Danıştay 12. Daire 2020/4485 Esas 2022/1552 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/4485
Karar No : 2022/1552

TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNAN TARAFLAR:
1-(DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

2- (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhe olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı belediyede sözleşmeli tekniker olarak çalışmakta iken sözleşmesi feshedilen davacının, sözleşmesinin feshine ilişkin işlemin İdare Mahkemesi kararı ile iptal edilmesi üzerine açıkta geçirdiği sürede yoksun kaldığı 13.000.00-TL ücret, 4.000.00-TL iş sonu tazminatı ile 8.000.00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 25.000.-TL'nin yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile ücret, iş sonu tazminatı ve manevi tazminat olarak toplam 25.000,00- TL'nin yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; Danıştay Onikinci Dairesinin 15/04/2019 tarih ve E:2018/9884, K:2019/2777 sayılı kararıyla, davanın reddi yolunda verilen kararın; manevi tazminat istemi yönünden davanın reddine ilişkin kısmının onanması, maddi tazminat (ücret alacağı) ve iş sonu tazminatı istemleri yönünden davanın reddine ilişkin kısmının bozulması üzerine, bozma kararına uyularak; davacının mahkeme kararı gereğince 29/11/2009 tarihinde göreve başladığı ve süre sonunda sözleşmesinin yenilenmediği, davacının bu süreçten sonra başka bir işte çalışmaya başladığı, davacının davalı idare tarafından 14/05/2010 tarihinde, fesihten yaklaşık altı ay sonra sözleşmenin kalan süresinin tamamlanması için göreve çağrıldığı hususları dikkate alındığında; davacının sözleşme ilişkisi sona erdikten sonra tekrar davalı idarede çalışmaya zorlanmasında hukuka uyarlık bulunmadığı, bu haliyle davacının açıkta kaldığı 29/05/2009 - 23/11/2009 tarihleri arası alması gereken ücret alacaklarının davacıya ödenmesi gerektiği, yine davacının, 29/05/2009 ile 23/11/2009 tarihleri arasında çalışamamasının, mahkeme kararı ile hukuka aykırılığına hükmedilen sözleşme fesih işleminden kaynaklandığı, dolayısıyla 14/09/2007-31/12/2009 tarihleri arasındaki hizmet süresi ile 06/06/1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan 7/15754 sayılı Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar'ın 7. maddesinde aranan iki yıl şartının sağlandığı, davacıya, anılan madde hükmü doğrultusunda iş sonu tazminatının da ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, iş sonu tazminatının ödenmesi istemiyle davalı idare nezdinde yapmış olduğu 24/05/2010 tarihli başvurusunun zımnen reddine ilişkin dava konusu işlemin iptaline, 4.000,00-TL iş sonu tazminatı isteminin 3.277,12-TL'lik kısmının kabulüne ve 722,88-TL'lik kısmının ise reddine, 13.000,00-TL ücret alacağının 12.824,90-TL'lik kısmının kabulüne ve 175,10-TL'lik kısmının ise reddine, bu haliyle toplamda 17.000,00-TL maddi tazminat talebinin (ücret+iş sonu tazminatı) 16.102,02-TL'lik kısmının kabulü ile davalı idareye başvuru tarihi olan 24/05/2010 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, 897,98-TL'lik kısmı yönünden ise davanın reddine, karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
1-Davacı tarafından, İdare Mahkemesi tarafından tazminat hesaplarının davalı idareye yaptırıldığı; ancak, hesaplamaların bilirkişi marifetiyle yapılması gerektiği belirtilerek, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
2- Davalı idare tarafından, davacının çalışmadığı döneme ilişkin ücret hakkının olamayacağı, davacının davalı idarede sözleşmeli personel statüsünde çalıştığı, halen 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi memur olarak çalıştığı, emekli ikramiyesi hesabında resmi kurumlarda geçirilen çalışmaların hesap edilerek ödeme yapıldığı, davacıya iş sonu tazminatı ödenmesi durumunda kamu zararının oluşacağı belirtilerek Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMASININ ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle, davacının, iş sonu tazminatının ödenmesi istemiyle davalı idareye yaptığı 24/05/2010 tarihli başvurusunun zımnen reddine ilişkin dava konusu işlemin iptaline, toplam ...-TL maddi tazminat talebinin (ücret+iş sonu tazminatı) ...-TL'lik kısmının kabulü ile davalı idareye başvuru tarihi olan 24/05/2010 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, ...-TL'lik kısmı yönünden ise davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.