Esas No: 2021/3587
Karar No: 2022/5878
Karar Tarihi: 19.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/3587 Esas 2022/5878 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/3587 E. , 2022/5878 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... 1. İş Mahkemesi
İş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince ilâmda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara karşı davacı ve davalı vekillerinin istinaf yoluna başvurması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ... Makina Paslanmaz İmalat Tesisat ve Otomasyon San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19.04.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davalı ... Makina Paslanmaz İmalat Tesisat ve Otomasyon San. ve Tic. Ltd. Şti. adına Av. ... ile davacılar adına Av. ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
I- İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin desteği sigortalı Nurhan Güngördü’nün iş kazası neticesinde vefatı nedeniyle sigortalının eşi ..., çocuğu Derin annesi ... ve babası ... için 250,00 TL’şer maddi tazminat ile eş ... ve çocuk Derin için 100.000,00 TL’şer, anne ve baba için 50.000 TL’şer, kardeşi Nurcihan için 25.000 TL manevi tazminatın ve işçi alacağı niteliğinde kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, izin ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil tazminatı olarak tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Yargılamanın devamında işçilik alacağına ilişkin taleplerin dava dosyasından tefrik edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin yargılamanın devamında maddi tazminata ilişkin istemlerini kısmen ıslah ederek eş ... için 178.261,49 TL, çocuk Derin için 88.632,63 TL, anne ... için 107.220,73 TL ve baba ... için 48.101,99 TL maddi tazminat talebinde bulunmuş ve dava dilekçesinde talep etmiş oldukları tüm alacaklar açısından maddi hata sonucu faiz talebinde bulunmamış olduklarını beyanla tüm tazminatlara sigortalının vefatı tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep etmiştir.
II- CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; somut olayda olayın meydana gelmesine müvekkil şirketin hiçbir kasti ya da ihmali bir eylemi olmadığını, taraflar arasında yargılaması yapılan ... 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/645 Esas Sayılı dosyasında yapılan iki ayrı bilirkişi incelemesi sonucu en son düzenlenen 3'lü heyet raporu ile de olayın meydana gelmesinde asli kusurlu tarafın müteveffa Nurhan olduğu, davalı şirketin yetkililerinin tali kusurlu oldukları yönünde rapor düzenlendiğini, yargılama sürecinde toplanacak deliller ve dinlenecek tanık beyanları ile de müvekkil şirketin hiçbir kusurunun bulunmadığını , müteveffanın evli ve çocukları olan bir kişi olup yasal mirasçıları olan eş ve çocuğu dışında kendi anne ve babasına desteği bulunmadığını, kendi anne ve babası ile birbirinden bağımsız ve farklı muhitlerde yaşayan müteveffanın davacı anne ve babaya desteğinin bulunmadığının aşikar olduğunu, davacı anne ve baba emekli ve gelir sahibi olup vefat eden Nurhan'dan bağımsız adreste yaşamakta olduğundan bu kişiler yönünden maddi tazminat talebinin reddi gerektiğini, beyanla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
III- MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesince; “1- Davacı ... tarafından açılan maddi tazminat talepli davanın kabulü ile; 178.261,49 tl maddi tazminatın ölüm tarihi olan 10/10/2015 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ... ye verilmesine,
2- Davacı ... tarafından açılan maddi tazminat talepli davanın kabulü ile; 88.632,63 tl maddi tazminatın ölüm tarihi olan 10/10/2015 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ... ye verilmesine,
3- Davacı ... tarafından açılan maddi tazminat talepli davanın kısmen kabulü ile; 40.000,00 tl maddi tazminatın ölüm tarihi olan 10/10/2015 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ... ye verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4- Davacı ... tarafından açılan maddi tazminat talepli davanın kısmen kabulü ile; 20.000,00 tl maddi tazminatın ölüm tarihi olan 10/10/2015 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ... ye verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
5- Davacı ... tarafından açılan manevi tazminat talepli davanın kısmen kabulü ile; 40.000,00 tl manevi tazminatın ölüm tarihi olan 10/10/2015 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ... ye verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
6-Davacı ... tarafından açılan manevi tazminat talepli davanın kısmen kabulü ile; 80.000,00 tl manevi tazminatın ölüm tarihi olan 10/10/2015 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ... ye verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
7-Davacı ... tarafından açılan manevi tazminat talepli davanın kısmen kabulü ile; 25.000,00 tl manevi tazminatın ölüm tarihi olan 10/10/2015 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ... ye verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
8-Davacı ... tarafından açılan manevi tazminat talepli davanın kısmen kabulü ile; 25.000,00 tl manevi tazminatın ölüm tarihi olan 10/10/2015 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ... ye verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
9-Davacı ... tarafından açılan manevi tazminat talepli davanın kısmen kabulü ile; 10.000,00 tl manevi tazminatın ölüm tarihi olan 10/10/2015 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ... ye verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Bölge Adliye Mahkemesince “Davacılar ve Davalı vekillerinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle: kusur oranının hatalı tespit edildiğini, Ceza Dava dosyası ile bu dosyadaki kusur tespitlerinin çeliştiğini, ceza dosyasında müteveffa sigortalıya asli kusur verildiğini, mahkemece icra edilen keşifte kazaya sebep olan tankın özelliklerinin incelenmediğini kazaya tankın sebep olmadığını, tanıkların müvekkili şirketle husumeti bulunduğu için beyanlarına itibar edilemeyeceğini, hesap yönünden SGK tarafından açılan rücu davasında alınan rapor ile bu dosyada alınan raporun çelişkili olduğunu, Rücu davasındaki hesapta 1,75 kat ücret esas alınmışken, bu dosyada 2,10 kat esas alındığını, asgari geçim indirimi miktarının 10.10.2015-01.01.2016 arası 90,11 TL olarak alınması gerekirken 121,65 TL olarak fazla alındığını, hesapta çocuğun 18 yaşa kadar destekten yararlanacağı esas alınması gerektiğini, desteğin ana babaya destek olarak kabulünün hatalı olduğunu, faize ıslah tarihinden itibaren karar verilmesi gerektiğini, tazminat alacaklarından hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
A) Davalı vekilinin davacı ..., ... lehlerine hükmedilen manevi tazminatlar ile davacı ... ... lehlerine hükmedilen maddi ve manevi tazminatlara ilişkin hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 20.07.2016 tarihinden itibaren uygulanan 8. maddesinin 3. fıkrasına göre, “Bölge Adliye Mahkemesinin para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararları ile miktar veya değeri beşbin lirayı geçen davalar hakkındaki nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden başlayarak sekiz gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” Bu fıkradaki “beşbin” ibaresi 6763 sayılı Kanunun 5. maddesi ile “kırk bin Türk Lirası” şeklinde değiştirilmiştir.
Mülga 5521 sayılı Kanunun, 6763 sayılı Kanun 5. maddesi ile değişik beşinci fıkrasına göre parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı öngörülmüştür.
25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesinde “temyiz edilemeyen kararlar” sayılmış ancak miktar itibariyle kesinliğe bu maddede yer verilmemiş, 7/3. maddede, 6100 sayılı HMK’nın kanun yollarına ilişkin hükümlerinin, iş mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca, Bölge adliye mahkemelerinin miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararların temyiz yoluna başvurulamayacağı hükme bağlanmıştır. HMK Ek madde 1 hükmüne göre de, 362. maddedeki parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı belirtilmiştir.
HMK 362/2. maddesine göre “Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir”
HMK 366. maddenin yollaması ile temyiz yolunda da uygulanan 346. madde uyarınca, temyiz dilekçesi kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme temyiz dilekçesinin reddine karar verir. Ancak temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise, 01.06.1990 tarih, 1989/3 E. - 1990/4 K. sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından temyiz talebinin reddine karar verebilecektir
Yukarıda belirtildiği şekilde, iş mahkemelerinin kararlarının istinaf incelemesi sonucu Bölge adliye mahkemelerince verilen kararlarda karar tarihine göre kesinlik sınırı: 20.07.2016 - 01.12.2016 tarihleri arasında 5.000,00 TL; 02.12.2016 tarihi sonrası için 40.000,00 TL; 01.01.2017 sonrası için 41.530,00 TL, 01.01.2018 tarihi sonrası için 47.530,00 TL; 01.01.2019 tarihi sonrası için 58.800,00 TL, 01.01.2020 tarihi sonrası için 72.070,00 TL’dir.
Somut olay incelendiğinde, ilk derece mahkemesince verilen 28.05.2019 tarihli kararda davacı ... lehine 40.000 TL manevi, ... lehine 10.000 TL manevi davacı ... lehine 40.000 TL maddi ve 25.000 TL manevi, ... lehine 20.000 TL maddi ve 25.000 TL manevi tazminata hükmedildiği, kararın davacılar ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 13.11.2020 tarihli kararıyla istinaf istemlerinin esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nun 110. maddesi kapsamında dava yığılması (objektif dava birleşmesi) kapsamında her bir talebin ayrı bir dava olduğu ve ayrı ayrı hüküm ve sonuç doğuracağı dikkate alındığında, davacıların her biri lehine hükmedilen ve maddi ve manevi tazminat istemlerinin birbirlerinden bağımsız olarak Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinde yürürlükte olan 72.070,00 TL’lik temyiz (kesinlik) sınırının altında kaldığı anlaşılmakla davalılar vekilinin anılan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının kesinlik nedeniyle REDDİNE karar verilmiştir.
B) Davalı vekilinin davacı ... lehine maddi tazminat, davacı ... lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplerle, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
1- 6100 sayılı HMK'nun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya talep sonucunu değiştirebilmesi imkânını sağlamaktadır. İki taraf da duruşmada hazır iseler ıslah sözlü olarak yapılabilir. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır.
Islah tamamen ve kısmen ıslah olarak ikiye ayrılmakta olup HMK’nun 180.maddesinde davanın tamamen ıslahı düzenlenmiş olup, Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi hâlde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir düzenlemesine aynı kanının 181.maddesinde ise kısmen ıslah düzenlenmiş olup Kısmen ıslaha başvuran tarafa, ıslah ettiği usul işlemini yapması için bir haftalık süre verilir. Bu süre içinde ıslah edilen işlem yapılmazsa, ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 24.05.2019 tarihli, 2017/8 E. – 2019/3 K. Sayılı kararına göre de bir miktar para alacağının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinin talep edildiği kısmî davada, dava konusu miktarın kısmî ıslahla faiz talebi belirtilmeksizin arttırılması halinde, arttırılan miktar bakımından dava dilekçesindeki faiz talebine bağlı olarak faize hükmedileceğine karar verilmiştir.
Somut olayda, 23.01.2017 tarihli dava dilekçesinde talep edilen maddi ve manevi tazminatlar için faiz talebinde bulunulmadığı, kısmen ıslaha ilişkin verilen 27.05.2019 tarihli dilekçe ile ise maddi tazminat miktarlarının artırıldığı ve dava dilekçesinde talep edilen maddi ve manevi tazminatlar ile ıslah ile artırılan maddi tazminat miktarlarını da kapsayacak şekilde tazminat alacaklarına sigortalının vefat tarihi olan 10.10.2015 tarihinden itibaren faiz işletilmesinin talep edildiği, mahkemece verilen kararda da tüm tazminat alacaklarına 10.10.2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verildiği anlaşılmakta ise de varılan sonuç usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Bu açıklamalar noktasında mahkemece yapılacak iş, kısmi ıslah suretiyle tazminat alacaklarına uygulanması istenen faizin ancak ıslah dilekçesi ile arttırılan miktar için ve ıslah tarihinden sonrası için hüküm ve sonuç doğuracağını gözeterek tazminat istemlerine ıslah tarihinden itibaren faize hükmetmekten ibarettir.
Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden yazılı biçimde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı vekilinin davacı ... lehine maddi tazminat, davacı ... lehine maddi ve manevi tazminat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesinin, davalı vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
Ne var ki bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden İlk Derece Mahkemesi hükmü bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Çorlu1. İş Mahkemesinin 11.09.2019 tarih ve 2017/48 E- 2019/570 K sayılı kararında:
A) 1 nolu bendinin silinerek yerine:
“1- Davacı ... tarafından açılan maddi tazminat talepli davanın kabulü ile; 178.261,49 TL maddi tazminatın 178.011,49 TL’sinin ıslah tarihi olan 27/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, bakiye 250,00 TL’si için ise faiz işletilmeden davalıdan alınarak davacı ...’ye verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına,
B) 2 nolu bendinin silinerek yerine:
“2- Davacı ... tarafından açılan maddi tazminat talepli davanın kabulü ile; 88.632,63 tl maddi tazminatın 88.382,63 TL’sinin ıslah tarihi olan 27/05/2019 tarihinden itibaren başlayacak yasal faiziyle, bakiye 250,00 TL’si için ise faiz işletilmeden davalıdan alınarak davacı ...’ye verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına,
C) 6 nolu bendinin silinerek yerine:
“6-Davacı ... tarafından açılan manevi tazminat talepli davanın kısmen kabulü ile; 80.000,00 TL manevi tazminatın ıslah tarihi olan 27/05/2019 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ...’ye verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına,
Kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz eden tarafından yatırılan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, davalı avukatı yararına takdir edilen 3.815,00 TL. duruşma avukatlık parasının davacılardan ... ve ...’ye yükletilmesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine 19.04.2022 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.