete icabet etmemesi veya başka herhangi bir şekilde haberdar olmasına rağmen ısrarla denetime uymaması gerektiği gözetilmeden, Mahkemesince tebligat işlemlerinin tamamlanabilmesi amacıyla durma kararı verilmesi gerekirken kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde,
    2-İstanbul Anadolu 70. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/11/2017 tarihli ve 2017/184 esas, 2017/274 sayılı kararına yönelik yapılan incelemede;
    Büyükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 08/03/2017 tarihli ve 2015/372 esas, 2017/113 sayılı düşme kararının yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda durma kararı kabul edilerek sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirinin devam etmesi halinde İstanbul Anadolu 70. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 14/11/2017 tarihli kararına konu suçun devam etmesi gereken tedbir kararının ihlali niteliğinde olacağı anlaşıldığından, Mahkemesince Büyükçekmece 8. Asliye Mahkemesinin 08/03/2017 tarihli kararının bozulması talebiyle ihbarda bulunması gerektiği ve ihbar sonrası yapılacak işlemlerin sonucunun beklenerek sanığın hukuki durumunun değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde,
    İsabet görülmemiştir..” denilerek Büyükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 08/03/2017 tarihli ve 2015/372 esas, 2017/113 sayılı kararı ile İstanbul Anadolu 70. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 14/11/2017 tarihli ve 2017/184 esas, 2017/274 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Şüpheli ...hakkında, 3 1/08/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca 11/11/2014 tarihli ve 2014/36616 soruşturma, 2014/306 sayılı kararı ile, kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın kesinleşmesini takiben , şüphelinin yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar ettiği gerekçesiyle hakkında kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, Büyükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 08/03/2017 tarihli ve 2015/372 esas, 2017/113 sayılı kararı ile ısrar şartı gerçekleşmediğinden kamu davasının düşürülmesine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, şüphelinin 30/04/2016 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 70. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 14/11/2017 tarihli ve 2017/184 esas, 2017/274 sayılı kararı ile; kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle kamu davasının düşürülmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
    1-Büyükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/03/2017 tarihli ve 2015/372 esas, 2017/113 sayılı kararının incelemmesinde;
    28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesinin yeniden düzenlendiği, aynı maddenin 2. fıkrasında "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir... ", 4. fıkrasında;
    "a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
    b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
    c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır." ve 7. fıkrasında "Şüpheli erteleme süresi zarfında dördüncü fıkrada belirtilen yükümlülüklere aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir." şeklinde yer alan düzenlemelere göre, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak kamu davası açılabilmesi için şüphelinin erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi gerektiği, şüphelinin fiilinin ısrar olarak değerlendirilebilmesi için en az 2 kez ihtar yapılmış olması ve şüphelinin usulüne uygun 2 haklı ihtara rağmen davete icabet etmemesi veya başka herhangi bir şekilde haberdar olmasına rağmen ısrarla denetime uymaması gerektiği, buna karşın somut olayda şüpheli hakkında Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 06/01/2015 tarihli ve 2014/19037 DS sayılı çağrı kağıdının 05/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, şüphelinin tebliğe rağmen denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmadığı, tek başına bu durumun ısrar olarak kabulünün mümkün bulunmadığı, bu kapsamda usulüne uygun yapılan ilk çağrıya uymayan şüpheli hakkında sonuçları da şerh edilmek sureti ile ikinci kez çağrı kağıdı çıkartılması, bu çağrıya da uymaması halinde ısrar şartının gerçekleşeceği ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak hakkında iddianame düzenlenebileceği,
    5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesindeki; “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan, "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklindeki düzenlemeler ile hüküm çeşitlerinin sayıldığı, anlaşılmakla;
    Sonuç olarak, kovuşturma şartı olan ısrar şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından açılan kamu davası hakkında 5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/8. maddesinin 2. cümlesi uyarınca durma kararı verilerek, şüpheli hakkında hükmolunan denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmesi, kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
    2- İstanbul Anadolu 70. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 14/11/2017 tarihli ve 2017/184 esas, 2017/274 sayılı kararının incelenmesinde;
    Büyükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 08/03/2017 tarihli ve 2015/372 esas, 2017/113 sayılı düşme kararı yerine yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, mahkemece “durma kararı” verilmesi gerektiği kabul edilerek sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirinin devam etmesi halinde İstanbul Anadolu 70. Asliye Ceza Mahkemesinin
    14/11/2017 tarihli kararına konu suçun, devam etmesi gereken tedbir kararının ihlali niteliğinde olacağı anlaşıldığından, Mahkemesince, Büyükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/03/2017 tarihli kararının kanun yararına bozulması talebiyle ihbarda bulunması gerektiği ve ihbar sonrası yapılacak işlemlerin sonucunun beklenmesi ile sanığın hukuki durumunun buna gore değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde düşme kararı verilmesi, kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
    D-)Karar:
    Açıklanan nedenlerle, kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Büyükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/03/2017 tarihli ve 2015/372 esas, 2017/113 sayılı kararı ile İstanbul Anadolu 70. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/11/2017 tarihli ve 2017/184 esas, 2017/274 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının ( c ) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,23/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi