Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2732
Karar No: 2019/4710
Karar Tarihi: 20.05.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/2732 Esas 2019/4710 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/2732 E.  ,  2019/4710 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, maddi hatanın düzeltilmesi talebinin reddine yönelik olarak verilen ek kararın süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, 12/03/2019 tarihli dilekçesi ile, mahkemenin ... E. 2018/51 K. Sayılı kararında yeralan maddi hatanın her zaman düzeltilebilir olduğunu, 3.947,43.-TL lik kısmının iptaline, kalan kısmın tahsilin karar verildiğini, doğrusunun "3.947,43.-TL lik" kısmının kabulüne, kalan kısmın reddine karar verilmesi olduğunu, kararın gerekçesi ile hüküm bölümünün çeliştiğini ileri sürerek kararın hüküm bölümünün gerekçeye uygun olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, talebin hükmün esasını etkileyeceği gerekçesi ile reddine karar verilmiş, ek karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    HMK 305. maddesinde hükmün tavzihi yeralır; (1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.
    (2)Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.
    Somut olayda, mahkemece oluşturulan 31/05/2018 tarihli kararın, Dairemiz tarafından 20/12/2018 tarihinde onandığı ve kesinleştiği anlaşılmaktadır. Anılan kararın gerekçesinde , davalının haklı neden olmadan tarlaları ekmemesi kendi kusuru olduğundan, hiç kimsenin kendi kusurundan istifade edemeyeceğinden, TMK 2 maddesi de dikkate alınarak davacının 3.947,TL ana para alacaklı olduğu kanaati oluştuğundan davanın bu kısım üzerinden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerektiği ifade edilmiştir. Hükümde ise; davanın kısmen kabulüne, Çameli İcra Müdürlüğü"nün ... E. Sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın ana para yönünden 3.947,43 TL"lik kısmın iptali ile kalan kısmın 11/06/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir .
    Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
    Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
    Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
    Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 298/2. maddesinde de “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” şeklinde özellikle düzenlenmiştir.
    Gerekçe-hüküm çelişkisi, 10.04.1992 gün ve ... esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olup, salt bu aykırılık bozma sebebidir .
    HMK"nın 297. maddesinde, Mahkeme kararında taraflara yükletilen görev ve verilen hakların şüphe ve tereddüdü gerektirmeyecek biçimde açık olarak yazılması öngörülmüştür. Hüküm fıkrası, kararın esası olup, açık ve infazı mümkün olmalıdır. Şarta bağlı ve terditli olarak hüküm kurulamaz. Davanın açıldığı tarihteki duruma göre hüküm fıkrasında, asıl talep ile yardımcı talepler hakkında, şüphe ve tereddüdü gerektirmeyecek biçimde, açık olarak karar verilmelidir.
    Somut olayda oluşturulan hüküm, kararın gerekçesi ile çelişkilidir. Ayrıca eldeki itirazın iptali davası olduğu halde alacak davası açılmış gibi hüküm oluşturulmuştur. İtirazın ana para yönünden 3.947,43 TL"lik kısmın iptali ile kalan kısmın 11/06/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline, şeklindeki hüküm anlaşılır değildir. Kalan kısmın miktarı da yazılmadığından hükmün infaz edilmesi de mümkün değildir.
    Mahkemece, davacının tavzih talebinin kabulü ile; ek karar ile hüküm değiştirilmeden infazı mümkün hale getirilmelidir. Hükmün icrası sırasında tereddüt oluşmamalıdır. Anılan nedenle yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 13/03/2019 tarihli ek kararın HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi