Esas No: 2021/3822
Karar No: 2022/6384
Karar Tarihi: 26.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/3822 Esas 2022/6384 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
İş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi tazminat istemleriyle ilgili olarak verilen karar incelenmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından verilen karar, asıl davanın kısmen kabul edilmesi ve birleşen davanın tam kabul edilmesi yönündeydi. Davalı vekilinin istinafa başvurması üzerine yeniden esas hakkında karar verildi. Davacıların manevi tazminat istemlerine kısmen kabul edilmiş, birleşen dosyada ise maddi tazminat istemi tam kabul edilmiştir. Kararın kesinlik sınırı incelenerek, tazminat miktarları kesinlik sınırı altında kalmıştır. Bu nedenle davacıların temyiz talepleri reddedilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: Mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 8. maddesinin 3. fıkrası, 6763 sayılı Kanunun 5. maddesi, 6100 sayılı HMK'nın 362/1-a maddesi ve HMK Ek Madde 1 hükmü, HMK 366. ve 346. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... 32. İş Mahkemesi
Dava iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle asıl davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, birleşen davanın ise tam kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekilinin istinafa başvurması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesince istinaf istemlerinin kabulü ile yeniden esas hakkında kısmen kabul ve redde dair karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 29.Hukuk Dairesince verilen kararın davacılar ve davalı vekilleri tarafından süresi içerisinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Davacılar vekilinin manevi tazminat hükümlerine, davalı vekilinin ise davacı ..., ... ve ... lehlerine hükmedilen manevi tazminatlar ile davacı ... lehine birleşen dosyada hükmedilen maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 20.07.2016 tarihinden itibaren uygulanan 8. maddesinin 3. fıkrasına göre, “Bölge Adliye Mahkemesinin para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararları ile miktar veya değeri beşbin lirayı geçen davalar hakkındaki nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden başlayarak sekiz gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” Bu fıkradaki “beşbin” ibaresi 6763 sayılı Kanunun 5. maddesi ile “kırk bin Türk Lirası” şeklinde değiştirilmiştir.
Mülga 5521 sayılı Kanunun, 6763 sayılı Kanun 5. maddesi ile değişik beşinci fıkrasına göre parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı öngörülmüştür.
25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesinde “temyiz edilemeyen kararlar” sayılmış ancak miktar itibariyle kesinliğe bu maddede yer verilmemiş, 7/3. maddede, 6100 sayılı HMK’nın kanun yollarına ilişkin hükümlerinin, iş mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca, Bölge adliye mahkemelerinin miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararların temyiz yoluna başvurulamayacağı hükme bağlanmıştır. HMK Ek madde 1 hükmüne göre de, 362. maddedeki parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı belirtilmiştir.
HMK 362/2. maddesine göre “Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir”.
HMK 366. maddenin yollaması ile temyiz yolunda da uygulanan 346. madde uyarınca, temyiz dilekçesi kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme temyiz dilekçesinin reddine karar verir. Ancak temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise, 01.06.1990 tarih, 1989/3 E. - 1990/4 K. sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından temyiz talebinin reddine karar verebilecektir.
Yukarıda belirtildiği şekilde, iş mahkemelerinin kararlarının istinaf incelemesi sonucu Bölge adliye mahkemelerince verilen kararlarda karar tarihine göre kesinlik sınırı: 20.07.2016 - 01.12.2016 tarihleri arasında 5.000,00 TL; 02.12.2016 tarihi sonrası için 40.000,00 TL; 01.01.2017 sonrası için 41.530,00 TL, 01.01.2018 tarihi sonrası için 47.530,00 TL; 01.01.2019 tarihi sonrası için 58.800,00 TL, 01.01.2020 tarihi sonrası için 72.070,00 TL, 01.01.2021 tarihi sonrası için 78.630,00 TL’dir.
Somut olay incelendiğinde, davacı vekilinin asıl dava dosyasında müvekkillerinden ... lehine 250.000 TL, ..., ... ve ... lehlerine 200.000 TL’şer manevi tazminat talebinde bulunduğu, birleşen dava dosyasında ise müvekkili ... lehine ıslah dilekçesiyle beraber 55.020,01 TL maddi tazminat talebinde bulunmuştur. İlk Derece Mahkemesince asıl dava dosyasında manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı ... lehine 150.000 TL, ..., ... ve ... lehlerine 100.000 TL’şer manevi tazminata hükmedilirken, birleşen dosyada davacı ... lehine maddi tazminat isteminin tam kabulü ile 55.020,01 TL maddi tazminata hükmedilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine istinaf başvurusunun manevi tazminat miktarlarının fazlalığı yönünden kabulü ile asıl dava dosyasında manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı ... lehine 100.000 TL, ..., ... ve ... lehlerine kısmen kabul ile 40.000 TL’şer manevi tazminata hükmedilmiş, birleşen dosyadaki maddi tazminat istemine İlk Derece Mahkemesi kararında olduğu gibi tam hükmedilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 110. maddesi kapsamında dava yığılması (objektif dava birleşmesi) kapsamında her bir talebin ayrı bir dava olduğu ve ayrı ayrı hüküm ve sonuç doğuracağı bu yönle davacıların her biri lehine hükmedilen ve reddolan maddi ve manevi tazminat istemlerinin birbirlerinden bağımsız olarak Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinde yürürlükte olan 78.630,00 TL’lik temyiz (kesinlik) sınırına göre kesinlik sınırı altında kalıp kalmadığının değerlendirilmesi gerektiği, davacının İlk Derece Mahkemesince verilen kararı istinaf etmemesi nedeniyle bu kararda hükmedilen tazminatlar nedeniyle davalı taraf lehine oluşan usuli kazanılmış hak dikkate alındığında Bölge Adliye Mahkemesince davacının azaltılan manevi tazminatlara yönelik temyiz itirazları ile davalının davacılardan ... ... ve ... lehinlerine hükmedilen manevi tazminat ile birleşen dosyada hükmedilen maddi tazminatın kesinlik sınırı altında kalması nedeniyle temyiz istemlerinin REDDİNE karar verilmiştir.
2- Davalı vekilinin davacı ... lehine hükmedilen manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, davacılar tarafından yatırılan harcın istek halinde davacılara iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalının yatırdığı harçtan mahsubu ile fazla yatırılan kısmın istem halinde davalıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 26.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.