Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/13178
Karar No: 2021/16379

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/13178 Esas 2021/16379 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2021/13178 E.  ,  2021/16379 K.

    "İçtihat Metni"


    5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanuna aykırılık eyleminden dolayı kabahatli .... hakkında uygulanması için öngörülen 1.554.200,00 Türk lirasının 5549 sayılı Kanun’un 13/5. maddesinde ön görülen üst sınırı aşması nedeniyle üst limit olan 1.162.540,00 Türk lirası idari para cezası uygulanmasına dair Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığının 18/04/2018 tarihli ve E-12030 sayılı, 1028 karar numaralı idari yaptırım karar tutanağına karşı yapılan başvurunun kısmen kabulü ile murakebe raporu 2 numaralı tutanakta tespit edilen 25 ihlale yönelik idari para cezasının kaldırıldığının tespiti ile sonuç idari para cezasının 1.162.540,00 Türk lirası olarak uygulanmasına ilişkin Ankara 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 18/04/2019 tarihli ve 2018/3531 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair mercii Ankara 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 24/05/2019 tarihli ve 2019/4088 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 15/09/2020 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/10/2020 tarihli ve KYB. 2020/83287 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
    Mezkür ihbarnamede;
    1-Dosya kapsamına göre;
    5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun "Başvurunun incelenmesi" başlıklı 28. maddesinde “...(5) Ceza Muhakemesi Kanununun tanıklığa, bilirkişi incelemesine ve keşfe ilişkin hükümleri, bu başvuru ile ilgili olarak da uygulanır. (6) Dinlemede sırasıyla; hazır bulunan başvuru sahibi ve avukatı, ilgili kamu kurum ve kuruluşunun temsilcisi, varsa tanıklar dinlenir, bilirkişi raporu okunur, diğer deliller ortaya konulur. (7) Mahkeme, ilgilileri dinledikten ve bütün delilleri ortaya koyduktan sonra aleyhinde idari yaptırım kararı verilen ve hazır bulunan tarafa son sözünü sorar. Son söz hakkı, aleyhinde idari yaptırım kararı verilen tarafın kanuni temsilcisi veya avukatı tarafından da kullanılabilir. Mahkeme son kararını hazır bulunan tarafların huzurunda açıklar.” şeklinde,
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun "Bilirkişinin Atanması" başlıklı 63/1. maddesinde "Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına re"sen, Cumhuriyet savcısının, katılanın, vekilinin, şüphelinin veya sanığın, müdafiinin veya kanunî temsilcinin istemi üzerine karar verilebilir." şeklindeki düzenleme ile aynı Kanun’un “Bilirkişi raporu, uzman mütalaası” başlıklı 67/4. maddesinde “Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor örnekleri, duruşma sırasında Cumhuriyet savcısına, katılana, vekiline, şüpheliye veya sanığa, müdafiine veya kanunî temsilciye doğrudan verilebileceği gibi; kendilerine iadeli taahhütlü mektupla da gönderilebilir.” şeklinde yer alan düzenlemeler karşısında;
    Kabahatli hakkında, Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmeliğin 4/1-e maddesi hükmü uyarınca yükümlünün aracılık ettiği gerçek kişilerin kimlik tespitini yapmayarak 2016 yılında 152 defa ihlal ettiği gerekçesiyle, 5549 sayılı Kanun’un 3/1 ve 13. maddeleri uyarınca uygulanan 1.554.200,00 Türk lirası idari para cezasının, aynı Kanun’un 13/5. maddesinde yaptırım yılı için ön görülen üst sınıra çekilmek suretiyle 1.162.540,00 Türk lirası idari para uygulanmasına dair somut olayda yapılan başvurunun kısmen kabulüne ve 25 ihlal yönünden uygulanan idari yaptırımın kaldırılmasına karar verilmiş ise de;
    Hâkimlikçe başvuru üzerine, bilirkişiden rapor tanzimi sağlanmış, hangi alanda uzman olduğu belirtilmeyen Dr. ... tarafından hazırlanan 08/01/2019 tarihli rapor dosyaya ibrazının ardından taraflara tebliğ edilmiş, kabahatli vekilinin rapora itirazı üzerine dosya bu kez üçlü bilirkişi heyetine
    tevdi edilerek 20/03/2019 tarihli bilirkişi heyet raporu alınması sağlanmış ancak ilk rapor ile uyumlu olmayan ve bazı yönleri ile de çelişen ikinci rapor taraflara tebliğ edilmeksizin ve varsa tarafların rapora karşı beyanları alınmaksızın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 67/4. maddesine aykırı olacak şekilde başvuru hakkında karar verildiği cihetle, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,
    2-Kabule göre de;
    Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmeliğin “Gerçek kişilerde kimlik tespiti” başlıklı 6. maddesinin, 30/10/2017 tarihli ve 2017/10938 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki Yönetmeliğin 1. maddesiyle, bu bende “pasaport” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile üzerinde T.C. kimlik numarası bulunan ve özel kanunlarında resmi kimlik hükmünde olduğu açıkça belirtilen kimlik belgeleri” ibaresi eklenmek suretiyle “(1)(Değişik: 28/12/2009-2009/15720 K.) Gerçek kişilerin kimlik tespitinde; ilgilinin adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, uyruğu, kimlik belgesinin türü ve numarası, adresi ve imza örneği, varsa telefon numarası, faks numarası, elektronik posta adresi, iş ve mesleğine ilişkin bilgiler ile Türk vatandaşları için bu bilgilere ilave olarak anne, baba adı ve T.C. kimlik numarası alınır. (2) İlgilinin adı, soyadı, doğum (…)(1) tarihi, T.C. kimlik numarası ve kimlik belgesinin türü ve numarasına ilişkin bilgilerin doğruluğu; a) Türk uyruklular için T.C. nüfus cüzdanı, T.C. sürücü belgesi veya pasaport ile üzerinde T.C. kimlik numarası bulunan ve özel kanunlarında resmi kimlik hükmünde olduğu açıkça belirtilen kimlik belgeleri, b) Türk uyruklu olmayanlar için pasaport, ikamet belgesi veya Bakanlıkça uygun görülen kimlik belgesi, üzerinden teyit edilir. Yetkililerce istenildiğinde sunulmak üzere teyide esas kimlik belgelerinin asıllarının veya noterce onaylanmış suretlerinin ibrazı sonrası okunabilir fotokopisi veya elektronik görüntüsü alınır yahut kimliğe ilişkin bilgiler kaydedilir.” şeklinde değiştirilmiş olmakla, ihlale konu 152 işlemden 58’inin, avukatlık mesleğine mensup baroya kayıtlı barokart sahibi gerçek kişilerin işlemlerine ilişkin olması itibariyle, kabahat karşılığı idari yaptırım kararının uygulandığı tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 9/4. maddesi uyarınca avukat kimlikleri resmi ve özel kuruluşlar nezdinde resmi kimlik hüviyetinde olması ve üzerlerinde T.C. kimlik numarası da taşımaları nedeniyle de anılan yönetmelikte yer alan düzenleme uyarınca ön görülen gerçek kişilerin kimlik bilgilerinin teyidine elverişli olduğu, ayrıca anılan belgeyi doğrular başkaca kimlik belgesine ihtiyaç duyulmayacağı gözetilmeden, itirazın bu yönüyle kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Kabahatli şirket nezdinde MASAK tarafından yapılan denetimde tespit edilen, idari para cezasına konu 152 ihlalin, temel olarak, sürekli iş ilişkisi tesisi sırasında, Suç Gelirlerinin Aklanmasının Ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmeliğin 6. maddesi uyarınca, kimlik bilgilerinin teyit edilmemesi, adres, iş-meslek bilgileri ile imza örneklerinin alınmaması, yine aynı Yönetmeliğin 17. maddesi uyarınca başkası hesabına hareket edilip edilmediğine ilişkin müşterinin yazılı beyanının alınmaması ile bir kısım yüzyüze yapıldığı belirtilen işlemlerde, Yönetmeliğin 16. maddesi uyarınca işlem evrakı üzerinde işlem yapan kişinin ad-soyad ve imza örneğinin bulunmaması başlıkları altında toplandığının anlaşıldığı, bu çerçevede bir değerlendirme yapıldığında;
    a) Kabahatli şirket tarafından düzenlenen Adalet Kart ile aynı zamanda resmi kimlik niteliğini haiz Avukat Kimlik Kartı-Barokart isimli kartlara ilişkin hesapların, ilgili kurumlar nezdinde yapılan başvuru üzerine, Adalet Bakanlığı veya Türkiye Barolar Birliği denetiminden geçtikten sonra tesis edildiği, idarenin bütünlüği ilkesi gereği, kendisi de bir kamu kurumu olan idari para cezasını uygulayan MASAK tarafından, yönetmelik gereği resmi kayıtlardan teyit edilmesi beklenen kimlik bilgilerinin, Adalet Bakanlığı ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan Türkiye Barolar Birliği tarafından yapılan denetim ve teyidi işlemine itibar edilmesi gerektiği, kabahatli tarafından bu kurum/kuruluşlar tarafından yapılan kimlik tespit ve teyidine güvenilmesinde bir beis bulunmadığı, dolayısıyla bu kart kullanıcıları olan müşteriler yönünden, Yönetmeliğin 6. maddesine aykırılık nedeniyle 5549 sayılı Yasanın 3. maddesindeki kabahatin oluşmayacağı,
    b) 5549 sayılı Yasa ile bu yasaya dayanılarak çıkartılan Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmeliğin esas amacının suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanı ile mücadele olduğu, bu çerçevede parasal işlemlerin takibinin yapılması için bir nizam kurulduğu, kabahatliye idari para cezası uygulanmasına esas kabul edilen ihlallerin düzenlendiği yönetmelik maddelerinin yer aldığı bölüm başlığının “Müşterinin Tanınması” olmasının da bu durumu ortaya koyduğu, ancak yasa ve yönetmeliğin çıkartıldığı 2006-2007 yıllarından sonra gelişen ve değişen teknoloji ile yeni işlem türleri ve müesseslerin ortaya çıkması, uzaktan işlemlerin yaygınlaşması gibi değişimlerin, bunlara ayak uydurulabilmesi için, mevzuatta ve uygulamada bir takım değişikliklere gidilmesini zorunlu kıldığı, bu kapsamda da yukarıda belirtilen yönetmelikte bir takım değişiklikler yapıldığı gibi MASAK tarafından yayımlanan, uygulamaya yönelik, 5 sıra numaralı Genel Tebliğ ile uzaktan yapılan işlemlere ve elektronik para ve ödeme kuruluşlarına yönelik bir takım istisnalar getirilmesini gerektirdiği, anılan tebliğin 2.2.11 maddesinde, kabahatlinin faaliyeti olan, elektronik para ve ödeme kuruluşlarına ilişkin işlemlerin düzenlendiği, bu düzenleme ile Yönetmeliğin 6. maddesinde düzenlenen kimlik bilgilerinin teyidi yönünden istisnalar ve basitleştirilmiş bir kimlik tespit-teyidi prosedürü getirilirken, son paragrafta da Yönetmeliğin 17 ve 17/A maddesindeki beyan ve teyide ilişkin yükümlülüklerin uygulanmayabileceğinin öngörüldüğü, kabahatli şirketin, dosyaya mübrez Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu kararına göre, yukarıda değinilen tebliğin 2.2.11 maddesi kapsamında elektronik para ve ödeme kuruluşu olduğu ve idari para cezasına konu işlemlerin de bu faaliyete yönelik işlemler olduğu konusunda tereddüt bulunmadığı cihetle, işlemlerinin, anılan tebliğin 2.2.11 maddesinin son paragrafında yer verilen, Yönetmeliğin 17 ve 17/A maddelerindeki teyide ilişkin yükümlülük istisnası kapsamında bulunduğu, bu itibarla da bu yükümlülüğün ihlali nedeniyle 5549 sayılı Yasanın 3. maddesindeki kabahatin oluşmayacağı,
    c) Denetimde tespit edilen ve rapor eki 6 numaralı tutanakta ayrıntıları gösterilen işlemlerin yüzyüze yapıldığı ve fakat işlem evrakı üzerine işlemi yapan kişinin ad-soyad ve imza örneğinin bulunmadığı gerekçesiyle idari para cezası uygulanmış ise de kabahatli tarafından, bu işlemlerin yüzyüze değil adliyelerde yer alan baro odalarındaki kiosklar üzerinden yapıldığının belirtildiği, tutanakta yer verilen tablodaki bilgilerde de işlemlerin barolarda yapıldığının görüldüğü, idarenin bu tespitini destekleyen, işlemlerin gerçekten de yüzyüze yapıldığına dair bir bulgu olmadığı, işlemlerin de miktarları itibariyle yukarıda değinilen 5 numaralı Genel Tebliğin 2.2.11 maddesindeki birinci paragrafın “a” bendinde gösterilen parasal limitlerin altında kaldığı ve kimlik tespiti yapma zorunluluğu bulunmayan istisna kapsamında oldukları, bu nedenle bu ihlaller yönünden de Yönetmeliğin 16. maddesine aykırılık nedeniyle 5549 sayılı Yasanın 3. maddesindeki kabahatin oluşmayacağı dikkate alınarak
    Bu hususlarda da ayrıca kanun yararına bozma isteminde bulunup bulunulmayacağının değerlendirilmesi için Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01/12/2021 tarihinde, oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi