
Esas No: 2021/10091
Karar No: 2022/6314
Karar Tarihi: 26.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/10091 Esas 2022/6314 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı, sigorta primine esas kazanç tutarlarının tespiti ile eksik ödenen yaşlılık aylıklarının tahsilini istedi. Mahkeme, davacının prime esas kazancının tespiti istemine uygun şekilde karar vererek, davacının 2011 Haziran ayına ait kazancının tespitine dair karar verdi. Ancak, infazda tereddüt uyandırabilecek şekilde davacı hakkında tespiti yapılan kazançtan her iki davalının sorumlu olduğuna dair karar verildi. Bu durum usul ve yasaya aykırı olduğu için karar kısmen kabul edildi ve davalılar lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği unutuldu. Kanunen, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiğinden, mahkeme kararı yeniden düzenlendi. Kanun maddeleri olarak Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. ve 297. maddeleri açıklandı.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2021/101-2021/270
Davacı, sigorta primine esas fark kazanç tutarlarının tespiti ile eksik ödenen yaşlılık aylıklarının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesi uyarınca; "Hâkim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." Hükmü mevcut olup aynı Kanunun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükümleri öngörülmüş olup, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Eldeki davada ise, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, davacının prime esas kazancının tespiti istemine uygun şekilde, “davacının 2011 Haziran ayına ait SPEK tutarının 5.123,51 TL olduğunun tespitine” dair karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tespit davalarındaki yöntem dışına çıkılarak ve infazda tereddüt uyandırabilecek şekilde, davacı hakkında tespiti yapılan prime esas kazançtan her iki davalının sorumlu olduğuna dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedeni olduğu gibi, uyulan bozma ilamı ile oluşan usulü kazanılmış hak çerçevesinde, sigorta primine esas kazancın tespiti ile yaşlılık aylığının miktarının tespiti istemi bakımından, mahkemece kısmen kabul kararı verilmesi karşısında, davalılar lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gereğinin gözetilmemesi de isabetsizdir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince verilen karar, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hükmün tamamen silinmesi ile yerine;
“1- Davanın kısmen kabulü ile; davacının 2011 Haziran ayına ait SPEK tutarının 5.123,51 TL olduğunun ve buna göre 2015 yılı Ağustos ayında alması gereken yaşlılık aylığı miktarının ek ödeme hariç çıplak 2.070,47 TL olduğunun tespitine,
2-) Dava tarihi itibari ile fark yaşlılık aylığı alacağının 145,28 TL olduğunun tespiti ile bu miktarın 10,00 TL'lik kısmından faizsiz olarak bakiye miktarına bedel artırım tarihi 12/05/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ...’ dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-) Harçlar yasası gereğince alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 42,07 TL'nin mahsubu ile bakiye 17,23 TL'nin davalı ... Başkanlığından (SGK harçtan muaf olduğundan) alınarak hazineye gelir kaydına,
4-) Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-) Kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına, ret sebebi ortak olmakla, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan maktu 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
6-) Davacı tarafça bozmadan önce ve sonra yapılan 537,45 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul edildiği dikkate alınarak toplam 268,72 TL’den, 197,02 TL'sinin davalılardan müteselsilen, bakiyesinden ise, sadece davalı ... Başkanlığından tahsili ile davacıya verilmesine,
7-) Davalı ... tarafından yapılan 100 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul edildiği dikkate alınarak 50TL’sinin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine,
8-) Davalı ... Belediyesi tarafından yapılan 200 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul edildiği dikkate alınarak 100TL'nin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine
9-) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,” hükmünün yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgililere iadesine, 26.04.2022 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.