Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/3710
Karar No: 2020/1106
Karar Tarihi: 05.02.2020

Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/3710 Esas 2020/1106 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2019/3710 E.  ,  2020/1106 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
    Hükümler : Sanıkların TCK’nın 136/1, 62/1, 51/1-3. maddeleri gereğince 1 yıl denetim süresi belirlenen erteli 10 ay hapis cezası ile ayrı ayrı cezalandırılmalarına ilişkin...28. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.12.2016 tarihli, 2016/14-2016/737 sayılı hükümlerine yönelik istinaf başvurusu üzerine ilk derece mahkemesi hükümlerinin CMK’nın 280/2. maddesi uyarınca kaldırılarak, sanıkların CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince ayrı ayrı beraatlerine dair hükümler


    Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümlere yönelik... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda verilen 04.10.2017 tarihli, 2017/608-2017/3003 sayılı “istinaf talebinin kabulüyle ilk derece mahkemesi hükümlerinin kaldırılmasından sonra yeniden kurulan beraat hükümlerine” ilişkin karar, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    TCK"nın 136/1. madde ve fıkrasında belirli veya belirlenebilir bir kişiye ait her türlü bilginin, başkasına verilmesi, yayılması ya da ele geçirilmesi “Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” başlığı altında suç olarak tanımlanmıştır.
    Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun maddi konusunu oluşturan “kişisel veri” kavramından, kişinin, yetkisiz üçüncü kişilerin bilgisine sunmadığı, istediğinde başka kişilere açıklayarak ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı nüfus bilgileri (T.C. kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı gibi), adli sicil kaydı, yerleşim yeri, eğitim durumu, mesleği, banka hesap bilgileri, telefon numarası, elektronik posta adresi, kan grubu, medeni hali, parmak izi, DNA"sı, saç, tükürük, tırnak gibi biyolojik örnekleri, cinsel ve ahlaki eğilimi, sağlık bilgileri, etnik kökeni, siyasi, felsefi ve dini görüşü, sendikal bağlantıları gibi kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli, gerçek kişiye ait her türlü bilginin anlaşılması gerekir.
    Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04.07.2017 tarihli, 2017/829-2017/363 ve 17.06.2014 tarihli, 2012/1510-2014/331 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere; TCK"nın 136. maddesinde korunan hukuki değer genel olarak kişilerin özel hayatı ve hayatın gizli alanı, özelde ise kişisel verilerdir. TCK"nın 135 ve 136. maddelerindeki kişisel verilerin korunmasına ilişkin düzenlemelerde sadece sır niteliğinde kişisel verilerin korunacağına ilişkin bir hükmün bulunmaması ve aksine 135. maddenin gerekçesinde gerçek kişiyle ilgili her türlü bilginin kişisel veri olarak kabul edilmesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında, her türlü kişisel verinin hukuka aykırı olarak başkasına verilmesi, yayılması ve ele geçirilmesi fiilleri TCK"nın 136. maddesindeki verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturur. Bu nedenle herkes tarafından bilinen ve/veya kolaylıkla ulaşılması ve bilinmesi mümkün olan kişisel bilgiler de, yasal anlamda “kişisel veri” olarak kabul edilmeli ve hukuka aykırı eylemlere karşı korunmalıdır.
    Ancak, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun uygulama alanının amaçlanandan fazla genişletilerek, uygulamada belirsizlik ve hemen her eylemin suç oluşturması gibi sonuçların doğmaması için, somut olayın özellikleri dikkate alınarak titizlikle değerlendirme yapılması, olayda herhangi bir hukuk dalı tarafından kabul edilebilecek bir hukuka uygunluk nedeni veya bu kapsamda nazara alınabilecek bir hususun bulunup bulunmadığının saptanması ve sanığın eylemiyle hukuka aykırı hareket ettiğini bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunun da tespit edilmesi gerekir.
    Bu açıklamalar ışığında incelenen dosyada; çeşitli gazetelerde köşe yazarı olarak çalışması ve ulusal yayın yapan televizyon kanallarına konuk olması nedeniyle kamuoyu tarafından da tanınan mağdur ...’ın, yazarlık adı olarak tanımladığı “Mine G. Kırıkkanat” biçimindeki isminin, çeşitli internet sitelerinde, tamamen ya da kısmen kullanılmasından dolayı 13.11.2014 tarihli dilekçesi ile şikayetçi olması üzerine başlatılan adli soruşturma kapsamında, sanık ...’in yetkilisi olduğu firmaya bağlı yayınevinin çalışanı olan diğer sanık ... tarafından, “www.g-kirikkanat.com” ve “www.minekirikkanatacevap.org” isimli internet sitelerinin oluşturulduğunun tespit edilmesi üzerine, sanıkların, TCK’nın 136/1. madde ve fıkrasındaki verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,
    İnternet ortamında yer alan ve kişilerin sadece adıyla soyadından ibaret bilgilerin, hayali olarak oluşturulup, kullanılabileceği ve/veya aynı isim ve soyisme sahip başka kişiler de olabileceği nazara alındığında, mağdur ...’ın yazarlık adı olarak tanımladığı “Mine G. Kırıkkanat” biçimindeki ismini çağrıştıran ve internet ortamında kullanılan “g-kirikkanat” ve “minekirikkanatacevap” ibarelerinin, mutlaka ve sadece mağdura ait kişisel veriler olarak değerlendirilemeyeceği gibi, söz konusu sitelerin, mağdur tarafından evrim teorisinin geçekliğine ilişkin kamuoyuna açıklanan görüşlere cevap ve halkın genelini ilgilendiren konu hakkında eleştiri niteliğinde paylaşımlarda bulunmak üzere oluşturulduğuna dair savunmanın, dosyada mevcut Sanal Devriye Büro Amirliğinin 17.03.2015 tarihli raporuyla da doğrulanması karşısında, sanıkların, hukuka aykırı hareket ettikleri bilinciyle davrandıkları da kabul edilemeyeceğinden, yapılan istinaf incelemesi sonucunda, ilk derece mahkemesinin mahkumiyet hükümleri kaldırılarak, sanıklar hakkında CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraat hükümleri kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiş, gerekçesinde; “...TCK"nın 136. maddesindeki korumadan yararlanacak olan kişisel veri, kişinin kimseyle paylaşmadığı ya da sadece yakın çevresiyle paylaştığı, alenileştirmediği verilerdir. Katılan şikayete konu veriyi köşe yazısında kullanmakta ve gazetenin yurt çapında dağıtılmasıyla birlikte bu veri kamuoyu tarafından bilinir olmaktadır. Üçüncü kişilerin erişimine açık verinin özel hayata ilişkin veri olmaktan çıktığı ve TCK"nın 136. maddesindeki korumadan yararlanamayacağının kabulü gereklidir... Ayrıca, verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme suçunu düzenleyen TCK"nın 136. maddesinin de içerisinde bulunduğu ikinci kitap, ikinci kısım, dokuzuncu bölüm başlığının ‘Özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar’ başlığını taşıdığı, bu bölümde düzenlenen suç tiplerinin, bölüm başlığı ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği, yapılan ihlalin, kişinin özel yaşamı ile ya da yaşamın gizli alanı ile ilgili olması gerektiği, özel yaşam ya da yaşamın özel alanına ilişkin olmayan, herkes tarafından kolaylıkla ulaşılabilen bilgilerin kişisel veri kapsamında olsa bile bu bölümde düzenlenen hukuki korumadan yararlanamayacağı ortaya çıkmaktadır.” biçiminde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kararlarına ve Dairemizin istikrar kazanan uygulamalarına aykırı açıklamaların yer aldığı... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin kararının sonucu itibariyle doğru olduğu anlaşılmıştır.
    Yapılan yargılama sonunda, sanıklara yüklenen fiillerin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek bölge adliye mahkemesince kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, sanıklar hakkında yasal unsurları oluşan verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan dolayı suç tarihine nazaran temel cezanın asgari haddinin iki yıl hapis cezası olduğu da gözetilerek mahkumiyet kararı verilmesi yerine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kararlarına aykırı gerekçelere dayalı olarak bölge adliye mahkemesince verilen beraat hükümlerinin bozulması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin 04.10.2017 tarihli, 2017/608-2017/3003 sayılı “istinaf talebinin kabulüyle ilk derece mahkemesi hükümlerinin kaldırılmasından sonra yeniden kurulan beraat hükümlerine” dair kararına karşı yapılan temyiz isteminin isteme uygun olarak CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, CMK"nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 8. maddesi ile değişik 304/1. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için...28. Asliye Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin de... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 05.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi