16. Hukuk Dairesi 2016/13995 E. , 2019/6690 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun Geçici 8. maddesine istinaden yapılan tescil harici yerlerin kadastrosu sırasında ... İlçesi ... Köyü/Mahallesi çalışma alanında bulunan 389 parsel sayılı 941,61 metrekare yüzölçümündeki ve 390 parsel sayılı 4.806,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek, sırasıyla zeytinlik ve çalılık vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli 390 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın reddiyle taşınmazın tespit gibi tesciline, 389 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın ise kısmen kabulüne, 389 parselin 09.05.2016 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda tespitinin iptaline, bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 484,99 metrekarelik kısmının bahçe vasfı ile davacı adına tespit ve tesciline, (B) harfi ile gösterilen 456,62 metrekarelik kısmının farklı parsel numarası ile Hazine adına tarla vasfı ile tespit ve tesciline, taşınmazın edinme sebebi sütununun tespitteki gibi yazılmasına, taşınmazın beyanlar hanesine "Taşınmaz üzerindeki zeytinlik ... oğlu ..."ın ... kullanımındadır" beyanı şerhi verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Hazine vekilinin, çekişmeli 389 parselin mahkemece kabul kararı verilen ve 09.05.2016 tarihli teknik bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 484,99 metrekarelik bölümü hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, bu bölüme ilişkin usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
Davalı Hazine vekilinin çekişmeli 389 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 456,62 metrekarelik bölümü hakkındaki hükme yönelik temyiz inceleme isteğine gelince; Mahkemece, çekişmeli 389 parselin fen bilirkişisinin raporunda (B) harfi ile gösterilen kısmının davacının kullanımında bulunduğunun kabulü ile, ayrı bir parsel numarası verilmek suretiyle Hazine adına tespitine, taşınmazın beyanlar hanesine davacı ..."ın kullanımında olduğunun şerhine karar verilmiş ise de, yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Taşınmazların kayıtlarına kullanıcı şerhi verilmesi ancak yasalarla özel düzenleme yapılması ile mümkündür.
Yargılama konusu olayda, 6831 sayılı Kanun"un 2/B maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu söz konusu olmayıp, yapılan işlem tescil harici kalan taşınmazların 3402 sayılı Kanun"un Geçici 8. maddesi uyarınca mülkiyetinin belirlenmesine ilişkin kadastro çalışmasıdır. Bu tür kadastro çalışmalarında ancak 3402 sayılı Kanun"un 19. maddesi uyarınca taşınmaz üzerinde muhdesatın bulunması halinde bunun beyanlar hanesinde gösterilmesi mümkündür. Edinme nedeni sütunundaki bilgiler açıklama niteliğinde olup, adına tespit yapılan kişiler haricindeki şahıslar bakımından bir hak doğurması söz konusu değildir. Böyle bir hakkın doğabilmesi için taşınmazda kullanıcı olunduğunun ya da üzerindeki muhdesatların aidiyetine yönelik bilgilerin kadastro tutanağının beyanlar hanesine şerh edilmiş olması gerekir. Kadastro tutanağının beyanlar hanesinde yer alan bu nitelikteki şerhlere yönelik olarak dava açılması mümkün olup, edinme nedeni sütununda yazılı bilgilere karşı dava açılmasında, bu bilgilerin açıklama niteliğinde olması nedeniyle hukuki yarar bulunmamaktadır.
Bu açıklamalara göre, dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinde kullanıcı şerhi bulunmamaktadır. 3402 sayılı Yasa"nın Ek-4. maddesi kapsamı dışında tespiti yapılan taşınmazlarda beyanlar hanesine kullanıma ilişkin şerh verilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından, mahkemece taşınmazın beyanlar hanesine davacının kullanıcı olduğu şerhi verilmesi isabetsizdir. Ne var ki, davacı askı ilan süresi içinde açtığı davada çekişmeli taşınmazın mülkiyetinin adına tespitini, talebin yerinde görülmemesi halinde ise taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarını kendisinin diktiğini beyan ederek muhtesatın tapu kütüğüne yazılmasını istemektedir. Fen bilirkişisinin raporunda (B) harfi ile gösterilen temyize konu kısım bakımından, davacı yararına 3402 sayılı Yasa"nın 19/2. maddesinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tespitine yönelik olarak doğru sonuca ulaşılabilmesi için, ziraat ve fen bilirkişisi hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının kim veya kimler tarafından, hangi tarihte dikildikleri hususunda somut olgu ve olaylara dayalı olarak ayrıntılı bilgi alınmalı; ziraatçı bilirkişiden, çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildirir, taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının yaş, bakımlılık ve nitelikleri hususlarında hüküm vermeye yeterli ve ayrıntılı değerlendirmeleri içerir rapor alınmalı; fen bilirkişisinden, keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir, çekişmeli taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının yerleri ile kadastro tespit günü itibariyle ağaçların bulunduğu bölümleri gösterir ayrıntılı rapor alınmalı ve bundan sonra yaşları ve cinsleri belirtilen zeytin ağaçlarının taşınmaz üzerinde nereye isabet ettikleri belirlenip, yerleri haritasına işaretlenmek suretiyle taşınmazın Hazine adına tesciline, kadastro tespitinden önce davacı tarafından dikildiği tespit edilen zeytin ağaçlarının ise yaşları, cinsleri ve adetleri açıkça yazılmak ve haritasında gösterilmek suretiyle 3402 sayılı Yasa"nın 19/2. maddesi uyarınca beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde kullanım şerhi verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
22.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.