20. Hukuk Dairesi 2016/3269 E. , 2018/1849 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ... ... mevkii, 868 ve 869 parselde kayıtlı taşınmazların müvekkillerinin kök murisi Mahmut oğlu İsmail Şengönül"e iskanen tevzi, tahsis ve tescil olduğunu, daha sonra da alt soylar adına tescil olduğunu, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1975/1021-221 E.K. sayılı ilamıyla taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, müvekkilleri ve diğer mirasçılarının .... Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları tapu iptali ve tescil davasının mahkemenin 2006/232 E. 2007/530 K. sayılı kararı ile reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, mülkiyet hakkının Anayasa, Medeni Hukuk, İç Hukuk, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Uluslararası Hukuk yönünden güvence altına alınmış olduğunu, bu nedenle Hazine adına tescil edilen taşınmazlar için Hazinenin davacı müvekkillerine hak ve adalete uygun tazminat ödemesi gerektiğini ileri sürerek müvekkillerinin hissesine düşen 10.000,00 TL tazminatın tapuların iptal tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddine ayrıca esas yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile, 10.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş hüküm davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından Didim Karakuyu mevkiinde 1965 yılında yapılan tapulama çalışması sırasında çekişmeli 868 parselin 11900 m2 yüzölçümü ve tarla niteliğiyle, muris ... adına, 869 parselin ise 26.900 m2 yüzölçümü ve tarla niteliğiyle muris İsmail Şengönül ve arkadaşları adına tespit ve tescil edildiği, 1975 yılında Hazine tarafından tapu malikleri aleyhine 868 ve 869 parsellerin tapu kaydının iptali ve tescili için açılan dava sonucu .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1975/449-773 E.K sayılı kararı ile taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğundan tapu kayıtlarının iptali ile taşınmazların Hazine adına tesciline karar verildiği ve kararın kesinleşmesi üzerine 868 parselin 09/07/1976 tarihinde, 869 parselin ise 22/11/1976 tarihinde Hazine adına tescil edildiği, daha sonra davacılar tarafından çekişmeli taşınmazların kök muris İsmail Şengönül"e 1936 yılında iskanen tevzi ve tahsis edilen yerlerden olduğundan bahisle Hazine aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davası sonucu ....Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/232 E. - 2007/530 K. sayılı kararıyla kesin hüküm nedeniyle reddedildiği ve bu kararın temyiz ve karar düzeltme aşamasından geçerek 07/10/2008 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 31/07/2013 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
.....
Mahkemece davanın kabülü ile davacılar lehine tazminata hükmedilmişse de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Şöyle ki, TMK’nın 1007. maddesi uyarınca açılan davalarda 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekmektedir. Davalı Hazine süresinde zamanaşımı definde bulunmuşsa da mahkemece ara kararla zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.Ancak taşınmazlar davacıların elinden 1976 yılında çıktığına göre davacıların zararı da bu tarihte doğmuş olup, zamanaşımı süresi, tapu iptali ve tescile ilişkin kararının kesinleştiği günden itibaren işlemeye başladığından, eldeki davanın açıldığı günde, 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur.Yerel mahkemece istemin zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile işin esası incelenip yazılı biçimde karar verilmiş olması usûl ve kanuna uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/03/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.