3. Hukuk Dairesi 2019/2400 E. , 2019/4478 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının, kira sözleşmesinin teminatı olarak verilen 6.000 TL tutarındaki senede dayalı olarak hakkında takip başlattığını, davalıya borcu olmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı davasını ispatlayamadığından davanın reddine, dava miktarı üzerinden hesaplanan %20 kötü niyet tazminatı olan 1.200,00-TL"nin davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK" nun 20. maddesi uyarınca; görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini ister.
Yasa hükmüne göre; görevsizlik kararını veren mahkeme, dava dosyasını re’sen görevli mahkemeye gönderemez. Dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilebilmesi ve davaya görevli mahkemede devam edilebilmesi için taraflardan birinin, görevsizlik kararını veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Görevsizlik kararını veren mahkemeye başvurma süresi iki hafta olup, bu süre hak düşürücü niteliktedir. Bu nedenle mahkeme tarafından re’sen gözetilmesi gerekir.
Görevsizlik kararını veren mahkemeye başvurulduğunda, mahkemece ilk önce, başvurunun iki haftalık süre içinde yapılıp yapılmadığı incelenir; mahkeme, iki haftalık süre içinde başvurulmadığını (süre geçirildikten sonra başvurulduğunu) tespit ederse, başkaca bir işlem yapmadan re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar verir.
Somut olayda, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... tarih ve 2014/17 Esas, 2014/73 K. sayılı ilamı ile davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin 05/05/2014 tarihinde kesinleşmiştir. Tarafların, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için yaptıkları bir başvuru olmadığı halde görevsizlik kararı veren Mahkemece, dosyanın temyiz incelemesine konu kararı veren mahkemeye gönderildiği anlaşılmıştır.
Yasanın düzenleniş şeklinden davanın açılmamış sayılmasına dair kararın görevsizlik kararını veren mahkemece verilebileceği dolayısıyla dosya kendisine hataen gönderilmiş olan mahkemece, (yapılacak ön incelemede) bu durumun tespiti ile yetinerek, dosyanın, davanın açılmamış sayılması kararı verilmek üzere, görevsizlik kararını vermiş olan mahkemeye gönderilmesi kararı ile yetinmesi gerekmektedir.
Ayrıca hemen belirtmek gerekirse; yasa hükmünün yazılışından davanın açılmamış sayılması kararının kendiliğinden yasa gereği hüküm doğurduğu görevsiz mahkemece bu yönde bir karar verilmemesinin taraflara hak düşürücü süreden sonra dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilebilmesi ve davaya görevli mahkemede devam edilebilmesi yönünde herhangi bir hak bahşetmeyeceğini de söylemek gerekir.
6100 sayılı HMK"nun 150/7. maddesi gereğince “Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır.” Bu nedenle dava taraflarının bu imkanı kullanmamaları halinde, davacının görevli mahkemede yeniden açılması gerekir. Bu nedenle aynı yasanın 20. maddesi gereğince dosya kendisine gönderilen mahkeme davanın açılmamış sayılmasına karar veremeyeceği gibi, yasa hükmü nedeniyle işin esasına girerek bir karar da veremeyecektir. Davanın açılmamış sayılmasının hukuki sonuçları tarafları doğrudan etkileyeceğinden yasadaki imkandan yararlanmayan davacının uyuşmazlığın mahkeme tarafından çözümü için davasını yeniden açması şarttır. Mahkemenin tarafsızlık ilkesinin bir sonucu olarak dosyayı görevsiz mahkemeye iade ile yetinmesi icabeder.
Hal böyle olunca, HMK"nun 20. maddesi uyarınca dosyanın görevsiz mahkemeye gönderilmesi gerekirken, işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğundan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.