Esas No: 2021/3720
Karar No: 2022/6417
Karar Tarihi: 26.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/3720 Esas 2022/6417 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/3720 E. , 2022/6417 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, iş kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozmaya uyularak ilamda belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya kapsamından, davacının davalı bakanlığın diş hastanesinde diğer davalı şirketin temizlik işçisi olarak sterilizasyon bölümünde temizlik işçisi olarak çalışırken eline sivri aletler batması neticesinde hepatit B hastalığına yakalandığından bahisle uğramış olduğu zararların tazmini için 1.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu inceleme raporunda davacının yıkadığı tıbbi malzemenin eline batması şeklinde meydana gelen olayın iş kazası olarak nitelendirildiği, sigortalının bu iş kazası nedeniyle hepatit B hastalığına yakalandığının kabul edildiği, raporun devamında iş kazasının meydana gelişinde işveren ... Medikal Top. Tem. İnş. Zir. Orm. Bil. San. ve Tic. Ltd. Şti.‘nin %100 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, devam eden aşamalarda SGK tarafından davacının hepatitden kaynaklanan sürekli iş göremezlik oranının %0 olarak belirlendiği, ilk derece mahkemesince kusur raporu alınmaksızın davanın reddine karar verildiği, anılan hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay(Kapatılan) 21. Hukuk Dairesi’nin 08/10/2018 tarihli kararı ile bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozma ilamına uyulduğu, iş güvenliği uzmanlarından oluşan heyetten kusur raporu alındığı, anılan raporda davacının kusursuz, davalı şirketin %80, davalı bakanlığın ise %20 oranında kusurlu oldukları yönünde görüş bildirildiği, sonrasında Yüksek Sağlık Kurulu’ndan rapor alındığı, anılan raporda “26.02.2008 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle ortaya çıkan arızaları Sosyal Sigorta Sağlık Tüzüğüne göre değerlendirildiğinde maluliyetinin gerekmediğine” karar verildiği, yine devamında Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden rapor alındığı, bu raporda “26.02.2008 tarihinde eline iğne batması şeklinde iş kazası geçirmiş olduğunun bildirildiği, iş kazası sonrası aynı gün yapılan kan tetkikinde hepatit B antijeni pozitifliği saptandığı, hepatit B enfeksiyonunun sağlık çalışanları, laboratuvar personeli gibi kişilerde iğne batması ile bulaşabileceği gibi enfekte insanların kan ve vücut sıvıları ile temas etmiş eşyaların ortak kullanımı ile (diş fırçası, manikür-pedikür malzemeleri, tıraş bıçağı, dövme yapılırken kullanılan iğneler vb.), kan transfüzyonu ile, cinsel yol ile, anneden doğum anında bebeğe bulaşının mümkün olduğunun tıbben bilindiği, dava dosyasında mevcut tıbbi belgelerde olay tarihi öncesinde hepatit B antijeni negatifliğini gösterir tıbbi belge bulunmadığı, kişinin olay öncesi cerrahi geçmişinin ve ailesinde hepatit B hastalığı bulunup bulunmadığını gösteren tıbbi belge bulunmadığı, iş kazası sonrası takiplerinde yapılan ve kişinin güncel muayenesi olan 19.06.2019 tarihinde yapılan tetkiklerinde hepatit B antijeni pozitifliğinin devam ettiğinin tespit edildiği de hep birlikte değerlendirildiğinde kişide saptanan hepatit B antijeni pozitifliğinin “meslek hastalığı” olarak kabul edilmediği, “iş kazası” ile hepatit B antijeni pozitifliği arasında illiyet bağı kurulamadığı cihetle 85/9529 karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümleri kapsamında maluliyet tayinine mahal olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde görüş bildirildiği anlaşılmaktadır.
Sürekli iş göremezlik oranının tespitinde izlenecek yol 506 sayılı Yasanın 109. (5510 sayılı Yasanın 95.) maddesinde hükme bağlanmıştır. Buna göre kurum sağlık tesislerince düzenlenen raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınmalı, söz konusu kurul raporlarının Kurumu bağlayacağı, ancak, diğer ilgilileri bağlamayacağı dikkate alınarak, itiraz halinde, Adli Tıp Kurumundan alınacak rapora göre karar verilmeli; Yüksek Sağlık Kurulu Raporu ile Adli Tıp Kurumu raporu arasında çelişki bulunması halinde ise, Adli Tıp Üst Kurulu’ndan alınacak raporla, bu çelişki giderilip, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Yine HMK m. 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
Davacının 1.000,00 TL’lik maddi tazminat talebinin hangi kalemlerden oluştuğunun açıklattırılmadığı, Kurum iş kazası inceleme raporunda davacının eline alet batması neticesinde hepatit B virüsü bulaştığının kabul edildiği, Kurum sağlık kuruluşu raporunda davacının sürekli iş göremezlik oranının %0 olarak takdir edildiği ve aynı raporda arıza olarak hepatit B‘nin gösterildiği, devamında YSK tarafından “26.02.2008 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle ortaya çıkan arızaları Sosyal Sigorta Sağlık Tüzüğüne göre değerlendirildiğinde maluliyetinin gerekmediğine” karar verildiği, ancak Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi raporunda özetle olay tarihi öncesinde davacının hepatit B negatif olduğunu gösteren delil olmadığı için hepatit B pozitifliğinin meslek hastalığı olarak kabul edilemeyeceği, “iş kazası” ile hepatit B antijeni pozitifliği arasında illiyet bağı kurulamadığından dolayı maluliyet tayinine mahal olmadığına karar verildiği görülmektedir. Davacının eline sivri cisim batması şeklinde cereyan eden zararlandırıcı olayın iş kazası olduğu açıktır. Ne var ki davacıdaki hepatit B antijeni pozitifliğinin bu iş kazasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı konusunda Kurum raporları ile Adli Tıp 3. İhtisas Dairesi raporu arasında çelişki bulunmaktadır.
Hal böyle olunca mahkemece davacının 1.000,00 TL’lik maddi tazminat talebinin hangi kalemlerden oluştuğu açıklattırılmadan davaya devam edilmesi hatalı olduğu gibi Adli Tıp İkinci Üst Kurulu’ndan mevcut raporlar arasındaki yukarıda açıklanan çelişkinin giderilmesi, hepatit B pozitifliğinin iş kazasından kaynaklandığı sonucuna varıldığı takdirde sürekli iş göremezlik oranının ne olduğu noktasında rapor alınmadan sonuca gidilmesi de isabetsizdir.
Yapılacak iş, davacının 1.000,00 TL’lik maddi tazminat talebinin hangi kalemlerden oluştuğunu açıklattırmak, Adli Tıp İkinci Üst Kurulu’ndan mevcut raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, hepatit B pozitifliğinin iş kazasından kaynaklandığı sonucuna varıldığı takdirde sürekli iş göremezlik oranının ne olduğu konusunda rapor almak ve oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, mahkemece yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.