7. Ceza Dairesi 2021/20748 E. , 2021/16380 K.
"İçtihat Metni"
5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanuna muhalefet eyleminden kabahatli ... hakkında, anılan Kanunun 16/2. maddesi gereğince Ticaret Bakanlığı ..."nün 04/08/2020 tarihli ve 20220200CK001624 sayılı kararı ile uygulanan 147.790,40 Türk lirası idarî para cezasına karşı yapılan başvurunun reddine ilişkin Edirne 1. Sulh Ceza Hâkimliği"nin 06/11/2020 tarihli ve 2020/3440 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın, kararına itiraz edilen kurum vekili tarafından yapılan vekalet ücreti yönünden kabulüne, muteriz vekili tarafından yapılan itiraz yönünden ise reddine ilişkin mercii EDİRNE 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 24/11/2020 tarihli ve 2020/4673 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı"ndan verilen 20/04/2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 18/06/2021 tarihli ve KYB. 2021/56776 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun 16. maddesinde yer alan, “(1) Türk parası, döviz veya bunlarla ödemeyi sağlayan belgeleri yurt dışına çıkaran veya yurda getiren yolcular, gümrük idaresinin talebi üzerine bunlarla ilgili olarak tam ve doğru açıklama yapmakla mükelleftir. (2) Yetkililerce talep edildiği halde herhangi bir açıklama yapılmaması veya yanlış ya da yanıltıcı açıklama yapılması halinde, yolcu beraberindeki değerler gümrük idaresi tarafından muhafaza altına alınır. Gümrük idaresince, açıklamada bulunmayan yolculara taşıdıkları değerin, tutar konusunda gerçeğe aykırı açıklamada bulunan yolculara ise taşıdıkları değer ile açıkladıkları değer arasındaki farkın onda biri kadar idarî para cezası kesilir. Ayrıca durum şüpheli sayılarak Başkanlığa bildirilmekle birlikte ilgili diğer mercilere de intikal ettirilir. Binbeşyüz Yeni Türk Lirasına kadar olan farklar için bu fıkra hükmü uygulanmaz." şeklindeki,
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı"nın "Nakit Kontrolleri" başlıklı 2016/1 sayılı genelgesinin Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun ve İlgili Mevzuat Kapsamında Uyulması Gereken Hususlar bölümünde yer alan, "..2)Yolcu tarafından yapılan açıklamanın doğru olup olmadığı gümrük idaresince gerçekleştirilecek kontrol suretiyle tespit edilir. Gerekli kolaylığı sağlamayan yolcuların üst eşya ve araçları Adli Önleme ve Arama Yönetmeliğine göre aranır. 3)Gümrük idaresinin yolcudan açıklama talep etmesini müteakip, EK-2’de yer alan “Nakit Açıklama Tutanağı” yolcunun sözlü açıklaması ve gümrük personelinin tespitlerine istinaden elektronik ortamda doldurulur ve dört nüsha olarak yazdırılır. Tutanaklar en az bir gümrük personeli ile açıklamada bulunan yolcu tarafından imzalanır. Talep edilmesi halinde bir nüshası yolcuya verilir. 4)Gümrük idaresince açıklama istenildiği halde, herhangi bir açıklama yapılmaması veya yanlış ya da yanıltıcı açıklama yapıldığının anlaşılması halinde, Nakit Açıklama Tutanağı düzenlenir. Nakit Açıklama Tutanağı en az iki memur ile açıklamada bulunan yolcu tarafından imzalanır. Tutanakların bir örneği Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı’na gönderilir. Ayrıca gümrük idaresi tarafından 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun 16 ncı maddesi gereğince; açıklanmayan miktarın %10’u tutarında idari para cezası uygulanarak yolcu beraberindeki tüm nakit muhafaza altına alınır. 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanunun 3"üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Cumhuriyet Savcılığına bildirilir ve alınacak talimata göre hareket edilir. 3.000 TL’ye kadar olan farklar için bu fıkra hükmü uygulanmaz.." şeklindeki düzenlemeler karşısında,
Somut olayda, yurt dışından ülkeye giriş yapan kabahatlinin sürücülüğünü yaptığı ... plakalı otobüsün araç kontrol noktasında yapılan incelemesinde, sağ ön teker üstündeki dolapta bulunan valiz içerisindeki eşyaların altına saklanmış vaziyette bulunan kırmızı bir poşet içerisinde 100.000,00 İngiliz Sterlini ve 170.000,00 Euro cinsi efektif döviz ele geçirildiği, yapılan bu tespit üzerine kabahatli hakkında 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanununun 16/2. maddesine muhalefet ettiğinden bahisle anılan maddeye göre 147.790,40 Türk lirası tutarında idari yaptırım uygulanmış ise de;
07/08/1989 tarihli ve 89/14391 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına istinaden, 11/08/1989 tarihli ve 20249 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’ın “Döviz” başlıklı 4. maddesinin (a) bendi uyarınca, Türkiye’ye döviz ithalinin serbest olduğu, kabahatlinin 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun 16. maddesi kapsamında beyanının alınması gerektiği ancak beyanı alınmadan hakkında idarî para cezası düzenlendiği gibi 04/08/2020 tarihli nakit açıklama tutanağında da muterizin herhangi bir açıklama yapmadığının belirtildiği, idarî para cezası olarak uygulanan 147.790,40 Türk lirasının, niçin bu miktar üzerinden belirlendiği hususunda söz konusu tutanakta hiçbir açıklamanın yer almadığı anlaşılmakla, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Dosya kapsamına göre kabahatlide ele geçen Euro ve İngiliz Pound’ucinsi dövizlerin, kabahat tarihindeki kur bilgilerinin, Merkez Bankası verilerinden alınarak döviz cinsi paranın, kabahat tarihi itibarı ile Türk Lirası karşılığının belirlendiği ve idari para cezası tutanağında da yasal dayanak olarak 5549 sayılı Kanunun 16/2. maddesinin gösterildiğinden, tespit edilen paranın % 10" u oranına denk gelen 147.790,40 Türk Lirası idari para cezası bakımından; kanun yararına bozma ihbarnamesindeki tutanakta idari para cezasının miktarının belirlenmesi konusunda açıklama bulunmadığına ilişkin gerekçenin yerinde olmadığı, öte yandan gerek gümrük görevlileri tarafından tutulan tutanağa, gerekse kabahatlinin de imzası bulunan arama tutanağına göre kabahatliye bir beyanının olup olmadığının sorulduğu, kabahatlinin ise bir beyanının olmadığını belirttiği, dolayısıyla 5549 sayılı Yasanın 16. maddesi kapsamında bulunan dövizlerle ilgili, gümrük görevlilerinin talebine rağmen açıklama yapmayan kabahatli yönünden kabahatin oluşacağı anlaşılmakla;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden, CMK"nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına kararın bozulmasına dair talebinin REDDİNE, 01.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.