Esas No: 2021/4212
Karar No: 2022/6412
Karar Tarihi: 26.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/4212 Esas 2022/6412 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davanın iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olduğu belirtilen kararda, Yargıtay'ın usuli kazanılmış hak ilkesini açıklayarak, davacının lehine olan bir hak olduğu ve hukuki sonuç doğurabilmesi için tarafların, mahkemenin ya da Yargıtay'ın açık biçimde bir usul işlemi yapması gerektiği vurgulandı. Kararda, davacının maddi zararının hesaplanması gerektiği ve Sosyal Güvenlik Kurumu'na müzekkere yazılması gerektiği belirtildi. Kararın bozulma nedeni ise, mahkemenin eksik inceleme ve araştırma sonucu karar vermesi olarak açıklandı.
Kanunlar: Usuli kazanılmış hak ilkesi, Türk Borçlar Kanunu ve İş Kanunu.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozmasına uyularak ilamda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
Dosya kapsamından, 22/10/2008 tarihinde meydana gelen iş kazasında davacının yaralandığı, kazanın meydana gelişinde davacının %30, davalının %70 oranında kusurlu olduğu, Yargıtay (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesi’nin 13/11/2014 tarih ve 2014/11918 Esas, 2014/23716 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilen ilk derece mahkemesinin 03/04/2014 tarihli kararında hükme esas alınan bilirkişi hesap raporunda davacının maddi zararının herhangi bir Kurum ödemesi tenzilatı yapılmamış haliyle 30.744,37 TL olarak hesaplandığı, davacının anılan karara karşı temyiz yoluna başvurmadığı anlaşılmaktadır.
Usuli kazanılmış hak, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.(HGK.nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.) Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
Somut olayda, Yargıtay(Kapatılan) 21. Hukuk Dairesi’nin 13/11/2014 tarih ve 2014/11918 Esas, 2014/23716 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilen ilk derece mahkemesinin 03/04/2014 tarihli kararında davacı lehine diğer maddi ve manevi tazminatlar yanında 8.000,00 TL iktisadi geleceğin sarsılmasından kaynaklanan tazminat ödenmesine hükmedildiği, her ne kadar anılan karar davalı tarafından temyiz edilmiş ise de iktisadi geleceğin sarsılmasından kaynaklanan tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğuna dair bir temyiz nedeni ileri sürülmediği, bu haliyle davacı taraf yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alındığında mahkemece temyiz incelemesine konu son kararda bu husus gözetilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır. Bunun yanında davacının bozmadan önce Kurum ödemeleri tenzil edilmemiş haliyle belirlenen 30.744,37 TL maddi tazminat tutarına bir itirazı olmaması nedeniyle davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetildiğinde Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan davacının en baştan itibaren %29,20 oranında sürekli iş göremezlik oranı bulunduğu varsayıldığında kaza tarihinden(22/10/2008) itibaren bağlanması gereken sürekli iş göremezlik gelirinin ilk peşin sermaye değerinin Kurum’dan sorulup celp edilmesinden sonra %29,20 sürekli iş göremezlik oranı üzerinden bağlanan iş kazası sürekli iş göremezlik gelirinin ilk peşin sermaye değeri ile davacıya bu kaza nedeniyle ödenen 2.648,49 TL geçici iş göremezlik ödeneği toplamının %70 kusur karşılığının hesaplanan 30.744,37 TL zarar tutarından tenzil edilerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş, Sosyal Güvenlik Kurumu’na müzekkere yazarak davacının en baştan itibaren %29,20 oranında sürekli iş göremezlik oranı bulunduğu varsayıldığında kaza tarihinden(22/10/2008) itibaren bağlanması gereken sürekli iş göremezlik gelirinin ilk peşin sermaye değerinin ne olacağını sormak, Kurum tarafından bildirildiği takdirde en baştan itibaren %29,20 sürekli iş göremezlik oranı üzerinden bağlanan iş kazası sürekli iş göremezlik gelirinin ilk peşin sermaye değeri ile 2.648,49 TL geçici iş göremezlik ödeneği toplamının %70 kusur karşılığını bozmadan önce hesaplanan ve davacı tarafından temyiz edilmeyen 30.744,37 TL zarar tutarından tenzil ederek davacının iş göremezlikten kaynaklanan maddi zararını belirlemek, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bu şekilde bir hesaplama yapılamayacağının bildirilmesi durumunda davacıya kendisine kaza tarihi itibariyle en baştan itibaren sürekli iş göremezlik oranının %29,20 olduğu kabul edilerek iş kazası sürekli iş göremezlik geliri bağlanması gerektiğinin tespiti noktasında Sosyal Güvenlik Kurumu ve davalı işveren aleyhine dava açmak üzere süre vermek, açılacak bu davayı bekletici mesele yaparak sonrasında Kurum’dan davacıya en baştan itibaren %29,20 sürekli iş göremezlik oranı üzerinden bağlanan iş kazası sürekli iş göremezlik gelirinin ilk peşin sermaye değerini sorup dosyaya celp ettikten sonra bu ilk peşin sermaye değeri ile 2.648,49 TL geçici iş göremezlik ödeneği toplamının %70 kusur karşılığını bozmadan önce hesaplanan 30.744,37 TL zarar tutarından tenzil ederek davacının iş göremezlikten kaynaklanan maddi zararını belirlemek ve yine usuli kazanılmış hakları gözeterek davacı lehine 8.000,00 TL iktisadi geleceğin sarsılmasından kaynaklanan tazminat ödenmesine karar verilmesi gerektiğini de dikkate alıp çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.