Esas No: 2022/942
Karar No: 2022/5893
Karar Tarihi: 19.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/942 Esas 2022/5893 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/942 E. , 2022/5893 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Anadolu 21. İş Mahkemesi
Dava, 4447 Sayılı Yasanın geçici 10. Maddesinde yer alan teşvikten faydalandırılma hakkının tespiti ve bordroların işleme alınması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince davalının istinaf başvurusunun reddine,... Anadolu 21. İş Mahkemesinin 2018/368 Esas, 2019/18 Karar sayılı 17.01.2019 tarihli kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile; Davalı kurumunun, davacının 2.4711.0808 1037525.034.16.75 sicil numaralı işyeri ile ilgili 27.06.2016 tarih, 908.97.49 sayılı dilekçesine verdiği, 27.06.2016 tarih 34348693/2020101-08 1037525 034/9.089.749 sayılı ret kararının iptali ile davacının 2013/05,06,07,08,09,10,11 -2014/03,04,05,08,09,11,12 - 2015/03,04,05,06,07,08,09,10 dönemler için, 6111 sayılı kanun ile 4447 sayılı kanuna eklenen geçici 10. Maddesindeki sigorta teşvik priminden yararlanmaya ilişkin talebinin işleme alınması gerektiğinin tespitine, dair karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili; davacı şirketin perakende gıda sektöründe faaliyet gösteren anonim şirket yapılanmasında bir firma olduğunu, müvekkil şirketin 2 4711 08 08 1037525 034 16-75 sicil numaralı işyerinde faaliyet gösteren mağazası için 6111 sayılı Kanun ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu'na eklenen Geçici 10.Madde ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği madde 103/4f. Hükümlerine dayanarak 2013/5-6-7-8-9-10-11 , 2014/3-4-5-8-9-11-12 , 2015/3-4-5-6-7-8-9-10 yılı/aylarına ilişkin olarak sigorta prim teşvikinden faydalanmak için ... Sosyal Güvenlik Merkezi'ne 27.06.2016 tarihli dilekçe ile kuruma başvuru yaptığını, davalı idare tarafından müvekkil şirketin başvurusunun 2015/10 sayılı Genelge gerekçe gösterilerek reddedildiğini, davalı idarenin red kararı usul ve yasaya aykırı olduğunun red işleminin iptali ile belirtilen ilgili dönemler için sigorta prim teşvikinden yararlanmaya yönelik 27.06.2016 tarihli başvurusunun işleme alınması gerektiğinin tespitine karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı kurum vekili; İlgili yasal düzenlemeler gereği uygulanacak olan prim desteği uygulamasında işverenlerce ödenecek primin, işveren hissesinin kanunlarda belirtilen kısmına isabet eden tutar hazine tarafından karşılanacağından; bu tutarın ister hazine tarafından karşılanmaması, ister davacı şirketin bu tutarı müvekkil kuruma hataen ödemiş olması, isterse de bu husustaki talebin müvekkil kurum tarafından reddedilmesi durumunda sebepsiz zenginleşen hazine olacağından, müvekkil kurumun pasif husumet ehliyeti bulunmadığını bu sebeple davanın husumet yokluğu sebebiyle reddinin gerektiğini, müvekkil kurumun ... Sosyal Güvenlik Merkezinde 2 4711 08 08 1037525 034 16-75 sicil sayılı dosyada işlem gören 01.07.1998 tarihi itibariyle mülga 506 sayılı kanun kapsamına alınan davacıya ait işyeri ile ilgili olarak işveren tarafından tevdii edilen 27.06.2016 tarih, 9089749 sayılı 2013/05-11, 2014/3-5, 8-12, 2015/03-10 dönemlerine ait ... Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin işleme alınması yönündeki dilekçeye ilişkin yapılan incelemede Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü'nce yayınlanan 18.03.2015 tarih, 2015/10 sayılı genelgeye istinaden aylık prim ve hizmet belgelerinin tercih edilen sigorta primi teşvikine ilişkin kanun numarası seçmek suretiyle teşvikten yararlandıktan sonra sigorta primi teşvikinin değiştirilmesi yönündeki talepler işleme alınmayacaktır denilmektedir bu nedenle davacının müvekkil kuruma verdiği 5510 İptal 6111 Ek Aylık Prim ve Hizmet Belgelerinin işleme alınması mümkün bulunmadığından bu nedenle davanın esastan reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince 27 Mart 2018 tarihli resmi gazetede yayımlanan 7103 sayılı yasanın 70. maddesi ile 5510 sayılı yasaya eklenen ek 17. Madde uyarınca dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi, Bayındır Asliye Hukuk (iş) mahkemesinin 7103 sayılı kanunun 3 ve 4. Fıkralarının Anayasa'nın 2,10 ve 11 maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptali yönünde başvuruda bulunulduğu, Anayasa Mahkemesinin 2018/139 Esas 2020/12 Karar ve 19.02.2020 tarihli kararı ile 3. Fıkraya yönelik başvurunun reddine, 4. fıkranın ise anayasaya aykırı olduğuna ve fıkranın iptaline karar verildiği, kararın 05.05.2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği tarih itibariyle 5510 sayılı Yasa’nın ek 17. maddenin 4. Fıkrasının uygulanabilirliğinin kalmadığı anlaşılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; Anayasa Mahkemesi'nin 5510 sayılı Yasa'nın ek 17.maddesinin 4.fıkrasının iptal etmesi neticesi davanın konusuz kaldığından söz edilemeyeceği, iptal kararının eldeki uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği, davacının 27.06.2016 tarihli dilekçesiyle 2013/5-6-7-8-9-10-11, 2014/3-4-5-8-9, 2014/11-12, 2015/3-4-5-6-7-8-9-10 aylar için 5510 sayılı yapılan bildirimler için iptal, 6111 sayılı Kanuna göre düzenlenmiş prim hizmet belgelerinin kabul edilmesini talep ettiği, Kurumun talebi reddettiği,01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın 81/1-ı maddesinde hazine tarafından karşılanan ve işverenin sorumlu tutulmadığı prim oranının %5 olmasına karşın, 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 4447 sayılı Yasa'nın geçici 10.maddesinde işverenin primlerinin tamamının hazineden karşılanacağı yönündeki düzenlemenin işverenin daha lehine düzenleme olduğu, işverenin lehine olan düzenlemeden yararlanma talebinin Kurum tarafından değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiş ve ... Anadolu 21. İş Mahkemesinin 2018/368 Esas, 2019/18 Karar sayılı 17.01.2019 tarihli kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile; Davalı kurumunun, davacının 2.4711.0808 1037525.034.16.75 sicil numaralı işyeri ile ilgili 27.06.2016 tarih, 908.97.49 sayılı dilekçesine verdiği, 27.06.2016 tarih 34348693/2020101- 08 1037525 034/9.089.749 sayılı ret kararının iptali ile davacının 2013/05,06,07,08,09,10,11- 2014/03,04,05,08,09,11,12-2015/03,04,05,06,07,08,09,10 dönemler için, 6111 sayılı kanun ile 4447 sayılı kanuna eklenen geçici 10. Maddesindeki sigorta teşvik priminden yararlanmaya ilişkin talebinin işleme alınması gerektiğinin tespitine, dair karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı kurum vekili, Kurum işlemlerine herhangi bir hatanın mevcut olmadığını aslen davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 10.02.2012 tarihli, 2010/1 esas ve 2012/1 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında kamu düzeninin çerçevesi, Türk hukukunun temel değerlerine, Türk genel adap ve ahlak anlayışına, Türk kanunlarının dayandığı temel adalet anlayışına, Türk kanunlarının dayandığı genel siyasete, Anayasa'da yer alan temel hak ve özgürlüklere, milletlerarası alanda geçerli ortak prensip ve özel hukuka ait iyi niyet prensibine dayanan kurallara, medeni toplulukların müştereken benimsedikleri ahlak ilkeleri ve adalet anlayışının ifadesi olan hukuk prensiplerine, toplumun medeniyet seviyesine, siyasi ve ekonomik rejimine, insan hak ve özgürlüklerine aykırılık şeklinde çizilmiştir.
Eldeki davada, uyuşmazlık 4447 Sayılı Yasanın geçici 10. Maddesinde yer alan teşvikten faydalandırılma hakkının tespiti ve bordroların işleme alınması gerektiğinin tespiti istemine ilişkin olup, ilk Derece Mahkemesi’nce “davanın kabulüne” dair verilen ilk kararın davalı kurumca istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, “…Yukarıda açıklanan ve karar tarihinden sonra yürürlüğe giren Ek m.17 hükmüne göre, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davaların konusuz kalacağı ancak bu konuda karar verme yetkisinin ilk derece Mahkemesi’ne ait olduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun istinaf talebinin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği” gerekçeleri ile anılan yasa maddesi kapsamına göre bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair karar verildiği, ne var ki 17.01.2019 tarihinde İlk derece Mahkemesince; “27.03.2018 tarihli resmi gazetede yayımlanan 7103 sayılı yasanın 70. Maddesi ile 5510 sayılı yasaya eklenen ek 17. Madde uyarınca dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına”, dair karar verilmesinden sonra yine davalı kurum istinafı ile Bölge Adliye Mahkemesince bu kez; “... Anadolu 21. İş Mahkemesinin 2018/368 Esas, 2019/18 Karar sayılı 17.01.2019 tarihli kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile; davalı kurumunun, davacının 2.4711.0808 1037525.034.16.75 sicil numaralı işyeri ile ilgili 27.06.2016 tarih, 908.97.49 sayılı dilekçesine verdiği, 27.06.2016 tarih 34348693/2020101-08 1037525 034/9.089.749 sayılı ret kararının iptali ile davacının -2013/05,06,07,08,09,10,11-2 014/03,04,05,08,09,11,12- 2015/03, 04, 05, 06, 07, 08, 09, 10 dönemler için, 6111 sayılı kanun ile 4447 sayılı kanuna eklenen geçici 10. Maddesindeki sigorta teşvik priminden yararlanmaya ilişkin talebinin işleme alınması gerektiğinin tespitine” dair karar verildiği anlaşılmakta ise de, davanın konusuz kaldığına dair ilk derece mahkemesi kararının davacı tarafından istinaf edilmediği hususu dikkate alınarak, esasen davacı aleyhine ve davalı Kurum lehine oluşan bu durum nazara alınmaksızın, kamu düzeni mülahazası ile istinaf eden davalı Kurumun aleyhine ve aleyhe hüküm verme yasağına aykırılık oluşturacak şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Hal böyle olunca Bölge Adliye Mahkemesi’nce davacının İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf talebi olmamasına rağmen davalı vekilinin istinaf talebi ile aleyhe hüküm verme yasağı ihlal edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.