3. Hukuk Dairesi 2017/8572 E. , 2019/4451 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, dava dilekçesinde özetle; ... 17, 19 ve 20 numaralı parsellerin hissedarı olduklarını, bu parseller üzerinde sıralı 11 adet dükkan yaptıklarını, 290 numaralı dükkanın yıllık 7.000 TL bedel ile 5 yıl süre ile ..."e kiraladığını, 14.07.2004 tarihinde Belediye İmar Düzenlemesi sonucunda 830 ada 17,19 ve 20 numaralı parsellerin 2040 ada 1 ve 2 numaralı parseller olduğunu; 830 ada 17,19 ve 20 numaralı parsellerin yeni yeşil alan kapsamına alındığını, imar düzenlemesi sonucu dükkanının olduğu taşınmazın tapusunun Milli Emlak Müdürlüğünün olduğunu, Milli Emlak Müdürlüğünün dükkanın bedelini ödemediğini, İmar Kanunu 18. maddesi kapsamında 290 numaralı dükkanı kullanma hakları olduğunu, davalının halen dükkanda oturduğunu, kimseye kira parası da vermediğini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000 TL kira bedelinin işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamış, davalı vekili duruşmadaki beyanında özetle; kira sözleşmesini kabul etmediklerini belirterek, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, Davacı tarafın 06.11.2014 ve 22.01.2015 tarihli celselerde taraflar arasında sözlü kira sözleşmesi olduğunu iddia ettiği, davalı tarafın kira ilişkisini inkar ettiği ve bunun üzerine davacı tarafça davalıya yemin teklifinde bulunacağının bildirildiği, yemin metninin ibrazından önce dosyaya taraflar arasında düzenlendiği iddia edilen yazılı kira sözleşmesini ibraz ettiği, davalı tarafça davacı tarafından sunulan yeni delile muvafakat
edilmediği, 22.01.2015 tarihli celseden sonra sunulan yazılı kira sözleşmesinin sunulmasına davalı vekilinin muvafakati olmadığından bu delilin değerlendirmeye alınamayacağı gerekçesiyle davacı tarafça iddia olunan kira sözleşmesinin varlığı ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Dava, ödenmeyen kira alacağının tahsiline ilişkindir.
Her ne kadar mahkemece, davacı tarafın yazılı kira sözleşmesine dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de dava dilekçesi incelendiğinde, davacı tarafın deliller kısmında ziya paşa vergi dairesi kayıtlarına dayanıldığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 195. maddesine göre tarafların ellerinde bulunmayan ve incelenmesine karar verilen delillerin getirtilmesi için, mahkemece ilgili resmî makam ve mercilerle üçüncü kişilere bu husus bildirilir. Mahkemeye getirtilmesi mümkün olmayan deliller, bulunduğu yerde incelenebilir veya dinlenebilir. Yine hükmün kapsamını düzenleyen 297. maddesinin 1. fıkrasının c bendine göre hüküm, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içerir. Mahkemece vergi dairesine yazılan müzekkereye verilen cevapta ... ile davalı arasında imzalanan 08.11.1993 tarihli kira sözleşme gönderilmiştir. Mahkemece tarafların gösterdikleri tüm delillerin ibrazının sağlanması ve ilgili yerlerden getirtilmesi ve tüm deliller değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, davacı tarafça vergi dairesi kayıtlarına dayanılmasına rağmen, vergi dairesince gönderilen sözleşme dikkate alınmaksızın ve sözleşmenin uyuşmazlık konusu dükkana ait olup olmadığı değerlendirilmeksizin karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.