1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Davacı kesinleşen işe iade kararı gereği dört aylık ücret ile işe başlatmamama tazminatı alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibinde davalının 77.364,57 TL alacağa karşılık 53.370,12 TL ödeyerek 13.993,50 TL’na karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı işe başlatmama tazminatının hizmet akdine dayalı kazançlar içerisinde olduğundan ücret olarak kabul edilerek gelir vergisinin kesildiğini bu nedenle davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Karar taraflarca tarafından temyiz edilmiştir.
16.06.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5904 sayılı yasa ile 193 sayılı gelir vergisi kanununda değişiklik yapılmış ve işe başlatmama tazminatı gelir vergisi istisnaları arasında gösterilmiştir. Buna göre işe başlatmama tazminatından gelir vergisi kesilmemeli, sadece damga vergisi kesilmesiyle yetinilmelidir. Aynı yasa ile 193 sayılı gelir vergisi kanununa eklenen geçici 77 maddede ise, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlerle ilgili olarak 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesi uyarınca işverenlerce işçiye ödenen işe başlatmama tazminatları, damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz. Anılan dönemlere ilişkin işe başlatmama tazminatı gelir vergisi tevkifatına tabi tutulan mükelleflerin; tarha yetkili vergi dairelerine başvurmaları ve dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri şartıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanununun düzeltmeye ilişkin hükümleri uyarınca tahsil edilen gelir vergisinin red ve iade işlemleri yapılır” şeklinde kurala yer verilerek daha önce kesilen gelir vergisi ile ilgili iade esasları belirlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre daha önce kesilen gelir vergisi tutarları vergi yükümlüsüne iade edilmelidir. Vergi yükümlüsü işçi olup, işçinin fazla ödenen vergiyi ilgili vergi dairesinden talep etme hakkı vardır. Yasada, vergi sorumlusu olan işverene iadeye dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir. İşçi haksız yere kesilen gelir vergisini ilgili vergi dairesinden talep edebileceğine göre, işverenin aynı tutardan sorumluluğuna dair karar verilmesi mükerrer sorumluluğuna yol açacaktır. Bu nedenle işverence işe başlatmama tazminatından kesilerek vergi dairesine yatırılan gelir vergisi yönünden işverenin sorumlu tutulması doğru olmaz.
Dosya içeriğinden kesinleşen işe iade kararı sonrası davalı işverenin davacıyı işe başlatmaması üzerine davacının dört aylık ücret ve işe başlatmama tazminatı konusunda toplam 77.364,57 TL miktar üzerinden icra takibine geçtiği, icra takibi devam ederken işverenin 13.933,04 TL gelir vergisini vergi dairesine 53.370,12 TL ‘nı da icra dosyasına ödediği, bilirkişinin hükme esas alınan raporuna göre de davacının gelir vergisi kesilmeden ve ödenen 53.370,12 TL düşüldüğünde işverenden alacağı nihai miktarın 14.087,27 TL olduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi bu nihai miktarı belirlerken işverenin vergi dairesine ödediği 13.933,04 TL’nı düşmeden hesaplamıştır. Mahkemece bu miktar yönünden verilen kabul kararı yerinde değildir. Şöyle ki vergi yükümlüsü davacının işe başlatmama tazminatından kesilip vergi dairesine ödenen gelir vergisi miktarını bizzat davacının kendisinin vergi dairesine başvurarak talep etmesi gerekirken, davalı işvereni mükerrer ödeme durumunda bırakacak şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.