Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4254
Karar No: 2022/6747
Karar Tarihi: 09.05.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4254 Esas 2022/6747 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, 1990-1995 yılları arasında çalıştığının tespit edilmesi için dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, davacının 1990-1995 yılları arasındaki hizmetleri için talebini kabul etmiştir. Ancak davalı ve fer'i müdahil kurum vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur ve istinaf başvurusu reddedilmiştir. Bunun üzerine, davalı ve fer'i müdahil kurum vekilleri temyiz istemiyle Yargıtay'a başvurmuştur. Dosyadaki incelemelerde, davacının çalışma süresi ile ilgili belgelerin eksik olduğu ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, dosya İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmiştir. Davacının çalışma süresinin yasal dayanağı, 506 sayılı kanunun 79 ve 5510 sayılı kanunun 86/9. maddesidir. Dosyada yer alan hak düşürücü süre, yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Davacının çalışma süresinin tespiti için imza incelemesi yapılması, müfettiş tahkikat raporlarının araştırılması ve hak düşürücü sürenin geçip geçmediğinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
10. Hukuk Dairesi         2022/4254 E.  ,  2022/6747 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    No : 2021/1377-2022/320
    İlk Derece
    Mahkemesi :Kocaeli 2. İş Mahkemesi
    No :2019/58-2021/71

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı ve fer'i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esasdan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın davalı ve fer'i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi

    I-İSTEM
    Davacı, 1990 yılı başlangıcı ile 01.06.1995 tarihleri arasında çalıştığının tespitini talep etmiştir.

    II-CEVAP
    Fer'i müdahil kurum vekili, davalı iş yerinin ... adına 10/06/1989 tarihi itibariyle mülga 506 sayılı yasa kapsamına alındığını, bahse konu iş yerinin 31/12/2001 tarihinden itibaren gayrı faal olduğunu, davacının çalıştığını iddia ettiği dönemlerle ilgili iş yeri dosyasında bilgi, belge, teftiş, tahkikat ve durum tespitinin bulunmadığını, davacı için kuruma dava konusu edilen dönemlerle ilgili olarak herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, davacının sürekli çalışma iddiasının tanık beyanları ile ispatlanamayacağını, bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı şirket vekili, davalı şirketin adresinin ... olduğunu ve yetki itirazında bulunduklarını, davaya bakmaya ... İş Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığını, davacının 1986 yılında çalışmaya başladığı iddiasının doğru olmadığını, 1990 yılına kadar davacının prime esas çalışmasının mevcut olmadığını, bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    MAHKEME KARARLARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesi, davanın kısmen kabulüne, davacının 01/01/1990-09/10/1990 tarihleri arasında hizmet akti ile çalıştığı iddiasının kanıtlanamadığından bu dönemler yönünden davanın reddine, 10/10/1990-31/05/1995 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde 506 sayılı kanuna tabi olarak günlük brüt asgari ücret üzerinden kesintisiz hizmet akti ile çalıştığının tespitine, kuruma bildirilen hizmetleri dışında;1990/3-1995/2. Dönemde toplam 1456 gün daha günlük brüt asgari ücret üzerinden hizmeti olduğunun tespitine karar verildi.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    ... Bölge Adliye Mahkemesi, davalı ve fer'i müdahil kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esasdan reddine karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı ve fer'i müdahil kurum vekilleri, kararın yerinde olmadığı, yeterince inceleme yapılmadan hüküm kurulduğu, tanık beyanlarının çelişkili olduğu yönlerinden kararın bozulması talebinde bulunmuştur.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı kanunun 79 ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesidir.506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
    İnceleme konusu dosyada; Davacının, davalı iş yerinden 10.10.1990-31.08.1991,15.06.1992-31.05.1993 tarihleri arasında kısmi bildiriminin, 01.06.1995 tarihinden itibaren ise 65 gün bildiriminin bulunduğu, 10.10.1990,15.06.1992,01.06.1995 tarihli işe giriş bildirgelerinin olduğu anlaşılmaktadır.
    506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Çalışmanın tespiti istemiyle hak arama yönünden kanun ile getirilen süre, doğrudan doğruya hakkın özünü etkileyen hak düşürücü niteliktedir ve dolması ile hakkın özü bir daha canlanmamak üzere ortadan kalkmaktadır. 506 sayılı Kanunun kabul edilip yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla beş yıl olarak öngörülen süre, 09.07.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3395 sayılı Kanunun 5. maddesiyle on yıla çıkarılmış, daha sonra 07.06.1994 tarihinde yürürlüğe giren 3995 sayılı Kanunun 3. maddesiyle yeniden beş yıl olarak belirlenmiştir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir.
    Somut dosyada; davacı bildirimlerinin üç ayrı giriş bildirgesine istinaden yapılması ve davanın da 07.04.2017 tarihinde açılması karşısında çalışmanın kesintili olup olmadığı araştırılmalıdır. Bu kapsamda işe giriş bildirgelerindeki imzaların inkar edilip edilmediği davacıdan sorulmalı, inkarı halinde imza incelemesi yaptırılmalı, davacının çalışması ile ilgili müfettiş tahkikat raporları, bu kapsamda kurum tespitinin bulunup bulunmadığı, kuruma intikal etmemiş olsa dahi nizalı dönemde prim kesintisi yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, bu şekilde hak düşürücü sürenin geçip geçmediği açıklığa kavuşturularak elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
    Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı ve fer'i müdahil kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi