3. Hukuk Dairesi 2019/1899 E. , 2019/4422 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının kaçak su bağlantısı yaptığını,yapılan incelemede kuyudan izinsiz olarak çektiği suyu borularla otobana doğru götürdüğünü, kuyudan çektiği suyu başka bir hatla kot yıkama fabrikalarının atık su kanalından geçirdiğini, otoban altında menfezin içinde ise davacıya ait 110 luk boruya yine aynı ebatlarda başka bir boru ile T atmak sureti ile kaçak su temin ettiğini, İski borularına benzer boru kullandığını, suyu kendi deposuna aktardığını, sonra asıl depoya aktardığını, bunun için 10.000 metre boru döşediğini, bir kısmının söküldüğünü,tespit yaptırıldığını, suç duyurusunda bulunulduğunu ileri sürerek şimdilik 20.000.00.-TL dava tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı, 12/11/2007 tarihli ıslah dilekçesi ile talep sonucunu 2.483.460.00.-TL yükseltmiştir.
Davalı, cevap vermemiştir .
Mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HMK"nun 266 ve devamı maddeleri uyarınca hakim; çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakim, kendisinin sahip olmadığı özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişiye başvurur. Bu nedenle, bilirkişinin kendisinden sorulan husus hakkında, özel ve teknik bir bilgiye sahip olması, başka bir deyişle o konuda uzmanlaşmış olması gerekir.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir.
Kaçak su tespit tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerdendir. Tutanağın aksinin iddia edilmesi halinde bundan kendisine hak bahşeden kişinin aksini ispat etmesi gerekir. Olayda, tutanağın aksi davalı tarafından ispat edilmemiştir.
Somut olayda, jandarma görevlileri tarafından tutulan 17/06/2005 tarihli tutanakta ,su kuyularını birbirine bağlamak için izinsiz olarak TEM otoyolunun altından boru geçirilerek su transferi yapıldığı belirlenmiştir . 17/11/2005 tarihli kaçak su tutanağında ise davalı şirket hakkında, otobanın altındaki menfezde bulunan 100 lük İSKİ şebeke hattına T atarak aynı ölçülerde on bin metre boru döşeyerek kaçak su sattığı ,su deposunda beş tane motor olduğu, her motorun 24 saatte 300 ton su bastığı, şebeke borusu delinerek boru döşendiği tespit edilmiştir.
Dosyaya sunulan ve işletmeci bilirkişi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda kaçak su kullanım bedeli 2.483.460.00.- TL olarak hesaplanmıştır .
Kaçak su tutanağının düzenlendiği 17/11/2005 tarihinde hırsızlık suçunu işlediği iddiası ile davalı şirket yetkilisi olan Metin Durmaz hakkında açılan kamu davasında yeterli delil elde edilemediği gerekçesi ile verilen beraat kararı 08/12/2014 tarihinde kesinleşmiştir.Anılan bu dosyaya sunulmuş olan, mimar, makine mühendisi, fen bilirkişi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda ise, mevcut veriler, açılan boru hattı, otoyol altı menfez ile Metin Su toplama menfezi arasında tespit edilen güzergah doğrultusunda kaçak kullanımı çağrıştırdığı, boru güzergahının geometrik anlamda doğrusal, en kısa yolu izler şekilde olmadığı, süreklilik arzetmediği, güzergahtan iddia edildiği gibi su alındığını göstermediği görüşünde bulunulmuş, kaçak kullanımın kabul edildiğinde bedelin 111.196.80.-TL olduğu belirtilmiştir. Her iki rapor da uyuşmazlığı aydınlatacak nitelikte değildir.
Mahkemece, dosyanın uzman bilirkişi kuruluna (makine mühendisi, mimar) verilmesi, bilirkişi kurulundan davacı kurumun davalı taraftan kaçak su bedeli isteyip isteyemeyeceğinin belirlenmesi, isteyebileceği bedelin hesaplanması konusunda denetime elverişli, uyuşmazlığı aydınlatıcı bir rapor alınması, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir .
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.