Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4386
Karar No: 2022/6746
Karar Tarihi: 09.05.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4386 Esas 2022/6746 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


İşçi, hizmet tespiti istemiyle davalı işyerinde 2008-2019 tarihleri arasında çalıştığını talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davayı kabul etmiş ancak davalının ve fer'i müdahil SGK'nın istinaf başvuru talepleri reddedilmiştir. Yapılan temyiz başvurusunda ise, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, davanın hakkın özünü etkileyen hak düşürücü süre içinde açılmadığı iddia edilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir. İnceleme sonucunda, 5510 sayılı Kanun'un 86/9. maddesi gereği sigortalı olanların çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği vurgulanarak, davacının çalıştığı dönemde Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin tespiti istemiyle açılan davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerektiği hatırlatılmıştır. Mahkemece yapılan incelemede davanın kabul edilen 17.11.2008-05.04.2019 dönemi içerisinde dava dışı işyerlerinde çalıştığı kaydedilmiştir. Ancak, dava dışı ... Tem....Ltd.Şti. İle davalı ... iş yeri arasındaki ilişkinin asıl-alt işveren ilişkisi olup olmadığı irdelenip, hak düşürücü bu çerçevede sonuca göre karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu bağlamda, Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesi hakkında açılan davanın ise, 506 sayılı Kanun'un 79/10. maddesi uyarınca, hak düşürücü sürenin geçmediği durumlarda kabul edilebileceği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 5510 sayılı Kanun'un 86/9. maddesi
- 506 sayılı Kanun
10. Hukuk Dairesi         2022/4386 E.  ,  2022/6746 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... 2. İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı fer'i müdahil kurum ve davalı vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esasdan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın fer'i müdahil kurum ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
    I-İSTEM
    Davacı 17.11.2008-05.04.2019 tarihleri arasında davalı nezdinde çalıştığının tespitini talep etti.
    II-CEVAP
    Davalı belediyeye usulüne uygun tebliğ edildiği ancak davalı tarafça bir cevap dilekçesi sunulmamış.
    Feri müdahil SGK vekili; Davacının çalışmalarının kesintisiz bir şekilde devam etmemesi nedeniyle davanın hak düşürücü süreye uğradığını, Kurum kayıtlarının incelenmesinde davacı adına 17.08.2009 tarihinden önce verilmiş bir işe giriş bildirgesi bulunmadığını, hizmet bilgili görülmediğini, davacının 2009 yılı Ağustos ayı ile 2019 yılı Nisan dönemleri arasında davalı belediyeye ait işyerlerinde ve değişik işverenlere ait çalışmaları bulunduğunu, ancak çalışmaların kesintisiz olmadığını, tespiti talep edilen 17.11.2008 – 17.08.2009 arasında ise hizmet kaydı bulunmadığını, işverenler tarafından Kuruma gönderilmesi zorunlu belgelerin neler olduğu, bu belgelerin hangi süreler içerisinde bildirilmesi gerektiğinin 506 sayılı Kanunda düzenlendiğini, davalı ... tarafından tespite konu dönem için bildirilenler dışında davacının adının bulunduğu bir bordro bulunmadığını, Yargıtay kararlarına göre sadece işe giriş bildirgesi verilmesinin çalışma olgusunu tek başına kanıtlamaya yeterli olmadığını, Kurumun işverenler tarafından gönderilen belgelere göre işlem tesis ettiğini, belge bilgilerin Kuruma gönderme yükümlülüğünün işverenlere ait olduğunu, bildirilmeyen hizmet süresi nedeniyle Kurumun sorumlu tutulamayacağını, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    MAHKEME KARARLARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesi, davacının davasının kabulüne, davacının 1015597 işyeri sicil no.lu davalı ...’sinde 17.11.2008 – 05.04.2019 tarihleri arasında kesintisiz ve aralıksız bir şekilde hizmet akdiyle çalıştığının tespitine, söz konusu dönem içerisinde davalı ..., dava dışı ... ve dava dışı taşeron firmalar tarafından Kuruma bildirilen ve hizmet dökümünde kayıtlı bulunan hizmetlerinin tespitinde hukuki yararı bulunmadığı ve bildirilen bu hizmet süresine ilave olarak, 17.11.2008 – 16.08.2009, 01.12.2012 – 01.11.2013, 27.07.2014 – 15.02.2015, 16.06.2015 – 22.10.2015, 28.03.2016 – 01.05.2016, 16.05.2016 – 01.07.2018 tarihleri ve arasında ilgili dönemlerde geçerli asgari ücretle çalıştığının tespitine karar verildi.
    B-BAM KARARI
    ... Bölge Adliye Mahkemesi, fer'i müdahil kurum ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının HMK nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esasdan reddine karar verildi.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Feri müdahil kurum vekili, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tanık beyanlarının birbiri ile çeliştiğini belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davacının kabul edilen sürelerde çalışmasının olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesidir. 506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
    506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Çalışmanın tespiti istemiyle hak arama yönünden kanun ile getirilen süre, doğrudan doğruya hakkın özünü etkileyen hak düşürücü niteliktedir ve dolması ile hakkın özü bir daha canlanmamak üzere ortadan kalkmaktadır. 506 sayılı Kanunun kabul edilip yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla beş yıl olarak öngörülen süre, 09.07.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3395 sayılı Kanunun 5. maddesiyle on yıla çıkarılmış, daha sonra 07.06.1994 tarihinde yürürlüğe giren 3995 sayılı Kanunun 3. maddesiyle yeniden beş yıl olarak belirlenmiştir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir.
    İnceleme konusu davada; davacı 17.11.2008-05.04.2019 tarihleri arasında çalıştığının tespitini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacının hizmet cetvelinde 17.08.2009-15.08.2011 tarihleri arasında ... Tem...Ltd.Şti.'den, 17.08.2011-30.12.2011 tarihleri arasında davalı ...'ndan, 01.06.2012-30.11.2012 tarihleri arasında ... Tem....Ltd.Şti.' den, 02.11.2013-26.07.2014, 16.02.2015-15.06.2015, 23.10.2015-27.03.2016 tarihleri arasında davalı ...'ndan, 02.05.2016-15.05.2016 tarihleri arasında Türkiye İş Kurumun'dan, 02.07.2018-05.04.2019 tarihleri arasında ... Belediyesi Personel Ltd.Şti.'den bildiriminin olduğu anlaşılmaktadır.
    Somut dosyada; Dava dışı ... Tem....Ltd.Şti. İle davalı ... iş yeri arasındaki ilişkinin asıl-alt işveren ilişkisi olup olmadığı irdelenip, hak düşürücü bu çerçevede irdelenmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Şayet bu ilişkinin varlığının tespit edilmesi halinde hak düşürücü sürenin geçmediği kanaatine varılması halinde ise, kabule konu tüm dönemi içerecek şekilde bordrolar celp edilip, tanıklar dinlenmeli, varsa işçilik alacağı dosyası celp edilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, fer'i müdahil kurum ve davalı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi