Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/74
Karar No: 2022/5843
Karar Tarihi: 19.04.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/74 Esas 2022/5843 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi tarafından verilen bir hizmet tespiti davası hakkında karar çıktı. Davacı, davalı işyerlerinde çalıştığını ve bu sürenin belirlenmesini talep etti. Mahkeme davanın kısmen kabulüne karar verdi ancak önceki bozma ilamında açıklandığı üzere, gerçek işverenin tespiti yapılmadı. Mahkeme bu nedenle davacının hangi işverenler tarafından çalıştırıldığının araştırılması, her bir işverenin yönünden çalışma süresinin ayrı ayrı tespit edilmesi ve işverenin davaya iştiraki sağlanarak delillerin toplanması gerektiği kararını verdi. Ayrıca, davacının 18 yaşından önceki hizmet sürelerinin yalnızca prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır: 5510 sayılı Kanunun 12. maddesi, sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşları işveren olarak tanımlar. Geçici 7/1. maddesi atfı ile 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesi de hizmet tespitine iliş
10. Hukuk Dairesi         2022/74 E.  ,  2022/5843 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, hizmet tespitine ilişkindir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalılardan ... ve SGK Başkanlığı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak bir karar verilmiş ise de, bozma gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.
    1-Önceki bozma ilamında da açıklandığı üzere; Davacı, 01.06.1993-31.08.2009 tarihleri arasında davalı ... ve ... ' e ait ... Dinlenme Tesisi unvanlı işyerinde kesintisiz çalıştığının tespitini talep etmiş olup, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1.maddesi atfı ile 506 sayılı Kanunun 79/10.maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesidir.
    5510 sayılı Kanunun 12. maddesinde, “sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar” işveren olarak tanımlanmıştır. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmada, kısacası, davanın sübutu ve verilen kararın infazı açısından, işverenin kim olduğunun bilinmesinde yasal zorunluluk vardır. Bu nedenle, Sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin hangi işverenler tarafından düzenlenmiş olduğu tespit edilip, hizmet tespitine yönelik davanın, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir.
    Dosya kapsamından, davalı ... adına tescilli ... sicil sayılı işyerinin 02.10.1995-31.12.1998 tarihleri arasında, davalı ... adına tescilli ... sicil sayılı işyerinin 01.01.1999-31.03.2010 tarihleri arasında kanun kapsamına alındığı, mahiyetlerinin lokanta işletmesi olduğu, davacı hakkında düzenlenen 01.08.1997 ve 16.09.2000 işe giriş tarihli bildirgelerin bulunduğu, bozma öncesi dinlenen bir kısım tanık beyanlarından işyerinin önceleri dava dışı ... ' ya ait olduğunun belirtildiği, bozma öncesi ve sonrası dinlenen bir kısım tanıkların ise dava dışı ... adına tescilli ... sicil sayılı işyerinden hizmet bildirimlerinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenin tespiti gerekmekte olup, mahkemece, davacının talep konusu edilen 01.06.1993-02.10.1995 tarihleri arasında kalan dönemde hangi işveren veya işverenler yanında çalıştığı araştırılmalı, bu kapsamda davacının çalıştığını iddia ettiği işyerinin dava dışı ... adına tescilli olup olmadığı, vergi kaydı olup olmadığı belirlenmeli, böylece gerçek işveren veya işverenler belirlenerek, her bir işveren yönünden çalışma dönemi ayrı ayrı tespit edilmeli, dava dışı ...’nın işveren olduğunun anlaşılması halinde HMK’nın 124. maddesi gereğince husumetin doğru işverene yöneltilmesi için davacıya mehil verilerek, işverenin davaya iştiraki sağlanmalı, davaya dahil edilen işverenin gösterdiği deliller toplanmalı ve elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    2- 5510 sayılı Kanun'un Geçici 7. maddesi yollamasıyla uygulanan mülga 506 sayılı Kanun'un 60/G maddesinde "Bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir" hükmü öngörülmüştür. Maddedeki "malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar" sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan, aynı kanunun Geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunanlar için bu maddenin yani 18 yaş sınırının uygulanmayacağı belirtilmiştir.
    Buna göre; 10.03.1976 doğumlu olan davacının 18 yaşını 10.03.1994 tarihinde doldurduğu dikkate alınarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında 18 yaşını ikmal ettiği tarihten önceki hizmet sürelerinin yalnızca prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi gerektiği gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalılardan ... ve SGK Başkanlığı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi