Esas No: 2022/5170
Karar No: 2022/7153
Karar Tarihi: 16.05.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5170 Esas 2022/7153 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
İş Mahkemesi'nde açılan hizmet tespiti davasında, davalı olarak yer alan şirketin ticaret sicilinden terkin edildiği ve dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, şirketin ihyası için yasal prosedür işletilmelidir. Yanılgılı değerlendirme sonucu verilen karar usul ve yasaya aykırıdır ve davalılar vekillerinin temyiz itirazları kabul edilmiştir. Kanun maddeleri ise, Medeni Usul Hukuku'nun da düzenleme alanına giren taraf sıfatı, ticari şirketlerin tüzel kişiliğinin terkin edilmesi ve tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılması gerektiği ve tüzel kişiliğin yeniden ihyası için tasfiye memurluğu ile Ticaret Siciline husumet yöneltilerek ayrı bir dava açılması gerektiği şeklindedir. (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 7. maddesi)
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, bozmaya uyarak hükümde belirtilen gerekçelerle isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri arafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava ehliyeti, kişinin bizzat veya vekili aracılığıyla bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usuli işlemleri yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir; dolayısıyla, medeni hakları kullanma ehliyetine ( fiil ehliyetine ) sahip gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptirler.
Taraf sıfatına gelince; bir hakkı dava etme yetkisi ( dava hakkı ) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakkın sahibinin kim olduğu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu, ( o davada davacı sıfatının kime ait olacağı ) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Ancak, bir davanın davacısının o dava yönünden davacı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceği ve sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için, taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanındadır.
Eş söyleyişle, sıfat, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir (...,...,...,...,Medeni Usul Hukuku, 7. baskı, ... 1995, s. 231). Bu nedenle, davanın tarafları, taraf ehliyetine sahip olmalıdır. Yani, bir davada taraf olabilmek için, ya, hakiki şahıs; ya da, hükmi şahıs olmak gerekir. Zira, taraf ehliyeti, medeni hukukun haklardan istifade ehliyetine tekabül eder (..., Medeni Yargılama Hukuku, C. I-II, 7. Baskı, ... 2000, s.288). Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.06.2007 tarih, 2007/10-358 Esas, 2007/337 Karar sayılı kararında da benimsendiği üzere; ticari şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek taraf teşkili sağlanmak suretiyle yargılamanın devamının sağlanması gerekir. Şu halde yapılması gereken iş; anılan Hukuk Genel Kurulu kararı çerçevesinde, tüzel kişiliği sona eren davalı şirketin ihyası için tasfiye memurluğu ile Ticaret Siciline husumet yöneltilerek ayrı bir dava açılması için davacı tarafa uygun bir süre verilmeli, dava açıldığı takdirde bu davanın sonucu beklenmeli, tüzel kişiliğin yeniden ihyası halinde, taraf teşkili sağlanarak, sonucuna göre karar verilmelidir.
Somut olayda; hakkındaki davada aleyhe hüküm kurulan davalı “...Gıda San.Ltd.Şti” nin ticaret sicilinden 6102 sayılı yasanın geçiçi 7. maddesine göre resen terkin edildiği, bu durumda taraf ehliyeti bulunmayan davalı şirket adına karar verildiği anlaşılmış olmakla, ihya yapılması için yasal prosedür işletilmek suretiyle, şirketin ihyasına ve şirkete tasfiye memuru atanmasına dair karar alındıktan sonra, usulüne uygun şekilde taraf teşkilinin sağlanması ve sonrasında karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve infazı mümkün olmayacak şekilde, karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönleri incelenmeksizin bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, 16.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.