
Esas No: 2018/5479
Karar No: 2022/1908
Karar Tarihi: 28.03.2022
Danıştay 4. Daire 2018/5479 Esas 2022/1908 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/5479 E. , 2022/1908 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/5479
Karar No : 2022/1908
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Grup Yatırım Anonim Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, 2016/11 döneminden sonraki döneme devreden katma değer vergisinin azaltılmasına ilişkin olarak tesis edilen 12/01/2017 tarih ve ... sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu işlemin, davacının 2011 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucunda tespit edildiği üzere, kayıt ve beyan dışı bıraktığı katma değer vergisinden kaynaklandığı anlaşıldığından bakılan davada, 2011 yılından kaynaklanan sonraki döneme devreden katma değer vergisinin azaltılmasının 2011 yılını takip eden yılı takip eden 2012 yılından itibaren 5 yıllık tarh zamanaşımının sona erdiği 31/12/2016 tarihinden sonra davacı açısından hüküm doğurmayacağı dolayısıyla 2016/11 döneminden sonraki döneme devreden katma değer vergisinin azaltılmasına dair dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı İdare tarafından, olayda, 2011 döneminden 2012/1 dönemine devreden katma değer vergisinin düzeltilmesi ile davacının 2012,2013,2014,2015 yıllarına ilişkin olarak 6736 sayılı Kanun'un 5. maddesi kapsamında matrah artırımın da bulunması nedeniyle "sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi " yönünden yapılan incelemelerde artırım talebinde bulunuln dönemler için için tarhiyat önerilemeyeceğinden olayda da davacı adına herhangi bir tarhiyat önerilmeyip 2016/11 dönemine kadar mükellefin KDV beyannamesi düzeltilse de ödenecek katma değer vergisi oluşmaması nedeniyle Vergi Dairesince yalnızca 2016/11 dönemi KDV beyannamesinde önceki dönemden devreden KDV tutarının 493.714,40 TL olarak düzeltilmesinin istenildiği bu itibarla olayda tarh zamanaşımı söz konusu olmadığından … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
19/08/2016 gün ve 29806 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanunu'nun 5. maddesi 3. fıkrasında; mükelleflerin, bu fıkrada belirtilen şartlar dâhilinde katma değer vergisini artırdıkları takdirde, kendileri nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak katma değer vergisi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacağı, (e) bendinde de artırım talebinde bulunulan yılları izleyen dönemlerde yapılacak vergi incelemelerine ilişkin olarak artırım talebinde bulunulan dönemler için, sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi yönünden ve artırım talebinde bulunulan dönemler için ihraç kaydıyla teslimlerden veya iade hakkı doğuran işlemlerden doğan terkin ve iade işlemleri ile ilgili inceleme ve tarhiyat hakkının saklı olduğu, ancak sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi yönünden yapılan incelemelerde artırım talebinde bulunulan dönemler için tarhiyat önerilemeyeceği, 4. fıkrasında; bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarına göre; hesaplanan veya artırılan gelir, kurumlar ve katma değer vergilerinin bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesinin şart olduğu, 7. fıkrasında; bu maddeye göre matrah veya vergi artırımında bulunulmasının, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce başlanılmış olan vergi incelemeleri ile takdir işlemlerine engel teşkil etmeyeceği, ancak, artırımda bulunan mükellefler hakkında başlanılan vergi incelemeleri ve takdir işlemlerinin, bu maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi ve üçüncü fıkrasının (e) bendi hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ayın başından itibaren bir ay içerisinde sonuçlandırılamaması hâlinde, bu işlemlere devam edilmeyeceği, bu süre içerisinde sonuçlandırılan vergi incelemeleri ile ilgili tarhiyat öncesi uzlaşma taleplerinin dikkate alınmayacağı, inceleme veya takdir sonucu tarhiyata konu matrah veya vergi farkı tespit edilmesi hâlinde, inceleme raporları ile takdir komisyonu kararlarının vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihten önce artırımda bulunulmuş olması şartıyla inceleme ve takdir sonucu bulunan farkın, bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri ile birlikte değerlendirileceği, inceleme ve takdir işlemlerinin sonuçlandırılmasından maksadın, inceleme raporları ve takdir komisyonu kararlarının vergi dairesi kayıtlarına intikal ettirilmesi olduğu, 11. fıkrasında ise, bu madde hükümlerine göre matrah veya vergi artırımı ile ilgili olarak doğru beyan yapılmaması veya vergi hataları nedeniyle eksik tahakkuk eden vergilerin, ilk taksit ödeme süresinin sonunda tahakkuk etmiş sayılacağı ve bu Kanunda açıklandığı şekilde tahsil edileceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan Kanun'un uygulanmasıyla ilgili usul ve esasların belirlendiği, 23 Ağustos 2016 tarih ve 29810 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 Sayılı Kanun 1 Seri Nolu Genel Tebliği'nin, "D. Katma Değer Vergisinde Artırım" başlıklı bölümün "Artırımda Bulunanlar Nezdinde İnceleme ve Tarhiyat Yapılması" alt başlıklı 6. fıkrasında; 6736 sayılı Kanuna göre artırımdan yararlanmak isteyen mükellefler nezdinde artırımda bulundukları yıl veya yılların kapsadığı dönemler itibarıyla vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacağı, ancak; artırımda bulunulan yılları izleyen dönemlerde yapılacak vergi incelemelerine ilişkin olarak artırımda bulunulan dönemler için “Sonraki Dönemlere Devreden KDV” yönünden vergi incelemesi yapılabileceği, bu incelemelerde artırımda bulunulan dönemler için tarhiyat önerilemeyeceği, elde edilen bulguların artırımda bulunulmayan dönemlerdeki tarhiyatlar için kullanılabileceği düzenlemelerine yer verilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 113. maddesinde, "Zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkmasıdır. Zamanaşımı, mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade eder.", 114. maddesinde ise, "Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamaz." denilmek suretiyle takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılan re'sen tarhiyatlarda zamanaşımı hususunun olup olmadığının tespiti için takdir komisyonuna sevk tarihi, takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi, ihbarnamenin tebliğ tarihi ve takdir komisyonunda geçen süreye (takdir komisyonuna sevk tarihi ile takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi arasındaki süre) bakılarak karar verilmelidir.
Yukarıda yer verilen Kanun ve mevzuatın birlikte incelenmesinden; katma değer vergisi yönünden matrah artırımında bulunulması halinde sonraki dönemlere devreden katma değer vergileri yönünden inceleme yapılabilir ise de kural olarak artırım talebinde bulunulan dönemler için tarhiyat önerilemeyeceği ve ayrıca Vergi Usul Kanunu'nun belirtilen hükümlerinin de tarh zamanaşımına ilişkin olduğu dolayısıyla tarhiyat önerilmeyen işlemler hakkında uygulanmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bakılan davada, mükellef kurum hakkında 2011 yılı hesaplarının katma değer vergisi yönünden incelendiği ve düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu'nda; ikamet amaçlı bina inşaatı işi ile iştigal eden davacının, … dönemi katma değer vergisi beyannamesinin …sayılı vergi inceleme raporu ile düzeltilerek sonraki döneme devreden KDV'nin 817.002,40 TL yerine 674.764,26 TL olarak dikkate alınması gerektiği belirtilmiş, mükellefin 2011 yılında yapmış olduğu bazı gayrimenkullerin satışlarının fatura düzenlenmeksizin gerçekleştirildiği, bazı gayrimenkul satışları için ise fatura düzenlenmiş ise de bu faturalarda olması gerekenden daha düşük bedele yer verildiği, ayrıca ortaklardan olan ödenmemiş sermaye alacağına yönelik hesaplanması gereken faizin hesaplanmadığı ve adat tutarı için fatura düzenlenmeyip katma değer vergisi hesaplanmadığı belirtilmiş olup, bu bağlamda mükellef kurumun 2011 yılı katma değer vergisi beyanları düzeltilerek 2011/12 döneminden 2012/1 dönemine devreden katma değer vergisi tutarı 8.468.585,62 TL'den 7.974.871,22 TL'ye indirilmiş, toplamda 493.714,40 TL azaltılmıştır. Bu rapor doğrultusunda da söz konusu işlemlerden kaynaklı olarak dava konusu 2016/11 dönemi devreden katma değer vergisi tutarının 3.723.411,36 TL olarak dikkate alınması gerektiğine dair dava konusu … tarih ve … sayılı işlem tesis edilmiştir.
Bu itibarla olayda, 2011 hesap dönemleri katma değer vergisi yönünden 6736 sayılı Kanun'dan faydalandığı için hakkında herhangi bir tarhiyat önerilmediği, ancak, söz konusu dönemlerde davacı tarafından bir kısım kurum kazancının kayıt ve beyan dışı bırakıldığı ve faturalandırılmayarak veya eksik fatura düzenleyerek katma değer vergisi hesaplamasına konu edilmediğinden bahisle 2011/12 döneminden devreden ve sonraki dönemleri silsile yoluyla etkileyecek katma değer vergisi tutarı hesaplamasını ihtiva eden dava konusu işlemle ilgili dayanak olan 06/12/2016 tarihli ve 1040/6 ve 1040/8 sayılı Vergi İnceleme Raporları incelenerek karar verilmesi gerektiğinden belirtilen gerekçe ile verilen Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 28/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar temyizi istenilen kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşüncesiyle Dairemiz bozma kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.