Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9143
Karar No: 2020/1481
Karar Tarihi: 02.06.2020

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/9143 Esas 2020/1481 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2017/9143 E.  ,  2020/1481 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında ... köyü 50 parsel sayılı taşınmaz 15.800 m² yüzölçümü ve tarla vasfıyla davalılardan ... adına tespit edilmiş, tapuda da bu şekilde kayıtlıdır.
    Davacı ... Yönetimi, ... Köyü 50 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tapuda kayıtlı olduğunu, yörede 01.09.2004 tarihinde ilk kez yapılan ve 11.09.2008 - 11.03.2009 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosu sırasında, öncesi orman olan taşınmazın orman kadastro komisyonu tarafından orman sayılmayarak orman alanı dışında bırakıldığını ileri sürerek, işlemin iptali ile taşınmazın orman alanı içine alınmasını ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, yörede arazi kadastrosunun kesinleştiği 01.01.1987 tarihinden, davanın açıldığı 12.02.2009 tarihe kadar, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı ... Yönetimi tarafından hükmün temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 22/03/2010 gün ve 2010/630 E. - 3598 K. sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Davanın; orman kadastrosuna itiraza ilişkin olduğu, mülkiyet aktarımını gerektirir tapu iptali ve tescile ilişkin olmadığından 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı açıklandıktan sonra, mahkemece işin esasına girilerek, yöntemine uygun biçimde orman araştırması yapılıp taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının belirlenmesi ve orman kadastrosuna itiraz davalarına bakan kadastro mahkemelerinin orman sınırı içinde kalan taşınmazların tapu kaydını iptal etme yetkisinin bulunmadığının düşünülmesi" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın orman sınırları içine alınmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalılar Bakanlık ile ... tarafından temyiz edilmiştir. Daha sonra Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) Bakanlık Olur"una dayanarak temyizinden vazgeçmiştir.
    Hükmüne uyulan Dairemizin 2014/5009 E. - 2017/7480 K. sayılı kararı ile özetle;"
    1) Hüküm Orman Bakanlığı tarafından temyiz edilmiş ise de, daha sonra Bakanlık oluruna dayanılarak temyiz isteminden vazgeçilmiş olduğundan, vaki vazgeçme nedeniyle Orman Bakanlığının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2) Davalılardan ..."ın temyiz itirazlarına gelince; mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Şöyle ki; Dairemizin iade kararı üzerine dosyaya getirtilen komşu parsel tutanakları incelendiğinde komşu 51 sayılı parselin kadastroca
    kişiler adına tespit ve tescil edilmiş olduğu görülmektedir. 51 sayılı parsel hakkında Orman Yönetimi tarafından orman kadastrosuna itiraz davası açılmadığı da bildirilmekle 51 sayılı parsel yönünden orman kadastrosunun kesinleşmiş olduğu belirlenmiştir. Bu durum karşısında, çekişmeli yerin 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi gereğince orman içi açıklığı olduğundan da söz edilemez. Ancak, orman bilirkişi kurulu raporu ve buna ekli konum gösterimlerinden çekişmeli yerin 1953 tarihli hava fotograflarında üzerinde ağaç varlığının olduğu görülmektedir. Dosya kapsamından da bu yer üzerinde saçlı meşelerin bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bu husus üzerinde durularak bu ağaçların yaşı, sayısı, kapalılık oluşturup oluşturmadığı, ormanı teşekkül ettirecek yapıda olup olmadıkları açıklanmamış; sözü edilen hava fotoğrafındaki görüntünün bu ağaçlardan kaynaklanıp kaynaklanmadığı üzerinde durulmamıştır. Bu nedenle; mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3/3/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, 1953 tarihli hava fotoğrafı üzerinde stereoskopik inceleme yapılarak taşınmazda bulunan saçlı meşe ağaçlarının yaşı, sayısı, kapalılık oluşturup oluşturmadığı, ormanı teşekkül ettirecek yapıda olup olmadıkları açıklanmalı; sözü edilen hava fotoğrafındaki görüntünün bu ağaçlardan kaynaklanıp kaynaklanmadığı üzerinde durulmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    3) Davacı ... Yönetiminin temyiz itirazları yönünden ise; davacı ... Yönetimi, orman kadastrosuna itirazla birlikte, taşınmazın tapusunun iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir. Tapu iptali ve tescil davası yönünden genel mahkemelerin görevli olduğu gözetilerek mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi gerekirken, bu konuda bir karar verilmemesi de doğru görülmemiştir." şeklinde bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne, ... ilçesi, ... köyü 50 parsel sayılı taşınmazın orman sınırları içerisine alınmasına karar verilmiş, hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince 6 aylık askı ilân süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde arazi kadastrosu 766 sayılı Kanuna göre 1986 yılında yapılmıştır. 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B uygulaması 2004 yılında yapılmış, 11/09/2008- 11/03/2009 tarihleri arasında askı ilanına çıkmıştır. Yasal sürede dava açıldığından iş bu parsel yönünden kesinleşmemiştir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalı ..."dan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/06/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi