Esas No: 2022/3880
Karar No: 2022/7191
Karar Tarihi: 16.05.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3880 Esas 2022/7191 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
İş Mahkemesi'nde görülen davanın konusu hizmet tespiti istemidir. İlk derece mahkemesi davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak davalılar temyiz başvurusunda bulunmuş ve Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi istinaf istemini esasdan reddetmiştir. Bu karar davalılar tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 21. Hukuk Dairesi ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar vermiştir. İlk derece mahkemesi daha sonra davanın reddine karar vermiş ve davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur. Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesidir ve bu tür davaların özel bir duyarlılıkla yürütülmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme, iş yerinin kapsam içinde olduğunu, iş sözleşmelerinin tanzim edildiğini ve bordro tanıklarının dinlenilmesi gerektiğini vurgulayarak ilk kararını bozmuştur. Kanun maddeleri olarak ise 5510 sayılı Kanun'un 86/9. maddesi ile 506 sayılı Kanun'un 6. maddesi örnek gösterilmiştir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esasdan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 19.11.2018 günlü, 2017/3295 Esas, 2018/8397 Karar sayılı kararı ile ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası ilk derece mahkemesi tarafından verilen davanın reddine dair kararın davacı vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesidir. 506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
İnceleme konusu dosyada; Davacı 01.01.1993-30.06.1993 tarihleri arasında ... Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğünde, 01.09.1993-31.12.1994 tarihleri arasında (1994 yılının temmuz ve ağustos ayları hariç) Mersin Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğünde çalıştığının tespitini talep etmiştir. Mahkeme ilk kararında talep gibi kabule karar verilmiş, davalıların temyizi üzerine Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 2017/3295 Esas, 2018/8397 Karar sayılı, 19.11.2018 tarihli ilamı ile 01.09.1993-30.06.1994 ve 01.09.1994-31.12.1994 dönemleri yönünden hak düşürücü sürenin geçtiği, 01.01.1993-30.06.1993 dönem bakımından ise ... Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü iş yerinden hangi tarihte hizmet bildirimi yapıldığı araştırılmalı, buna göre hak düşürücü süre ve çalışmanın varlığı irdelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği yönünden bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Somut dosyada; ... Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü tarafından davacı adına verilmiş 01.03.1992 tarihli işe giriş bildirgesinin olduğu, 1992/3. dönemde 3 gün bildiriminin yapıldığı; ... Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü ile davacı arasında 28.01.1992-31.05.1992 ve 01.01.1993-30.06.1993 tarihleri arasında koro sanatçısı olarak çalışmak üzere sözleşme yapıldığı, iş yerinin 03.01.1983 tarihinden itibaren kanun kapsamında bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davanın kabulüne ilişkin ilk karar davalılar tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamı ile 01.09.1993-30.06.1994 ve 01.09.1994-31.12.1994 dönemleri yönünden hak düşürücü sürenin geçtiği yönünden bozma yapılmış olduğundan, uyuşmazlık 01.01.1993-30.06.1993 dönem yönünden incelenmelidir. Bu bağlamda, anılan dönemde iş yerinin kapsam içinde bulunduğu, 1993/1, 2, 3 dönem bordrolarının ve 01.03.1992 tarihli işe giriş bildirgesinin bulunduğu, anılan döneme ilişkin iş sözleşmelerinin tanzim edildiği gözetilip, bordro tanıkları da dinlenilmek suretiyle taleple bağlı kalınarak sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, 16/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.