22. Hukuk Dairesi 2019/8626 E. , 2019/23523 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının 01.07.2009-01.07.2013 tarihleri arasında şoför olarak çalıştığını,fazla çalışma yaparak çalışmasına rağmen ücretlerinin bazı aylar ödenmediğini, bazı ayların ise eksik ödendiğini, şikayeti üzerine işyerinde inceleme yapıldığını, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünce davalı işyerinde şoförlere fazla çalışma ücretlerinin eksik ödendiğinin tespit edildiğini ileri sürerek fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının, davalı şirkette 01.07.2009 tarihinde şoför olarak çalışmaya başladığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, ayrıca fazla mesaiye kaldığı zamanlarda ücretinin ödendiğini veya serbest zaman olarak kullandırıldığını, Çalışma Bakanlığı İş Teftiş Kurulunca yapılan incelemede tespit edilen haftada 60 saat çalışma süresine bağlı olarak eksik ödendiği iddia edilen fazla mesailere itiraz edildiğini, Bakanlıkça tekrar davalı işyerinde yapılmış olan inceleme sonucu, haftada 60 saat çalışma tespitinin yer almadığını, davacının geçirdiği rahatsızlıklar nedeniyle uzun süreli raporlar aldığını beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemce davanın kabulü hakkındaki 16.02.2015 tarihli ilk karar, davalı tarafın temyiz başvurusu üzerine Dairemizin 2018/16752 esas 2019/951 karar sayılı 15.01.2019 tarihli kararı ile “Haftalık fazla mesai hesabında 10,5 saatin esas alınarak bunun üzerinden hesaplama yapılması gerekirken 11,5 saat üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğu ve davacının ücret bordrolarında ihtirazi kaydının bulunduğu ayların tek tek tespit edilmesi ve ihtirazi kayıtsız imzalanan ücret bordrosunda yer alan fazla mesai miktarının üzerinde ayrıca talepte bulunamayacağı hususlarının titizlikle değerlendirilmesi gerektiği” gerekçeleriye bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde toplanan deliller, tanık beyanları ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz başvurusu:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Usuli kazanılmış hak kavramı anlam itibarıyla, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Usuli müktesep hak müessesesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nda düzenlenmiş olmamakla beraber davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir.
Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09/05/1960 T., 21/9; 04/02/1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (Hukuk Genel Kurumu"nun 12/07/2006 T., 2006/4-519 esas, 2006/527 karar, 03/12/2008 T., 2008/10-730 esas, 2008/732 karar.)
Yargıtayın bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü,mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak doğmuştur. (09/05/1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı)
Bazı konuların bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmesi durumunda da usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez.Yani kesinleşmiş bu kısımlar o kısımlar lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak teşkil eder.
Somut olayda, bozma öncesi verilen kararda davacının fazla mesai alacağına esas çalışma saatleri belirlenirken yapılan hesaplamada ve ücret bordrolarının değerlendirilmesinde maddi hata yapılması hususları bozma sebebi yapılmıştır. Mahkemece bozma ilamına uyulması üzerine bozma ilamında belirtilen hususlar çerçevesinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve davacının fazla mesai alacağı bu kez 17.782,83 TL olarak belirlenmiştir. Ancak, Mahkemece belirlenen bu alacak üzerinden herhangi bir indirim uygulanmadan, bilirkişi raporunda belirlenen miktarın tamamı hüküm altına alınmıştır. Ne var ki bozma ilamı öncesi gerekçeli kararda davacının fazla mesai alacağı konusunda tanık beyanlarına dayalı olarak belirlenmesi nedeniyle %30 oranında indirim uygulanarak karar verilmiş olup, davacının bu kabule bir itirazı yoktur. Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda bozma ilamına uyulması ile bu durum davalı taraf bakımından usuli müktesep hak oluşturacağından bozma kararı gereklerinin yerine getirilmesi ve fazla mesai alacağının bozma kararı öncesinde olduğu gibi indirim uygulanarak hüküm altına alınması gerekmektedir. Bu maddi ve hukuki olgukar göz ardı edilerek eksik yazılı şekilde alacağın tamamı hakkında hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.12.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.