Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5281
Karar No: 2018/12197
Karar Tarihi: 17.12.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/5281 Esas 2018/12197 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/5281 E.  ,  2018/12197 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın ...yönünden kabulüne, ...yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, ... İli ... mahallesi 18018 ada 3 parseldeki binanın giriş cephesindeki (cami tarafı-güneydoğu) en üst daireyi 139.000,00-TL bedelle 01.02.2007 tarihli sözleşme ile davalılardan satın aldığını, davalılara peşin 39.00,00-TL elden verdiğini, yine dava konusu eve istinaden davalılara verilen 8.660,00-TL’lik muhtelif kıymetli evrakın 20.06.2007, 35.340,00-TL’lik muhtelif kıymetli evrakın 20.06.2007, 35.340,00-TL’lik muhtelif kıymetli evrakın ise 20.12.2007 tarihi itibari ile davalılarca tahsil edildiğini, kalan 56.000,00-TL’yi 15.07.2008 tarihinde davalılara ödediğini ve edimini yerine getirdiğini, ancak satın aldığı evin teslim edilmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 139.000,00-TL’nin verilme tarihlerine göre işleyecek yasal ticari, reeskont/avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
    Davalı ..., dayanak sözleşmenin adi yazılı şekilde yapıldığından geçersiz olduğunu, protokoldeki imzanın kendisine ait olmadığını, hiçbir suretle davacıya daire satmadığını ve para almadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Davalı ... , ... ile ortak olduğu şirket adına ..."te bir inşaat bitirdiklerini, yatırım amaçlı olarak Dikmen"deki 18018/3 ada parselde gayrıresmi ortak oldukları yerden davacıyı ikna ederek daire verdiklerini, parasını aldıklarını, bazı nedenlerden daireyi teslim edemediklerini beyan etmiştir.
    Mahkemece, davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kabülü ile 139.000,00-TL alacağın davalı ... ..."dan alınarak davacıya verilmesine, bu alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalılardan 139.000,00-TL"ye satın aldığı ve bedelinin tamamını ödediği dairenin teslim edilmediğini ileri sürerek, ödediği miktarın tahsilini istemiş; davalı ..., davacıya daire satmadığını, para almadığını, 01.02.2007 tarihli sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, yargılama aşamasında 10.05.2013 tarihli protokol başlıklı belge delil olarak gösterilmiş ve bu belge uyarınca davalı ..."nin sorumlu olduğu ileri sürülmüş ise de; dava tarihinin 03.06.2011 olduğu, belgenin ise davadan sonra düzenlenen bir belge olduğu, her davanın dava tarihindeki durum ve koşullara göre karara bağlanması gerektiği, davadan sonra meydana gelen vakıanın davaya dahil edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir. 10.05.2013 tarihli "protokol" başlıklı belgede, dava konusu taşınmazın 139.000,00-TL bedelle davacıya satıldığı, bedelinin alındığı, ancak taşınmazın teslim edilemediği, taşınmazın 30.05.2013 tarihine kadar ... tarafından davacı adına tapuda devredileceğinin düzenlendiği ve davalı ..."nin belgeyi imzaladığı, 05.05.2015 tarihli celsede davalı ..."nin anılan protokol altındaki imzanın kendisine ait olduğunu, ancak davacının kendisini tehdit ettiğini beyan ettiği, buna karşılık dosya kapsamından tehdit iddiasıyla ilgili olarak şikayette bulunulmadığı ve TBK"nun 37. maddesindeki; "Taraflardan biri, diğerinin veya üçüncü bir kişinin korkutması sonucu bir sözleşme yapmışsa, sözleşmeyle bağlı değildir." şartların gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, 10.05.2013 tarihli protokol dikkate alınarak davalı ... yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi