Esas No: 2022/3657
Karar No: 2022/6770
Karar Tarihi: 09.05.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3657 Esas 2022/6770 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/3657 E. , 2022/6770 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi: Boyabat Asliye Hukuk ( İş ) Mahkemesi
Dava; hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7 Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7 Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I) DAVACININ İSTEMİ :
Davacı vekili müvekkilinin davalı şirkette 2004 yılı ile 24/12/2016 tarihleri arasındaki çalışmalarının kesintisiz olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II) DAVALILARIN CEVABI :
Feri Müdahil Sgk vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının uzun vadeli sigorta kollarından 29/03/2017 tarihi itibari ile 4a sigortalılığı 4011 gün hizmeti bulunduğunu, kurum kayıtlarının incelenmesinde ...'nın 31/12/2000 tarihinde işten ayrıldığı, 04/04/2004 tarihinde tekrar çalışmaya başladığı ve halen çalıştığı ayrıca bir kısım ayların 30 günden az bildirildiğini, söz konusu iş yerinin 2012 Ocak, Şubat ve Mart aylarında çalıştığı için sayısının 50 den az olması nedeni ile sigortalılık eksik gün bildirim formunu kurumlarına vermekle yükümlü olduğu anlaşıldığı, iş veren tarafından 2012 Ocak ve Şubat aylarına ait sigortalılık eksik gün bildirim formu kurumlarına verilim ancak 2012 Mart ayına ait sigortalılık eksik gün bildirim formuna kurumları kayıtlarında rastlanılamadığını, öncelikle hizmet tespit davaları kamu düzenine ilişkin olması, siğortalılığın zorunlu kişiye bağlı ve özellikle devredilemez bir hak olması nedeniyle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi gerektiği ve gerçeğin saptanması yönünden delillerin resen toplanması Yargıtay'ın yerleşik görüş ve uygulamalarından olduğunu, davacı tarafın iddiasına göre iş verenin çalışma günlerini eksik bildirmek suretiyle primlerinin eksik yatırılması hali davanın konusu oluşturmakta olduğunu, davayı kabul manasına gelmemek kaydıyla, sigortalılık süresinin tescil edilmeyiş hali davacının iddia ettiği gibi gerçekleşmiş olsa dahi kurumları ihtilafa sebep olmadığı iddia ettiği gibi gerçekleşmiş olsa dahi kurumları ihtilafa sebep olmadığı gibi muaraza da yaratmadığını, dolayısıyla müvekkili kurum hakkında yargılama gideri ve vekalet ücretinin hükmedilmemesi gerektiğini, davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III) MAHKEME KARARI
A) İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
Davanın kabulü ile,
1-Davacı ...'nın ( TC Kimlik No: ...) davalı şirkete ait ... Sicil Numaralı iş yerinde 04/04/2004 - 24/12/2016 Tarih aralığında 2012 Ocak ve Şubat ayları hariç olmak üzere toplamda 771 Gün daha sigortalı çalıştığının tespiti ile sigortalılık süresine eklenmesine, karar verilmiştir.
B) BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNİN KARARI :
1-İlk derece mahkemesinin kararının yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından 6100 sayılı HMK'nun madde 353/1-b.1 hükmü gereğince davalı ve Fer'i müdahil SGK vekilinin ayrı ayrı istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmiştir.
IV) TEMYİZ TALEBİ :
Davalı şirket vekili davacının eksiksiz çalıştığını iddia ettiği nizalı dönemin tamamında yılın 12 ayı çalışan işçiler bulunup bulunmadığı belirlemek, tam çalışması olan iş yeri çalışanı bordro tanıkları mahkemece resen tespit edilip dinlendikten sonra çalışılan iş yerinin niteliğinin tuğla fabrikası olması nedeniyle, özellikle davacı yanın yaptığı işin devamlılık arz eden bir iş olup olmadığı ile sezonluk niteliğinde olup olmadığı araştırılması gerekirken, yerel mahkemede bu hususta da eksik araştırma yapmıştır. Müvekkilime şirkete ait iş yeri mevsimsel olarak çalışmanın imkansız olduğu kış aylarında çalışan sayısını da azaltmaktadır. Yerel mahkeme iş yerinin dönem bordrolarında tüm sigortalılar açısından yapılan bildirimleri değerlendirmeden eksik araştırma sonucu hatalı karar vermiştir. Dönem bordrolarındaki tüm sigortalılar açısından yapılan bildirimleri değerlendirerek, çalışmanın tüm yıl devam edip etmediği, belli dönemlerde çalışan sayısının düşüş olduğunu dikkate alması gerekirdi. Yerel mahkeme davacı yanını çalıştığı iş yerinin Tuğla Fabrikası olması, tanıklar beyanları arasında çelişki olması halinde bu çelişkiyi gidermek için ilgili meslek kuruluşlarından ve kurum nezdindeki belgelerden iş yerinin mevsimlik çalışma dönemlerini araştırmamıştır. Tek başına çelişkili tanık beyanlarına itibar edilmiştir.gerekçesiyle kararı temyiz etmiştir.
V)İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren Geçici 7. maddesi gereğince 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Bu tür davalarda mahkemece yapılacak iş, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, çalışmanın gerçekleştiği ileri sürülen işyerinin Kurum nezdinde bulunan dosyası, işverence hazırlanması gerekli ücret ödeme bordroları, puantaj kayıtları ve diğer kayıtlar getirtilmeli, dönemsel sigorta primleri bordrosuyla veya aylık prim ve hizmet belgesiyle bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, aynı çevrede faaliyet yürüten ve davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan tarafsız nitelikte başka işverenler ve bordrolu çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanıkların anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanıkların anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, işin mevsimlik olduğu anlaşılırsa dönemleri belirlenmeli, bu dönemde davacı ile işveren arasındaki sözleşmenin askıda olduğu ve mevsimlik dönemlerde hak düşürücü sürenin işlemeyeceği gözönünde bulundurulmalı; böylelikle; çalışmanın varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, mevsimlik mi, sürekli mi olduğu, yapılan işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında kısmi çalışma mümkün olduğundan kısmi ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalıdır.
Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, Mahkemece, yapılan araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Yapılması gereken iş; kurumdan eksik gün bildirim formları bulunup bulunmadığı ile eksik gün sebebinin bildirilmesi ile puantaj kayıtları işe giriş ve işten ayrılma bildirgelerinin gönderilmesinin istenmesi ,işyerinin kapasitesinde dönemsel olarak düşme olup olmadığının tespiti için elektrik ve su faturaları tetkik edilmeli, kısmi istihdam yapılıp yapılmadığı tanık beyanlarıyla açıklığa kavuşturulmalı uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesinden ibarettir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Mahkemece yanılgılı değerlendirme neticesi yazılı şekilde kurulan hüküm, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı şirket vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 9.5.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.