3. Hukuk Dairesi 2017/5143 E. , 2019/4444 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, asıl ve birleşen dava dilekçelerinde özetle;davalı şirket ile arasında, ... adresindeki taşınmaz hakkında 01/01/2012 tarihli kira sözleşmesi yapıldığını, kira bedelinin aylık 2.762,00 TL.olarak belirlendiğini, davalının 01/05/2013 tarihinden beri kira borcunu ödemediğini, 2013 yılı Haziran ve Temmuz aylarına ait kira borcunun tahsili için ... İcra Müdürlüğü 2013/19193 E sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini ... İcra Hukuk Mahkemesi ... E sayılı dosyası ile tahliye davası açıldığını ve tahliye kararı verildiğini, 2013 yılı Ağustos ve Eylül aylarına ait kira borcunun tahsili için İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğü ... E sayılı icra dosyasında takip başlatıldığını ve itiraz edilmediğinden kesinleştiğini, 2013 yılı Ekim, Kasım, Aralık ayları ile 2014 Ocak ve Şubat aylarına ait kira borçları için İstanbul Anadolu 11.İcra Mdürlüğü 2014/5339 E sayılı dosya ile takip başlatıldığını, 2014 Mart, Nisan ve 2013 Mayıs aylarına ait kira borcunun tahsili için İstanbul Anadolu 6.İcra Müdürlüğü 2014/9819 E sayılı dosya ile takip başlatıldığını belirterek asıl davada İstanbul Anadolu 11.İcra Mdürlüğü 2014/5339 E sayılı dosya bakımından birleşen davada ise ...İcra Müdürlüğü 2014/9819 E sayılı dosya bakımından davalının itirazının iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, asıl ve birleşen davada süresinde cevap dilekçesi sunmamış, davaya cevap vermemiştir. Ancak asıl dava ile önce birleştirilen daha sonra da tefrik edilerek İstanbul Anadolu 6. Sulh Hukuk Mahkemesi ... E sayısı ile yeni esasa kaydedilen menfi tespit davası ile iddia ettiği vakıalar ile bunların ispatına yönelik delillerini bildirmiştir.
Somut uyuşmazlık, davalının asıl ve birleşen davada itirazın iptali talebine konu icra takipleri aracılığıyla tahsili talep edilen kira borçları dolayısıyla sorumluluğu bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Taraflar arasında ... de bulunan 4 ve 5 numaralı binaların kiralanmasına ilişkin 01.01.2012 başlangıç tarihli, aylık her bir bina bakımından 2000 TL bedelli, 1 yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Asıl ve birleşen dava ile menfi tespit davasına ilişkin belgeler incelendiğinde; asıl ve birleşen dava dosyalarında yer alan ve davacı tarafça sunulan kira sözleşmesinin yalnızca ilk iki sayfasının bulunduğu oysa menfi tespit davasında davacı konumunda bulunan kiracı tarafından sunulan kira sözleşmesinde bu ilk iki sayfaya ek olarak sözleşmenin “hususi şartlar” başlıklı üçüncü bir sayfasının daha bulunduğu ve sözleşmenin “hususi şartlar” başlıklı kısmının 22. maddesinde “ Malsahibi ... (Şirket Yetkilisi) Tarım İl Müdürlüğü veya gerekli makamlara giderek,burasını tarım arazisinden çıkaracak ve fabrika olabilir tarzında yapılacak işle alakalı ruhsat alabilecek hale getirecektir. Aksi takdirde yapılan masraf ve ödenen bedeller iade edilecektir. Bu duruma ... da kefildir.” hükmünün yer aldığı görülmüştür. Mahkemece kira sözleşmesi asıl ve birleşen davada bir bütün olarak değerlendirilmediği gibi davalı tarafça kiralananın tahliye edilip edilmediği, tahliye edildiyse hangi tarihte tahliye edildiği de ispat hükümleri doğrultusunda belirlenmemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166. maddesi uyarınca aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması halinde davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması yahut biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır. Buna göre; temyiz incelemesine konu asıl ve birleşen dava kapsamında uyuşmalık konusu takip alacakları ayrı görülmekte olan menfi tespit dosyasına da konu olup söz konusu uyuşmazlıklar aynı kira ilişkisinden kaynaklanmakla dosyalar arasında "bağlantı bulunmakla bu davaların" birlikte görülmesi gerekirken ayrı görülmeleri doğru olmadığı gibi mahkemece; taraflar arasındaki yazılı bildirimlerin tebliğ edilip edilmediği ve tebliğ edildiyse tarihleri, tahliye bakımından kiracının kiralananda bulunan malları üzerinde haciz bulunup bulunmadığı ve tahliye bakımından haczin etkisi araştırılarak, her iki tarafça asıl ve birleşen dava ile menfi tespit davasına sunulan tüm deliller ve özellikle kira sözleşmesi yukarıda bahsi geçen "Hususi şartlar" kısmının 22. maddesi ile birlikte bir bütün olarak değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK’nın 428.maddesi uyarınca hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince asıl ve birleşen davalar bakımından karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.