3. Hukuk Dairesi 2017/7891 E. , 2019/4552 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne; karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 05/09/2013 başlangıç tarihli sözleşme ile davalıdan davaya konu evi kiraladığını, 2500 TL"ye komple boyattığını, evde özel bir jakuzi bulunduğunu, eve taşındıktan 1-2 hafta sonra jakuzinin alt komşusuna akıntı yaptığını, akıntının daha öncede var olduğunu komşularından öğrendiğini, bu durumu ev sahibine söylediğinde yaptırıver dediğini, özel bir şirket çağırarak jakuziyi kontrol ettirdiğini, bunun için 250 TL ödediğini, ancak sorunun çözümlenmediğini, 15-20 gün içinde sorunun tekrarladığını, durumu davalıya bildirdiğini, davalının bir ekip gönderdiğini, jakuzinin bulunduğu bölümün komple kırılması gerektiği, inşaat süresince 2 odanın 15 gün kullanılamayacağının belirtildiğini, bunun üzerine evden çıkmaya karar verdiğini, 13/11/2013 tarihinde ihtarname çekerek evi boşalttığını, anahtarı teslim ettiğini, davalının; evin sorunlu olduğunu bilerek sözleşme kurallarına aykırı şekilde taşınmazı kiraladığı, iki kez taşınmasına neden olduğunu, iki kere 1500 TL toplamda 3000 TL taşınma parası, emlakçıya 800 TL komisyon parası vermek zorunda kaldığını, davalının ... Sulh Hukuk Mahkemesinde 2013/114 D.iş sayılı tespit davası açtığını, bu dava sebebiyle avukat tuttuğunu vekalet ücreti ödemek zorunda kaldığını, sözleşme gereği davalının iade etmesi gereken 2.700 TL tutarındaki depozitoyu da iade etmediğini ileri sürerek toplam 13.000 TL alacağın sözleşme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin davacı tarafından feshedildiğini ve davacının 16/11/2013 tarihinde taşınmazı boşalttığını, banyoda meydana gelen arızanın da giderildiğini, davacının ödemiş olduğu 2.700,00 TL depozito bedelinin de davacının 2013 yılı Eylül, Ekim ve Kasım aylarına ait kiraları ödemediğinden bu kiralara sayıldığını savunarak asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, karşı davada da; davacı/karşı davalının evi 05/09/2013 tarihinden 16/11/2013 tarihine kadar kiracı sıfatı ile kullandığını, bu süre zarfında 89,77 TL tutarındaki elektrik, 73,50 TL tutarındaki su ve 560,21 TL tutarındaki aidat bedeli ve 2013 yılı Kasım ayı kira bedeli olan 1.350,00 TL tutarındaki kira olmak üzere toplam 2.073,48 TL"yi ödemediğini ileri sürerek bu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı/karşı davalı; talep edilen kira bedeli ile elektrik, su ve apartman giderlerini kendisinin ödediğini savunarak karşı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulüne, 4.800,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karşı davanın reddine, karar verilmiş, hüküm; taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendler dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı/karşı davalı tarafın temyiz itirazları yönünden;
TBK’nun 301. maddesine göre; kiraya veren, kiralananı kararlaştırılan tarihte, sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür.
TBK’nun 301. maddesine göre de; kiralananın önemli ayıplarla teslimi hâlinde kiracı, borçlunun temerrüdüne veya kiraya verenin kiralananın sonradan ayıplı duruma gelmesinden doğan sorumluluğuna ilişkin hükümlere başvurabilir. Kiralananın önemli olmayan ayıplarla tesliminde ise kiracı, kiralananda sonradan ortaya çıkan ayıplardan dolayı kiraya verenin sorumluluğuna ilişkin hükümlere başvurabilir.
Somut olayda; davacı, davalıya ait taşınmazı konut amaçlı kiralamış, ne var ki konut içinde bulunan jakuzinin alt kata sızıntı yaptığı ve bu sızıntının jakuzi pis su tesisatının tamiri ile giderilebileceği anlaşılmış olup, kira sözleşmesinin başlangıç tarihinden (05.09.2013) önce, dava dışı alt komşu olan ... tarafından davaya konu konuttan kendi dairesine su sızıntısı olduğu iddiası ile tespit yaptırmak üzere 17.05.2013 tarihinde talepte bulunulduğu, böylece davacı henüz mecuru kiralamadan bahsi geçen sorunun mecurda var olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre; davacı kiracının taşınmazda yapılacak bu zorunlu tadilata katlanması beklenemeyeceğinden sözleşmeyi feshinde haklı olduğu anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece; davacı tarafça yapılan boya badana masrafı olan 2.000 TL yönünden; kira sözleşmesinin süresi ve davacının mecurda oturduğu süre oranlanmak suretiyle yapılacak hesapla varılacak sonuç doğrultusunda, davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken bu bedel yönünden davanın reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2- Davalı/karşı davacı tarafın temyiz itirazları yönünden;
Her ne kadar davacı/karşı davalının sözleşmeyi feshi haklı kabul edilmiş olsa da; davacı/karşı davalının tahliye tarihine karar mecuru kullandığı, dolayısıyla tahliye tarihine kadar tahakkuk eden su bedeli ile apartman giderlerinden sorumlu olacağı açıktır.
Somut olayda mahkemece alınan 08.01.2015 tarihli bilirkişi raporunda; söz konusu su ve aidat giderlerinin davalı/kiraya verene ait banka hesap özetine göre davalı/kiraya veren tarafından yapıldığı tespit edilmiş olmasına rağmen mahkemece yanılgılı değerlendirme ile bu giderlerin davacı/kiracı tarafından yapıldığının kabulü de doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince temyiz eden davacı yararına, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.05.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.