Esas No: 2022/3773
Karar No: 2022/5728
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3773 Esas 2022/5728 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/3773 E. , 2022/5728 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : Akseki Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüyle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, davalı kurumun sigortalılığın iptaline dair işleminin iptaliyle, davacının 26.11.2008 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
“Davacının Davasının kabulü ile;
Davacı ...'ün Tarım Bağ-Kur sigortalılığının başlangıç tarihinin 01/12/2008 tarihi olarak tespitine ve Dava tarihi olan 15/10/2015 tarihine kadar Tarım Bağ-Kur Sigortalısı olduğunun tespitine” karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Davacı tarafından açılan önceki davada 26/11/2008 - 30/04/2011 tarihleri arası tespit talebi ileri sürülmüş olup, bu duruma göre bu tarihler arası dönem yönünden davanın derdestlik yönünden reddi gerektiği gerekçesiyle;
“Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına,
Davanın kısmen kabulü ile; 26/11/2008 - 30/04/2011 tarihleri arası dönem yönünden davanın derdestlik nedeniyle reddine, 01/05/2011 - 15/10/2015 tarihleri arası dönem yönünden davanın kabulüne, bu tarihler arasında davacının tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, derdestlik nedeniyle kısmen redde gerekçe olan davanın dava şartı yokluğundan reddedildiği, ve kesinleştiği, bu nedenle bu dönem yönünden de kabul kararı verilmesi gerektiği, davalı Kurum vekili, ziraat odası kayıtlarının sağlıklı olmadığı, buna göre yapılan tahkikat üzerine yapılan tespitlere göre işlem yapıldığı, kurum işlemlerinin yerinde olduğu gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
6100 sayılı HMK. nun dava şartları ve ilk itirazlar başlıklı 114/1-1 maddesinde, davanın derdest olmaması dava şartlarından sayılmıştır. Derdestlik, tarafları, dava sebebi (vakıaları) ve dava konusu (talep sonucu) aynı olan bir dava ikinci kez açılırsa, ikinci davada bu husus re'sen veya talep üzerine dikkate alınır ve ikinci dava, dava şartları yokluğundan esasa girilmeksizin reddedilir.
Dava şartları dava açılmasından, hüküm verilmesine kadar var olmalıdır. Dava şartlarının davanın açıldığı günde bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda mahkemenin HMK 115. maddesi gereği dava şartı noksanlığı nedeniyle davayı usulden reddetmesi gerekir.
Bir davada derdestliğin kabul edilebilmesi için varlığı gerekli üç koşul birlikte aranır.
1- Bu davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açılmış olması;
2- Davanın görülmekte ( derdest ) olması;
3- Daha önce açılmış ve görülmekte olan o dava ile ikinci davanın yani bu davanın aynı olması koşullarıdır.
Birinci davanın halen görülmekte olmasından, ikinci davanın açıldığı tarihte birinci davanın henüz karara bağlanmamış bulunması veya karara bağlanmış bulunmakla beraber verilmiş olan kararın henüz şekli anlamda kesinlik kazanmamış olması anlaşılmaktadır.
Birinci dava, karara bağlanmış fakat bu karar karşı temyize başvuru için öngörülen süre dolmamış ya da temyize veya karar düzeltmeye başvurulmuş ancak bu taleplerin incelenmesi henüz sonuçlanmamış ise dava yine derdest sayılır. (Prof. Dr. Süha Sanver, Medeni Usul Hukukunda Derdestlik İtirazı, 2007)
Anılan madde metninde belirtildiği üzere derdestlik; açılan bir davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açılmış olup da görülmeye devam ediyor olmasıdır. Derdestlik açısından aynı dava olma koşulları aslında maddi anlamda kesin hüküm koşulları ile paralellik gösterir. Bu bağlamda derdestliğin söz konusu olabilmesi için tarafları, sebepleri ve konusu aynı olan davanın iki defa ayrı ayrı açılmış olması gerekir.
Birinci ve ikinci davanın aynı dava sayılabilmesi için gerekli ilk şart her iki davanın taraflarının aynı kişiler olmasıdır. Tarafların aynı sayılması, tarafların her iki davada da aynı sıfatla, yani davacı ve davalı sıfatıyla hareket etmiş olmaları gerekmez. Birinci davada; davacı olan taraf, ikinci davada, davalı olabileceği gibi, tam tersi de söz konusu olabilir. Davaların aynı dava sayılabilmesinin bir diğer şartı her iki davanın sebebinin aynı olmasıdır. Dava sebebinin aynı olmasından kasıt hukuki sebepler değil, davacının davasını dayandırdığı vakıalardır. Son şart ise; davaların konularının aynı olmasıdır. Dava konularının aynı olup olmadığını tespit edebilmek için davaların ilkinde verilebilecek kararın, ikinci davada verilebilecek kararı gereksiz hale getirip getirmeyeceği, ya da ikinci davada verilebilecek kararla aynı sonuçların sağlanıp sağlanamayacağına bakılmalıdır.
Somut olayda, yukarıda açıklandığı üzere, işin esasına girilmeyerek kuruma başvuru koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle dava şartı yokluğundan ve usulden reddedilen davanın derdest bir dava kabul edilemeyeceği açıktır.
Öte yandan davacı tarafça 31.10.2014 tarihinde açılan ve esasına girilmeksizin 20.05.2015 tarihinde dava şartı yokluğundan reddedilen davanın, bölge adliye mahkemesi karar tarihi olan 13.10.2021 tarihinden önce 28.09.2021 tarihinde kesinleştiği de anlaşılmaktadır. Bu nedenle de derdestlik nedeniyle davanın kısmen reddine karar verilmesi isabetsizdir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/2. maddesi gereğince yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine,
dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.