17. Ceza Dairesi 2019/9720 E. , 2019/10723 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
İHBARNAMEDEKİ DÜŞÜNCE : Bozma
Nitelikli hırsızlık suçundan sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h ve 62/1. maddeleri gereğince 4 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Gölbaşı(Ankara) 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/03/2018 tarihli, 2017/390 Esas ve 2018/158 Karar sayılı kararının kesinleşmesini müteakip mezkûr karara karşı Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 14/05/2019 tarihli ve 94660652-105-06-1606-2019-KYB sayılı “Kanun Yararına Bozma” isteminde bulunulduğundan, bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başavcılığının 24/05/2019 tarihli ve 2019/55545 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderilmekle incelendi:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istem yazısında;
“Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/2-h maddesi uyarınca tayin olunan 5 yıl hapis cezasından, aynı Kanun’un 62/1. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılırken, 4 yıl 2 ay hapis cezasına hükmedilmesi gerekirken, 4 yıl 2 ay 20 gün hapis cezasına hükmedilmek suretiyle fazla ceza tayin olunmasında isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 14/05/2019 gün ve 94660652-105-06-1606-2019-KYB sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunur. ” denilmektedir.
Hukuksal değerlendirme:
5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini açıklayarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak, Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilebilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14.11.1977 gün ve 3-2 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bu yasa yolunun olağan üstü bir yasa yolu olması nedeniyle, her türlü hukuka aykırılık iddiası, yasa yararına bozma konusu yapılamayacak, bu kapsamda hâkimlerin takdir hakkı alanına giren ve suç işleyenler için bir hak teşkil etmeyen hususlar ile mahkemenin takdirine bağlı istekler ve uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak yasa yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemeyecektir. (Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2/29-56 sayılı kararı da bu doğrultudadır.)
Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
Kesinleşen bu karar veya hükümlerdeki aykırılıklar başka suretle giderilmesi mümkün olmadığı takdirde, ikincil ve olağanüstü nitelikte olan kanun yararına bozma yasa yoluna konu edilebilecektir.
İnceleme konusu somut olayda:
Sanık hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/2-h maddesi uyarınca tayin olunan 5 yıl hapis cezası üzerinden, aynı Kanun’un 62/1. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılarak 4 yıl 2 ay hapis cezasına hükmedilmesi gerekirken 4 yıl 2 ay 20 gün hapis cezasına hükmedilmek suretiyle fazla ceza tayin edildiği, sanığın yüzüne karşı verilen bu hükmü istinaf etmediği ve kararın kesinleştiği anlaşılmakla; Gölbaşı (Ankara) 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/03/2018 tarihli, 2017/390 Esas ve 2018/158 Karar sayılı kararının usul ve yasaya uygun olmadığı kanaatine varılmıştır.
SONUÇ VE KARAR:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden,
1-Gölbaşı (Ankara) 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/03/2018 tarihli, 2017/390 Esas ve 2018/158 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nun 309/3. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA,
2-Yargılamanın tekrarlanması yasağı ve CMK"nun 309/4-d. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme ilişkin hüküm fıkrasının 2. bendinin “Sanığın duruşmadaki tavır ve davranışları, cezanın geleceği üzerindeki etkileri, sosyal ilişkileri gözetilerek hakkında 5237 sayılı TCK"nin 62. maddesi uyarınca 1/6 indirim yapılarak 4 YIL 2 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,” şeklinde düzeltilmesine, infazın bu hüküm üzerinden yapılmasına, bozulan kararda yer alan sair yönlerin aynen bırakılmasına, 10/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.