3. Hukuk Dairesi 2017/8346 E. , 2019/4393 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının sahibi bulunduğu Deniz Oto Kiralama şirketinden 16/07/2011 başlangıç, 20/07/2011 bitiş tarihli oto kiralama sözleşmesi ile araç kiraladığını ve kira sözleşmesi eki olarak bono imzaladığını, kiralamış olduğu aracın 19/07/2011 tarihinde arızalandığını, davalının bu hususta bilgilendirildiğini, arızanın giderilmesi amacıyla aracın oto tamirciye götürüldüğünü, araçtaki arızanın kullanıcı hatasından kaynaklanmadığının bildirildiğini; buna rağmen davalı tarafından, araçtaki arızanın kullanıcı hatasından kaynaklandığı belirtilerek, dava konusu 30/07/2011 vade tarihli 5.500,00 TL bedelli bononun tahsiline yönelik aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, araçtaki hasarın kullanıcı hatasından kaynaklanmadığını ileri sürerek;
... İcra Müdürlüğü"nün 2011/782 E. sayılı takip dosyasında borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, takibin dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; mülkiyeti kendisine ait aracın, araç kiralama sözleşmesi ile davalıya kiraya verildiğini, davacının hakimiyetinde bulunan aracın arızalandığını,araçtaki hasarın kullanıcı hatasından kaynaklı nedenlerle meydana geldiğini,aracın kaskolu olduğunu ancak, motor arızalarının sigorta poliçesi kapsamında bulunmadığını, hatalı kullanım nedeniyle motor bloğunun çatlaması sonucu oluşan hasar bedelinin tahsili ve tamir süresince aracın kiraya verilememesi nedeniyle oluşacak zararın tazmini amacıyla, davalı tarafından keşide edilen senedin takibe konulduğunu ve davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, davacının ... İcra Müdürlüğü"nün ... E. sayılı takip dosyasından borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin haksız ve kötüniyetli yapıldığı anlaşıldığından, İcra İflas Kanunu"nun 72/5 maddesi uyarınca takip konusu edilen toplam alacağın % 40 oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilina karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; İcra İflas Kanunu"nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesinin 5.fıkrası uyarınca; “...Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.”
Buna göre; alacaklının anılan tazminata mahkum edilebilmesi, açıkça takibin kötü niyetle yapılmış olması ve takip nedeniyle borçlunun zarara uğramış olması koşullarına bağlanmıştır. Takibin haksız olması tek başına yetmemekte, ayrıca kötüniyetli olması da gerekmekte olup, ispat yükü; takibin kötüniyetli olduğunu iddia eden davacı (borçlu) nun üzerindedir.
Somut uyuşmazlıkta; her ne kadar mahkemece, davacı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmiş ise de, davalının icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğu ispat edilememiştir. Bu nedenle, davacının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün üçüncü fıkrasında yer alan, " İcra takibinin haksız ve kötüniyetli yapıldığı anlaşıldığından İcra İflas Kanunu"nun 72/5 maddesi uyarınca takip konusu edilen toplam alacağın % 40 ı oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine," ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine " Davacının kötüniyet tazminatı isteminin reddine," ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayıl HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.