
Esas No: 2022/3269
Karar No: 2022/6530
Karar Tarihi: 27.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3269 Esas 2022/6530 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/3269 E. , 2022/6530 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... 19. İş Mahkemesi
Dava, davacının Kuruma bildirilmeyen hizmet sürelerinin tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı fer’i müdahil Kurum vekili, davalı ... vekili davalı ... vekili; davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, fer’i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili; 01.11.1983 - 31.05.1996 tarihleri arasında çalıştığını, askere gittiği 29.05.1990 tarihinden 1 hafta önce işten ayrıldığını, 29.11.1991 tarihinde askerden döndükten 1 hafta sonra işe başladığını, 1986 yılında 4 ay işten ayrıldığını, bunun dışındaki sürelerde sürekli ve kesintisiz çalıştığını ve çalışmalarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II- CEVAP:
Davalı vekili ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesinde özetle ; davacının şirkette çalışmasının olmadığını zira şirketin 15.02.1999 tarihinde kurulduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri Müdahil Sgk vekili; 6552 sayılı Kanun gereği feri müdahil olarak kabul edilmeleri gerektiğim ,prime esas kazanç talebinin yazılı belge ile ispat edilmesi gerektiğini, hak düşürücü süre ve zaman aşımı itirazlarının olduğunu, çalışma olgusunun yazılı belge ile ispatlanması gerektiğini beyanla haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesince, Davacının davasının kabulü ile-Davacının 107072 sicil numaralı davalı işyerinde; -01/11/1983 - 15/04/1986 ile 01/08/1986 - 31/04/1988 tarihleri arasında asgari ücret üzerinden hizmet akdine dayalı olarak sigortasız çalıştığının tespitine, bu çalışmanın 506 sayılı Yasanın 60. maddesinin G fıkrası gereği 18 yaş altı çalışma olduğunun tespitine,
-31/04/1988 - 15/05/1990, 15/09/1992-31/04/1993 ve 01/07/1993-31/05/1996 tarihleri arasında asgari ücret üzerinden hizmet akdine dayalı olarak sigortasız çalıştığının tespitine, karar verilmiştir.karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı Feri müdahil Kurum vekili; fiili çalışmanın ispat edilemediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, davanın reddi gerektiğini
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı ... vekili;" davacının yaşı gözönüne alındığında 1983 yılından beri davalı işyerinde çalıştım demesi hayatın olağan akışına aykırı olup çalıştığı bütün sürelerin ilgili kuruma bildirildiğini, Ekte sunduğu maaş bordrolarında görüleceği üzere davalı sürelere ve maaşına itiraz etmeden belgeleri imzaladığını, yazılı belgelere itiraz etmesi için aksini yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, böyle bir belge sunamadığını,-Yerel mahkemenin verdiği karar yanlış olmakla ortadan kaldırılmasına, davanın reddine,-Dava kısmen kabul edilmesine rağmen yanlış yazılan kararın düzeltilmesine, karşı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek,
İlk Derece Mahkemesi Kararına karşı davalı ... vekili; davadan bilirkişi rapor tebliği ile haberdar olunduğunu, yapılan ilk tebliğin usulsüz olduğunu, zamanaşımı sürelerinin geçmiş olduğunu, Tanıkların 30 yıl öncesine dair tarih ve bilgi vermelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Keza; tanıkların, Davacı İşçi’nin, işbu davada bahsi geçen şirketlerdeki çalışması ile ilgili bilgileri -kendilerinin de belirttiği gibi- tahmine dayalı olduğunu, tanıklardan ...’ın, bahsi geçen şirketlerin kapandığı 31.07.1997 tarihinden sonra da çalıştığını, ...’in ise 1999 depreminden sonra işten ayrıldığını beyan etmeleri, tanıkların gerçeğe aykırı beyanda bulunduklarının ispatı olduğunu,
Bilirkişi raporunun karar vermeye elverişli olmadığını, davanın reddine karar verilmesini belirterek,
İlk Derece Mahkemesine Karşı Davalı ... vekilleri;
Davacının 01/11/1983 - 31/05/1996 tarihleri arasında çalıştığını ve bu tarihler arasında sigorta girişinin yapılmadığını iddia ettiğini, gerek hizmet dökümlerinde gerekse diğer davalılar tarafından mahkemeye sunulmuş delillerle davacının sigorta bildiriminin yapıldığı ve bu nedenle bu iddianın gerçek olmadığının sabit olduğunu, Tanıkların davacı tarafın davalı iş yerindeki çalışmasını hatırlamadığını, Davacı tarafın müvekkilinin babasının işyerindeki çalışması SGK'ya bildirilen hizmet süresi kadar olup davacı tarafın tanıklarının davalının sürekli çalışma yaptığı yönündeki beyanları gerçeği yansıtmadığını, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak yeniden inceleme yapılmasını ve istinaf nedenlerimiz doğrultusunda davanın reddine karar verilerek yeniden karar verilmesini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır.
B- BAM KARARI
Bölge Adliye Mahkemesi, “Feri müdahil Kurumun istinaf başvurusunun HMK'nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine,” karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Feri müdahil Kurum vekili, istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla verilen kararı temyiz etmişlerdir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. (5510 sayılı Kanun’un m. 86/9.) maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Yukarıdaki yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığı altında somut olay değerlendirildiğinde; eldeki dosyada, sadece davacı tarafından gösterilen bordro tanıklarının beyanlarına başvurmak suretiyle ve davacı ve dinlenen tanıkların bildirimlerinin kısmi şekilde yapılmış olması karşısında çalışmanın tam zamanlı mı kısmi zamanlı olarak gerçekleştiği ve eksik gün bildirim nedenleri hususunda irdeleme yapılmaksızın eksik araştırma sonucu, davacının davalı işyerinde hangi dönemlerde ne kadar çalıştığının kabul edildiği açık ve net belirtilmek yerine infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi hatalı bulunmuştur. Mahkemece, bordro tanığı olarak dinlenen tanıkların tüm dönemi kapsar şekilde çalışmalarının olmaması ve yeterli komşu işyeri tanığı araştırmasının yapılmaması karşısında, öncelikle; re'sen araştırma ilkesi gereğince dava konusu dönemi kapsayacak şekilde çalışması olan bordro tanıkları tespit edilerek, yeteri kadar bordro tanıkları dinlenilmeli, davacının çalıştığını iddia ettiği işyeri adresinde davacının çalışmasını bilebilecek, işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinin sahipleri ve iş yeri çalışanları, emniyet, zabıta, vergi dairesi, SGK marifetiyle tespit edilerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı, çalışmanın geçtiği iddia edilen işyerine komşu işverenlerin, işverenlik durumlarıyla ilgili olarak ilgili mercilerden (vergi dairesi, ticaret sicil kayıtları, çalışma ruhsatı için Belediye ve Kurum nezdinde bulunan bilgi ve belgelerle, meslek kuruluş kaydı ve abonelik durumları ile ilgili tüm bilgi ve belgeler) araştırılarak beyanları bu kapsamda değerlendirilmeli; buna göre davacının kısmi zamanlı çalışma durumunun günlük çalışma saatine göre (4857 sayılı İş Kanununun 63. maddesi gereğince 7.5 saat çalışmanın 1 günlük çalışma hesabı ile) haftalık ve aylık çalışma süresinin kaç gün olduğu açıkça belirlenmeli, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliğine göre eylemli çalışmanın var olup olmadığı, sürekli veya kesintili olup olmadığı, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmeli ve infaza elverişli hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, fer'i müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.