1. Hukuk Dairesi 2016/11278 E. , 2019/4166 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel istekli dava sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... ve dahili davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
KARAR-
Dava, aldatma (hile) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel isteğine ilişkindir. Davacı, 14.000 TL elektrik borcu yüzünden sekiz ay süreyle elektriğinin kesilmesi üzerine faizle para verdiğini duyduğu davalı ...’ın yanına eşi ... ve dava dışı ... ile birlikte gittiğini, aylık % 10 faiz oranını kabul ettiğini, davalının teminat olarak ipotek istediğini, evde bulunan tapulardan birini 6,5 dönüm olduğunu zannederek dava konusu 116 ada 2 parsel sayılı 44.750 m2’lik taşınmazın tapusunu alarak ipotek vermek amacıyla eşi ve dava dışı ... ile birlikte tapuya gittiklerini, tapuda ipotek değil satış olduğunu söylemesi gerektiği, aksi halde borç para verilmeyeceği, devredilen tapunun sağlamda olduğu, parayı getirdiğinde geri alabileceği telkini üzerine taşınmazı davalıya satış yolu ile temlik ettiğini, taşınmazın satılığa çıkarıldığını öğrenmesi üzerine parayı denkleştirip davalıyı aradığını ancak adının ... değil ... olduğunu söylediğini ve bir daha davalıya ulaşamadığını, okuma yazması olmayıp tapuda ipotek tesisi için devir yaptığını, hile ile taşınmazın elinden alındığını ileri sürerek dava konusu 116 ada 2 parsel taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı taktirde bedelin tahsilini istemiş; bilahare dava konusu taşınmazı 07.06.2013 tarihinde davalı ...’tan temlik alan ...’ nin iyiniyetli olmadığını ileri sürerek adı geçenin davaya dahil edilmesini istemiştir.Davalı ..., emlak işiyle uğraştığını ve dava konusu taşınmazı davacıdan 268.500 TL bedelle satın aldığını, satım bedelinin 254.500 TL’sini elden teslim ettiğini, kalan 14.000 TL’yi ise taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması için alacaklı vekiline ödeyip haczi kaldırttığını; davalı sıfatıyla davaya dahil edilen ..., tapu kaydına güvenen iyiniyetli 3. kişi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile iptal tescile karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazın davacı adına kayıtlı iken 17.05.2013 tarihinde davalı ...’a, davalı tarafından da 07.06.2013 tarihinde kayıt maliki ...’a satış yolu ile temlik edildiği, eldeki davanın ilk el davalı ... aleyhine 08.07.2013 tarihinde açıldığı, bilahare kayıt maliki ...’nın davaya dahil edildiği kayden sabittir. Bilindiği üzere; tapu iptal tescil davaları kayıt maliki ya da malikleri aleyhine açılır. Öte yandan usul hukukumuzda dahili dava şeklinde bir müessese bulunmayıp, bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilmesi mümkün değildir. Islah suretiyle dahi tarafın değiştirilemeyeceği genel usul kuralıdır.Somut olayda, davaya dahil edilen ... dava tarihi itibariyle kayıt maliki olup, hakkında usulüne uygun bir dava açılmamıştır.Hal böyle olunca, iptal tescil isteğinin reddedilmesi, bedel isteği yönünden bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Kabule göre de, dava konusu taşınmazın ifrazen 116 ada 6, 7, 8 parsel sayılı taşınmazlara gittiği anlaşıldığı halde kaydı kapatılan eski parsel numarası üzerinden hüküm kurulması da isabetli değildir.
Davalı ... ve dahili davalı ...’nın değinilen yönden yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.