Esas No: 2022/4968
Karar No: 2022/7925
Karar Tarihi: 26.05.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4968 Esas 2022/7925 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nde görülen bir davada, hizmet tespiti istemiyle ilgili olarak davanın kısmen kabul edilmesine karar verilmiş, ancak davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, mahkemenin hüküm tesisi sırasında 297. madde gereğince yeterince açık olmayan bir hüküm kurduğu belirtilmiş ve ayrıca kararın bozulmasına sebep olan bazı faktörlerin olduğu vurgulanmıştır. Bu nedenle, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmiştir ve hüküm bozulmuştur. Kararda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun \"Hükmün Kapsamı\" başlıklı 297. maddesi detaylı bir şekilde açıklanmış ve hükmün sonuç kısmında, verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık ve şüphe uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesinin 2. fıkrasında; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Eldeki davada, davacı, 05.04.1987 – 08.03.2008 tarihleri arasında davalı işverenin yanında kesintisiz çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, davacının, SGK'ya bildirilen hizmet süreleri dışında; 1991 yılında 64 gün, 1992 yılında 270 gün, 1993 yılında 270 gün, 1994 yılında 270 gün, 1995 yılında 246 gün, 1996 yılında 207 gün, 1997 yılında 194 gün, 1998 yılında 12 gün, 1999 yılında 170 gün, 2000 yılında 179 gün, 2001 yılında 164 gün, 2002 yılında 130 gün, 2003 yılında 123 gün, 2004 yılında 242 gün ve 2005 yılında 73 gün olmak üzere toplam 2614 gün süreyle, hizmet akdine dayalı olarak asgari ücret karşılığında davalı işyerinde sigortalı olarak çalıştığının tespiti ile fazlaya ilişkin talebin reddine dair hüküm kurulmuş ise de, kabule konu sürelerin başlangıç ve bitiş tarihleri belirtilmeksizin infaza elverişsiz şekilde hüküm tesisi isabetsiz olmuştur. Ayrıca, davacı tarafından ilk kararın temyiz edilmediği ve böylelikle davalılar lehine oluşan usulü kazanılmış hak gözetilmeksizin, ilk kararda tespit edilmeyen 1992 yılında 270 gün, 1993 yılında 270 gün ve 1994 yılında 150 gün daha fazla hizmet sürelerinin tespiti ile ilk kararda bildirilmeyen toplam 2044 gün çalıştığı tespit edilmişken, bozma ilamından sonra verilen kararda bildirilmeyen toplam 2614 gün çalıştığının tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.