Esas No: 2021/10518
Karar No: 2022/7233
Karar Tarihi: 17.05.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/10518 Esas 2022/7233 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı, Polatlı Devlet Hastanesi'nin girişinde kayıp düşmesi sonucu vücudunda kırıklar meydana gelmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi, davacının tazminat talebini reddetmiştir. Davacı vekili bunun üzerine temyiz başvurusunda bulunmuştur. Mahkeme, davacı ile davalı arasında işçi işveren ilişkisi olmadığı için ve uyuşmazlığın iş mahkemeleri görev alanı dışında olduğu için mahkemenin \"iş mahkemesi sıfatıyla\" karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna karar vermiş ve ilk derece mahkemesinin kararını bozmuştur. Kanun maddelerine göre, iş mahkemeleri; işçiler, gazeteciler, gemiadamları, hizmet sözleşmeli işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasındaki hukuk uyuşmazlıklarına, sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara ve diğer kanunlarla belirtilen uyuşmazlıklara ilişkin dava ve işleri çözmekle görevlidirler. Bu görev tanımına uymayan davaları genel mahkemeler yargılar.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesince verilen bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekilinin süresi içerisinde temyiz başvurusunda bulunduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununu 1 maddesinde “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur” düzenlemesine yer verilmiştir. Benzer şekilde 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. Maddesinde “(1) İş mahkemeleri; a)5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına, b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara, c)Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara, ilişkin dava ve işlere ....”düzenlemesine yer verilmiştir.
Mahkemece uyulmasına karar verilen (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 11.02.2016 ve 2016/1565 E- 2016/1787 K sayılı ilamında da belirtildiği gibi dava, davacının çalışmakta olduğu Polatlı Devlet Hastanesi girişindeki kar ve buzda kayıp düşmesi sonucu vücudunda kırıklar meydana gelmesi nedeniyle sorumlu olduğunu iddia ettiğ davalılardan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup mahkemece verilen ilk kararda davalılardan Sağlık Bakanlığı yönünden idari yargı yolu görevli olduğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, davalı Bersu Matbaa Plasrik Dan. İnşaat Teks. Ban. ve Tic. Ltd Şti yönünden ise genel mahkeme sıfatıyla yargılama yapılarak karar verilmesi gerektiğine işaretle iş mahkemesi sıfatıyla verilen karar bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de mahkemece “İş Mahkemesi Sıfatıyla” yargılama yapılarak, karar verildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda davacı ile davalı şirket arasında yukarıda işaret olunan kanun maddeleri çerçevesinde işçi işveren ilişkisi olmadığı gibi, anılan kanun maddeleri kapsamına giren bir uyuşmazlığın da bulunmadığının açıkça anlaşılabilir olmasına göre davaya “genel mahkeme sıfatıyla” yargılama yapılıp karar verilmesi gerekirken; “iş mahkemesi sıfatıyla” yargılama yapılarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve davacı vekilinin temyiz itirazlarının sair yönleri incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının sair yönleri incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesince verilen kararın BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine 17.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.