Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5625
Karar No: 2022/7213
Karar Tarihi: 16.05.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5625 Esas 2022/7213 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2022/5625 E.  ,  2022/7213 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
    İlk DereceMahkemesi : ... 1. İş Mahkemesi


    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davacı, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince davacı, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekillerinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili işçinin, "Hotel" konusunda faaliyet gösteren davalıya ait Suntalya Hotel adlı işyerinde 27/09/2016 tarihinden işten çıkarıldığı 12/07/2018 tarihine kadar resepsiyonda asgari ücretle işe başladığını, ancak komilik, bulaşıkçılık, garsonluk dahil her işi yaptığını, müvekkiline işe başladığı tarihten 01/05/2017 tarihine kadar ödeme yapılmadığını, davacı müvekkilinin tüm yıl çalışmasına rağmen hiçbir zaman ücretini tam alamadığını, SGK'ya 20017 yılı Temmuz ayına kadar hiç bildirimde bulunulmadığını, sigortasız olarak çalıştırıldığını, 2017 yılı için Temmuz ayından sigorta başlatıldığını, Aralık ayına kadar sigorta bildiriminde bulunulduğunu, 2018 yılı içinse Mayıs ve Haziran aylarında sigortalı gösterildiğini, müvekkilin bu durumu işten çıkarıldıktan sonra fark ettiğini, müvekkilinin hakkı olan fazla mesai alacağı, maaş alacağı, ubgt alacağı gibi sair işçilik alacaklarını işverenden alamaması ve işverence ücretli yıllık izinlerinin kullandırılmaması, ayrıca yine işverence SGK kaydının yapılmaması gibi sebeplerle işten çıkarıldıktan sonra arabulucuya başvurduğunu, ancak arabulucuda davalının bütün işçi alacaklarını inkar ettiği gibi müvekkilinin hizmet ettiği ayları ve sigorta prim borçlarını da inkar ettiğini, davalının daha sonra müvekkiline bazı kişiler aracılığıyla düşük miktarlarda tazminat teklif ettiğini ancak müvekkili tarafından kabul edilmediğini, müvekkilinin çalıştığı süre içerisinde hafta içi ve hafta sonu 17:00 - 12:00 saatleri arasında çalıştığını, bu çalışmaların 13:00 a kadar uzadığı zamanların olduğunu, ayrıca hafta tatili kullandırılmadığını, çalıştığı süre boyunca bu yoğunlukta çalışmaya devam edildiğini, özellikle müşteri yoğunluğunun olduğu dönemlerde mesai saatlerinin fazlasıyla aşıldığını, pazar günleri de dahil olmak üzere mesai saati gözetilmeksizin çalıştırıldığını, fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarının ödenmediğini, ubgt günlerinde de sürekli çalıştırıldığını ancak bu alacaklarının da karşılığının ödenmediğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığı gibi karşılığının da ödenmediğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 3.500,00-TL kıdem tazminatı, 2.500,00-TL ihbar tazminatı, 5.000,00-TL ücret alacağı, 1.000,00-TL fazla mesai, 100,00-TL hafta tatili, 100,00-TL ubgt ve 100,00-TL yıllık izin alacağının faizleri ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkilinin 27/09/2016 - 12/07/2018 tarihleri arasında davalıya ait iş yerinde hizmet akdine tabi çalıştığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II- CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; SGK kayıtlarında belirtilen tarihlerde olmak üzere 13/07/2017 - 04/02/2017 tarihleri arasında ve sonrasında 17/05/2018 - 13/07/2018 tarihleri arasında gece resepsiyon görevlisi olarak çalıştığını, davacının iş yerindeki yoğunluğu azaltabilmek adına resepsiyon görevlisi olarak yaz aylarında işe aldıklarını, 13/07/2018 tarihinde iş yerinden ayrılarak gittiğini beyanla; davanın reddini istemiştir.
    Fer'i müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Kurum kayıtlarında yapılan incelemede dava konusu dönemde davacının davalı yanında 13.07.2017-04.12.2017 ile 17.05.2018-13.07.2018 tarihleri arasında çalıştığının tespit edildiğini, davacının bildirilen süreler dışında başkaca çalışması bulunmadığını, işçilik alacakları yönünden ise kuruma husumet yöneltilemeyeceğini, hizmet tespiti ve işçilik alacakları davalarının tarafları ve yargılama süreçleri farklılık gösterdiğinden birlikte açılamayacağını ve açılan davanın ayrılması gerektiğini beyanla; davanın reddini istemiştir.
    III- MAHKEME KARARI
    A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    "Davanın kısmen kabulü ile; Davacının, davalıya ait iş yerinde SGK'ya bildirilen süreler dışlanmak suretiyle; 03/07/2017 - 12/07/2017 ve 05/12/2017 - 16/05/2018 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak çalıştığının tespitine," karar verildi.karar verildi.
    B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Davacı, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esasan reddine, karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
    Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince kısmen red kararının kabul edilemeyeceğini, müvekkilinin davalı iş yerinde kesintisiz ve tam çalıştığını, bu iddialarının kanıtlandığını, karşı tarafa vekalet ücreti takdirinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ile davanın talepleri gibi tam kabulünü istemiştir.
    Davalı vekili; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dosyada hiçbir delil olmamasına rağmen ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğunu, davacı iddialarının kanıtlanamadığını, hiçbir somut delil bulunmadığını, varsayımlar üzerinden hizmet tespiti yapılamayacağının açık olduğunu beyan ile davanın reddini istemiştir.
    Fer’i müdahil Kurum vekili tarafından; dava dosyasında dinlenen tanıkların bordro tanığı olmayıp işyeri çevresinde ikamet eden kişilerin ifadelerinin hükme esas alındığı bu kişilerin yakın çevrede oturdukları ve yaz döneminde ...'ya gelen misafirlerinin konaklamak için söz konusu işyerinde kaldıklarından, davacı ile tanıştıklarını bildirdikleri, dosya kapsamı itibariyle kabul edilen süreler yönünden çalışma olgusunun subuta ermediği,davanın reddi gerekirken kısmen kabulünün hatalı olduğu belirtilerek kararın bozulması istenmiştir.
    IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
    Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
    Hizmet tespiti davalarının amacı, hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinde, davacı yanın hizmet döküm cetveline göre, davalıya ait 1280991 sicil sayılı dosyada işlem gören otel işletmesi işyerinden 13.07.2017-04.12.2017 ve 17.05.2018-13.07.2018 tarihleri arasında sigortalı bildirimlerinin yapıldığı, bildirime konu sürelerle uyumlu olarak işe giriş ve işten ayrılış bildirgelerinin mevcut olduğu, davalıya ait işyerinin 19.02.2015 tarihi itibariyle Kanun kapsamına alındığı, 13.07.2017 tarihinden itibaren Kasım 2017 dönemine kadar ücret bordroları/ücret hesap pusulalarında davacının imzasının yer aldığı, çıkış tarihi olarak 04.12.2017 tarihini içerir 2017/Aralık ücret bordrosunda, 2018/Mayıs ve sonrası bordro ve pusulalarında davacının imzasının yer almadığı, 24.07.2017 tarihli davalı otel işyerinde yapılan durum tespit tutanağında, davacı ...
    ...’ın çalışırken görüldüğünün tespit edildiği, ...’in işe giriş tarihinin 03.07.2017 olarak belirtildiği, dosya kapsamında davacı ve davalı tanıklarının dinlendiği, beyanlarına itibar edilen bir kısım davacı tanıklarının beyanlarına itibarla davacının, davalıya ait iş yerinde SGK'ya bildirilen süreler dışlanmak suretiyle; 03/07/2017 - 12/07/2017 ve 05/12/2017 - 16/05/2018 tarihleri arasındaki çalışmalarının tespitine karar verilmişse de söz konusu hüküm eksik incelemeye dayalıdır.
    Mahkemece dava konusu dönemi kapsayacak şekilde, aynı çevrede faaliyet yürüten ve davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan komşu işyeri çalışanları, bu işyerlerinden bordroya geçmiş çalışanlar re'sen tespit edilerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı, tanık beyanları arasında çelişki oluşması halinde bu çelişki giderilmeli, çalışmanın şekli, niteliği, işe giriş ve çıkış tarihleri hiçbir tereddüte mahal vermeyecek şekilde belirlenmeli, bunun dışında sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu gereğince araştırılmalı, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf istemlerinin esastan reddine dair karar kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen kararın BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ve dacıya iadesine,
    dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 16/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi