Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3111
Karar No: 2022/6406
Karar Tarihi: 26.04.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3111 Esas 2022/6406 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2022/3111 E.  ,  2022/6406 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... İş Mahkemesi

    Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, dava dışı ... ... Spor Kulübü Derneği’nin prim borçları nedeniyle davacıya gönderilen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının Kardemir ... Spor Kulübü Derneğinin yönetim kurulu üyesi sıfatıyla prim borçlarından sorumlu olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulü ile; davalı ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından gönderilen 18/11/2019 tarih ve 17871184 sayılı, 2019/011336 takip numaralı ödeme emrinin 2018/08. ayı yönünden tanzim edilen toplam 74.039,27 TL borç ile 2018/09. ayı yönünden tanzim edilen toplam 64.004,83 TL borç açısından, 18/11/2019 tarih ve 17871438 sayılı, 2019/011337 takip numaralı ödeme emrinin 2018/08. ayı yönünden tanzim edilen toplam 4.890,67 TL borç ile 2018/09. ayı yönünden tanzim edilen toplam 4.322,20 TL borç açısından,18/11/2019 tarih ve 17871851 sayılı, 2019/011339 takip numaralı ödeme emrinin 2018/08. ayı yönünden tanzim edilen toplam 148,47 TL borç ile 2018/09. ayı yönünden tanzim edilen toplam 146,16 TL borç açısından, 21/11/2019 tarih ve 18091178 sayılı, 2019/011854 takip numaralı ödeme emrinin 2018/08. ayı yönünden tanzim edilen toplam 56.469,35 TL borç ile 2018/09. ayı yönünden tanzim edilen toplam 64.158,94 TL borç açısından, 21/11/2019 tarih ve 18091180 sayılı, 2019/011855 takip numaralı ödeme emrinin 2018/08. ayı yönünden tanzim edilen toplam 4.494,89 TL borç ile 2018/09. ayı yönünden tanzim edilen toplam 5.513,01 TL borç açısından, 21/11/2019 tarih ve 18091184 sayılı, 2019/011856 takip numaralı ödeme emrinin 2018/08. ayı yönünden tanzim edilen toplam 56,18 TL borç ile 2018/09. ayı yönünden tanzim edilen toplam 73,00 TL borç açısından ödeme emrinin ayrı ayrı iptaline, davacı adına düzenlenen 2019/011336, 2019/011337 ve 2019/011339 ile 2019/011854, 2019/011855 ve 2019/011856 takip numaralı ödeme emirlerinin davaya konu edilen 2018/10-11-12. ayları ve 2019/01. ayına ait borçlar yönünden ise açılan davanın reddine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
    Davacı vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, vekalet ücreti yönünden de hatalı karar verildiğini belirterek, temyizen bozulmasını istemiştir.
    Davalı SGK vekili, davacının yönetim kurulu üyesi olduğundan bahisle prim borçlarının tamamından sorumlu olduğunu, keza vekalet ücreti yönünden de isabetsiz karar verildiğini belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Türk sosyal sigortalar sistemi, ağırlıklı olarak primli rejime dayanır. Kurumun sosyal sigorta yardımlarını sağlaması; önemli gelir kaynağı olan sigorta primlerinin zamanında ve eksiksiz ödenmesine bağlıdır. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 80’inci maddesi hükmü, primlerin zamanında ve düzenli olarak tahsilini sağlamaya yöneliktir. Anılan maddenin birinci fıkrası hükmüne göre, işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemeye mecburdur. Süresinde ödenmeyen prim ve diğer kamu alacakları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca Kurumca tahsil edilecektir. Aynı maddenin on ikinci fıkrasına göre de; sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde "Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dâhil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur." hükmüne ve 6183 Sayılı Kanunun mükerrer 35'nci maddesinde de "Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. Bu madde hükmü, yabancı şahıs veya kurumların Türkiye'deki mümessilleri hakkında da uygulanır. Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını kaldırmaz. Temsilciler, teşekkülü idare edenler veya mümessiller, bu madde gereğince ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlusuna rücu edebilirler." hükmüne yer verilmiş, iş bu maddeye 4.6.2008 tarihli ve 5766 sayılı Kanun'un 4. maddesiyle eklenen;
    "(Ek fıkra: 04/06/2008 - 5766 S.K./4.mad) Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulur.
    (Ek fıkra: 04/06/2008-5766 S.K./4.mad) Kanuni temsilcilerin sorumluluklarına dair 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan hükümler, bu maddede düzenlenen sorumluluğu ortadan kaldırmaz" beşinci ve altıncı fıkraların, 03/04/2015 tarih ve 29315 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 19.03.2015 tarih ve 2014/144 E. ve 2015/29 K. sayılı kararı ile iptallerine karar verilmiştir.
    Anılan yasal düzenlemelere göre, prim borçluları, primlerin ödenmesi gereken son gün itibariyle de olsa, kanuni temsilci ve üst düzey yönetici oldukları dönemlerde ödenmesi gereken ve tahakkuk eden primlerden sorumlu tutulmalıdırlar.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 85’inci maddesi ile 2908 sayılı Dernekler Kanununun 27’nci maddesi hükümleri uyarınca; derneklerin yönetim kurulları, derneğin yürütme ve temsil organlarıdır. Bu görevlerini, kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmelidirler. Ayrıca temsil görevinin, yönetim kurulunca üyelerden birisine veya üçüncü bir kişiye devri de mümkündür.
    Belirtilen yasal düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, dernek niteliğindeki spor kulüplerinde; prim alacağının tahakkuk ettiği ve ödenmesi gereken dönemde, işverenle birlikte müteselsil sorumluluk koşulunun oluşması için kulübün “...temsil ve ilzama yetkili üst düzey yöneticisi veya yetkilisi...” durumunda olunması gereklidir." belirtilmiştir.
    İnceleme konusu eldeki davada, davalı Kurumca davacı hakkında dava dışı ... Spor Derneği’nin 2018/8-12. aylar ve 2019/1. ayına ait prim, işsizlik primi ve damga vergisi borçlarına ilişkin ödeme emirlerinin davacı adına tanzim ve tebliğ edildiği, dava dışı Kardemir ... Spor Derneği karar defterine göre; 31.08.2018 tarihli ve 2 nolu kararla davacının yönetim kurulunda görev aldığı ancak temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı, 09.10.2018 tarihli ve 9 nolu kararla derneği temsil ve ilzam yetkisi verildiği, 24.12.2018 tarihli ve 29 nolu kararla temsil ve ilzam yetkisinin devamı kararının alındığı görülmekle, mahkemece her ne kadar 2018/9. ay prim borcu yönünden derneği temsil ve ilzam yetkisi bulunmadığından davacının sorumlu olmadığına karar verilmiş ise de; 2018/9. ayda tahakkuk eden borçların ödeme döneminin, bir sonraki ay sonuna kadar olması ve davacının bu dönem içerisinde yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle, 2018/9. aya ilişkin borçlardan da sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz bulunmuştur.
    Öte yandan 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde, “Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca, baro yönetim kurullarının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle uygulanacak tarife o yılın Ekim ayı sonuna kadar hazırlanarak Adalet Bakanlığına gönderilir. (Ek cümle:16.06.2009 - 5904 S.K./35.mad) Şu kadar ki hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir.
    Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.” düzenlemesi yer almakta olup; açık yasal düzenleme karşısında, 6183 sayılı Yasanın uygulanmasından kaynaklanan davada, mahkeme için, öngörülen maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gereğinin gözetilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 26.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi