Danıştay 8. Daire 2020/5122 Esas 2022/2105 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/5122
Karar No : 2022/2105

Kararın Düzeltilmesi İsteminde Bulunanlar : 1-(Davacı) …
Vekili : Av. …
2- (Davalı) … Üniversitesi
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesinin 15/11/2019 tarih ve E:2015/4909, K:2019/10223 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Taraflarca savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararlar hakkında karar düzeltilmesi yoluna başvurulabilmesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinde yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
Dava, … Üniversitesi … Meslek Yüksekokulu'nda öğretim görevlisi olan davacının, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıyla tecziyesine ilişkin … Üniversitesi Disiplin Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile bu işleme yapılan itirazın reddine ilişkin … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, dosyadaki bilgi ve belgeler ile soruşturma raporu ve tanık ifadelerinin birlikte değerlendirilmesinden, soruşturmanın usulüne uygun yapıldığı ve davacının üzerine atılı fiillerin sübuta erdiği sonucuna ulaşıldığından, davacının davranışına uyan Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin işlem tarihinde yürürlükte bulunan 11. maddesi b/5-6'da yer alan hükümleri gereğince "Kamu Görevinden Çıkarma" cezası uygun görülmüş olsa da aynı Yönetmeliğin 16. maddesi gereğince işlem tarihinde yürürlükte olan bir alt ceza olan "Görevinden Çekilmiş Sayma" cezasının Danıştay tarafından yürütülmesinin durdurulması nedeniyle "Kademe İlerlemesinin Durdurulması" cezasının uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Söz konusu kararın temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 15/11/2019 tarih ve E:2015/4909, K:2019/10223 sayılı kararıyla, soruşturma raporunda davacıya aslen "kamu görevinden çıkarma" cezası verilmesinin teklif edildiği, ancak Yönetmeliğin 16. maddesinin uygulanması suretiyle "kademe ilerlemesinin durdurulması" cezasının verilmesinin teklif edildiği, bu halde mevzuat hükümleri uyarınca disiplin cezasını vermeye yetkili amir ve kurulların ilk önerilen ceza esas alınarak belirlenmesi ve bu suretle belirlenen amir veya kurulun asıl veya indirimli cezayı vermek hususunda takdir hakkını kullanabileceği açıkken, "kamu görevinden çıkarma" cezası esas alınarak cezanın Yüksek Disiplin Kurulu tarafından görüşülüp değerlendirilmesi gerekmekte olup, yetkisiz Üniversite Yönetim Kurulu tarafından görüşülerek karara bağlanan dava konusu disiplin cezasında yetki bakımından hukuka uygunluk aksi düşünceyle davanın reddine karar veren Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmadığı, bununla birlikte dava konusu disiplin cezasına esas teşkil eden olaylar hakkında yapılan disiplin soruşturması ve ceza yargılaması neticesinde davacının üç kız öğrenciye cinsel tacizde bulunmaktan mahkumiyet kararı almış olması karşısında, mevzuatta öngörülen süreler içerisinde yetkili makamlar tarafından davacı hakkında eylemine uyan disiplin cezasının verilmesine herhangi bir hukuki engel bulunmadığı gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; … Üniversitesi … Meslek Yüksekokulu'nda öğretim görevlisi olarak görev yapan davacı hakkında bir kız öğrenciye cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla savcılığa şikayet dilekçesi verilmesi üzerine adli yönden soruşturma başlatıldığı, sonrasında idari yönden de soruşturmacı tayin edilerek soruşturma başlatıldığı, soruşturma kapsamında davacının iki kez görevden uzaklaştırıldığı ve görevden uzaklaştırma işlemlerine karşı açtığı davaların reddedildiği, konu ile ilgili hazırlanan soruşturma raporunda davacıya isnat edilen hususların sübuta erdiği gerekçesiyle Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin m.11/b-5 ve 6 uyarınca Kamu Görevinden Çıkarılma cezası ile cezalandırılmasının uygun olacağı, ancak anılan Yönetmeliğin 16. maddesi uyarınca davacının bir alt ceza olan Yönetmeliğin 10 . maddesinde düzenlenen "Görevinden Çekilmiş Sayılma" cezası ile cezalandırılmasının gerektiği, ancak anılan hükmün Danıştay İdari Dava Daireleri kararı ile iptal edilmiş olması nedeniyle Yönetmeliğin 9. maddesinde belirtilen "Kademe İlerlemesinin Durdurulması" cezası ile cezalandırılmasının teklif edildiği, Üniversite Yönetim Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile teklif edilen "Kademe İlerlemesinin Durdurulması" cezasının uygun olduğuna karar verildiği, bu karar ile öngörülen cezanın ise … tarih ve … sayılı işlem ile Rektör tarafından uygun bulunduğu, davacı hakkında … Asliye Ceza Mahkemesi'nde "Basit Cinsel Saldırı ve Cinsel Taciz" suçlarından yapılan ceza yargılaması neticesinde … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı hakkında … Asliye Ceza Mahkemesince verilen mahkumiyet kararının davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, …. Ceza Dairesi'nin … tarih, E:…, K:… sayılı kararı ile; olay tarihinde … Üniversitesi … Meslek Yüksek Okulunda öğretim görevlisi olarak görev yapan sanığın, değişik tarihlerde öğrencileri olan mağdurelere karşı cinsel saldırı ve cinsel taciz suçlarını işlediğinin iddia edilmesi karşısında 2547 sayılı Yüksek Öğrenim Kanunu'nun 53. maddesi uyarınca hakkında anılan eylemlerle ilgili soruşturma yapılmak suretiyle kamu davası açılmasının zorunlu olduğu gözetilerek işlem yapılması gerekirken yargılamaya devamla hüküm kurulmasının Kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Ceza hukuku ile disiplin hukuku arasında amaç, kapsam, usul ve sonuçları bakımından farklılıklar vardır. Ceza yargılamasında suçun niteliği ve delillerin takdirinde uygulanan ilke ve kurallar ile disiplin hukuku açısından uygulanan ilke ve kurallar birbirinden farklı olduğundan, idarenin ilgili hakkında disiplin cezası vermemesi, ceza mahkemelerince ceza verilmesine hukuki engel oluşturmayacağı gibi, aynı şekilde ceza yargılaması sonucu verilen karar, disiplin cezası verilmesine engel teşkil etmeyecektir. Aksi uygulama, disiplin hukukunun amacı ve kendine özgü kurallarıyla bağdaşmamaktadır.
Öte yandan; idari yargı mercilerince, ceza mahkemesi kararından bağımsız olarak dava dosyasındaki disiplin soruşturmasına ilişkin bilgi, belgeler ve tanık ifadeleri çerçevesinde davacının isnat edilen eylemleri işleyip işlemediği ve bu eylemlerin disiplin suçu oluşturup oluşturmadığı hakkında inceleme yapılarak karar verilmesi esas olup, maddi olayın açıklığa kavuşturulması için resen araştırma yetkisi kapsamında ceza yargılaması sırasında alınan sanık ve tanık ifadeleri, bilirkişi raporları gibi maddi delillerin ve yargılama sonucunda verilen ceza mahkemesi kararının ve bu karardaki tespitlerin kullanılması da mümkündür.
Uyuşmazlıkta; her ne kadar davacı hakkında verilen mahkumiyet kararı bozulmuşsa da ceza hukuku ile disiplin hukukunun birbirinden farklı olması nedeni ile disiplin soruşturma ve ceza zamanaşımı süreleri de dikkate alınarak konunun ivedilikle yetkili Yüksek Disiplin Kurulu tarafından görüşülüp değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından, Dairemiz kararına yönelik dilekçelerde ileri sürülen karar düzeltme nedenleri kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle istemde bulunanlar tarafından öne sürülen düzeltme nedenleri sözü edilen maddede belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığından karar düzeltme istemlerinin yukarıda belirtilen açıklama ile reddine, karar düzeltme giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, 25/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.