13. Hukuk Dairesi 2016/12443 E. , 2018/12220 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı şirketin yönetimindeki hastanede yapılan tedavi nedeniyle fazladan tahsil edilen 3.210,00 TL nin tahsili amacıyla ... 1.İcra Müdürlüğünün 2013/7745 E sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi de vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, davacı tarafla davalı arasında sağlık hizmeti sözleşmesinden kaynaklanan ancak acil müdahale nedeniyle yazılı sözleşmeye dökülemeyen hususla ilgili olarak daha sonra ..."da kayıtlı olduğu anlaşılan davacıdan alınan masrafın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin itirazen durması sebebiyle itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu tahsilatın 6502 sayılı yasanın 4,5,13 ve müteakip maddelerine aykırı olduğu mevcut poliklinik muayene raporları, epikriz gibi tıbbi belgelerle birlikte ..."ya ait kayıtlar ve tüm dosya kapsamıyla tespit edilerek hukuka aykırı ve davacı tarafından yapılan takibin hukuka uygun olduğu sebebiyle davanın kısmen kabulüne, 3.000 TL"nin dava değeri olarak kısmen kabul edilen miktar üzerinden yapılan ... 1.İcra müdürlüğüne ait 2013/7745 E sayılı dosyadaki takibin devamına karar verilmiştir.
Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde belirtilen hukuki dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Kamu düzeni ile ilgili olan bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur.
Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile mümkündür. Hasımsız davalar hariç olmak üzere, dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan davaya bakılamaz ve yargılama yapılamaz.
Davanın tarafları ile vekillerinin davaya ilişkin işlemleri öğrenebilmesi için, tebligatın davanın taraflarına usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin kendilerine bildirilmesi gerekmektedir. Duruşma günü ile tebligatın yapıldığı tarih arasında makul bir süre olmalıdır. (HMK.m.144) Aksi takdirde tarafların hukuksal hakları kısıtlanmış olur.
Dosya içeriğine göre, davanın ilk olarak Sulh Hukuk Mahkemesinde açıldığı, görevsizlikle Asliye Hukuk Mahkemesine geldiği, akabinde tekrar görevsizlikle Tüketici Mahkemesinde görüldüğü ve karara bağlandığı anlaşılmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı ile duruşma gün ve saatini bildiren tebligatın davalı şirketin vekilinin adresine tebliğe çıkarıldığı ancak tebligatın muhatabın adresten taşındığı, muhtardan sorulduğu ve kaydına rastlanmadığı şerhi ile iade edildiği anlaşılmaktadır. Davalı yan duruşmalara katılmamıştır. Ne var ki gerekçeli karar aynı adreste davalı vekiline tebliğ edilmiştir. Mahkemece HMK. 27.madde gereği taraflara savunma hakkı tanınarak davaya devam edilmesi gerekirken, kamu düzenine ilişkin bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.