Esas No: 2022/2480
Karar No: 2022/5765
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/2480 Esas 2022/5765 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/2480 E. , 2022/5765 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... 36. İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, feri müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili; müvekkilinin davalı işveren yanında 21/07/2016 - 24/12/2017 tarihlerinde kesintisiz çalıştığını ancak çalışmasının Kuruma geç bildirildiğini belirterek, Kuruma bildirilmeyen sürelerde hizmet akdiyle çalıştığının tespitini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı işveren vekili; davacının müvekkil işyerinde 21.02.2017 - 23.12.2017 tarihleri arasında aşçı yardımcısı olarak çalıştığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri müdahil Kurum vekili; davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davanın kabulü ile davacı ... 21/07/2016 - 24/12/2017 tarihleri arasında ... sicil nolu davalı şirket nezdinde kesintisiz ve asgari ücret ile çalıştığının tespiti ile eksik bildirilen 210 gün daha sigortalı bildirilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
... 36. İş Mahkemesi'nin 16/05/2019 tarihli, 2017/589 Esas - 2019/228 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan feri müdahil Kurum vekili ile davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Feri müdahil Kurum vekili kararın hatalı olduğunu belirtip, bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 7. maddesi uyarınca, 01.10.2008 tarihi öncesi isteme ilişkin davanın yasal dayanağı mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 79/10. ve 01.10.2008 tarihi sonrası isteme ilişkin davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleridir. 506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
Eldeki davada; Davacının doğum tarihinin 03/08/1994 olup, sigorta hizmet cetveline göre talep edilen dönemde;08/03/2016-01/05/2016 tarihlerinde 1206937 sicil nolu ...A.Ş iş yerinden,
21/02/2017-23/12/2017 tarihlerinde 1180023 sicil nolu davalı iş yerinden çalışmalarının Kuruma bildirildiği,Davalı 1180023 sicil nolu iş yerinin 06/06/2012 tarihinden itibaren ve halen, faal ve kapsamda olduğu, faaliyetinin lokanta olduğu, talep edilen döneme ilişkin bordronun Kuruma verildiği,Mahkemece dinlenen tanık beyanlarına göre davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece tesis edilen hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Davacının özellikle işyerinde çalışmaya başladığı tarih konusundaki tanık beyanlarının yetersiz olduğu belirgindir. Bu nedenle davacının çalıştığı süreleri ve işe başlama tarihini hiçbir kuşku ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespiti için davacının tespit istediği tarih aralığında çalışması bulunan daha önce dinlenmemiş bordro tanıkları dinlenerek tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli bulunmamıştır.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, feri müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 18.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.