10. Ceza Dairesi 2020/5820 E. , 2020/9510 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : KARS 3. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hükümler : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen hükmün incelenmesinde;
Sanık hakkında, bu eylemi nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulandığı, dolayısı ile hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kurumunun uygulanma koşulları bulunmadığı halde; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkûmiyet hükmü kurulup; bu hükmün sanık tarafından temyiz edilmesini müteakip Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesi"nin 27/10/2015 tarihli bozma ilamından sonra Kars 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 01/03/2016 tarihli, 2015/707 esas ve 2016/140 sayılı kararıyla 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanunun geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, yasal zorunluluktan dolayı, TCK"nın 191. maddesi hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verilmiş olması sanık lehine kazanılmış hak teşkil ettiğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
1-6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanunun geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde verilen “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin kararların CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına ilişkin özel bir düzenleme niteliğinde olduğu, bu itibarla hükmün ancak; ihbara konu suçun "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçu olması halinde açıklanabileceği gözetilmeksizin; Kars 1. Asliye Ceza Mahkemesince "trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve kasten yaralama" suçlarından verilen mahkûmiyet hükümleri nedeniyle sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmesi,
2-Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK"nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK"nın 17/10/2019 tarihli ve
./..
7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; "mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, "Basit Yargılama Usulü" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3-Sanık hakkında verilen Kars 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 05/12/2013 gün- 2013/194 esas ve 2013/558 karar sayılı mahkûmiyet hükmünün yalnızca sanık tarafından temyiz edildiği ve hükmedilen temel hapis cezasından TCK"nın 62. maddesi gereğince indirim yapıldığı ve bunun kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden, hüküm açıklanırken sanık hakkında TCK "nın 62. maddesinin uygulanmamış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 23.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.